nedir dedim baktım, izledim ve kahroldum ya. buralara ülkece nasıl gelebildik. yarışma ciddiyetini tamamen unutup görmemiş gibi hoşafa dalan bir sunucu, inovasyona, bilime, mühendisliğe ve argeye bu derece uzak jüriler ve "organik" hoşaf. herhangi bir kimya ile ufaktan da olsa ilgilenmiş birine sorun, "organik" kelimesini böyle kullananı çeker vururlar lan.
biraz detaya takılma gibi olacak ama karbon içeren herşey organiktir arkadaşlar. organik olmayan hoşaf zaten mümkün değildir. aynı zamanda arge çalışmaları, lojistiği nasıl olur diyolar. cevap şu abi. "sensör koyarıııııım". abi ülkece bu yaratıcılığa hastayım ya. sensör koy çözersin her olayı. hiçbir literature survey yapılmamış, evde anne ile komposto yapıp getirilmiş ve birinci olmuş. alzheimer hastası için yapılan çipi geç, bu olay türkiyenin herbir yerinde yapılan bilim ve arge çalışmalarına düpedüz hakaret, başka bişi değil.
millet kuyruklu yıldıza gemi indiriyor bilimsel çalışma olarak, biz "organik" hoşafı bilim projesi 1.si yapıyoruz. işte bu yüzden dış mihraklar soruyorlar, planlar kuruyorlar: "niye türkiye bu kadar güçlü", "olm her geçen gün güçleniyor bunlar lan bişiler yapmak lazım". büyük resmi görseler hoşafın önemini anlarlardı.
"hoşaf" kelimesinin ne kadar itici olduğunu kanıtlamış girişim fikridir. Gençler uyandırayım, gıda teknolojisi dünyada tıp ve enerji ile birlikte en fazla destek gören araştırma alanlarından biridir.
Projeye gelecek olursak bu kızın önerisi katkı maddelerini değiştirerek veya organik kaynaklı ve yine fazlası zarar olan organik katkılar ekleyerek(askorbik asit gibi) bir hızlı tüketim ürünü sunmaktır. Yani o kadar da fos bir proje değil.
Gel gelelim memlekette herkes bilim adamı, herkes filozof ve herkes devlet adamı olduğundan bir haftadır kafamız sikiliyor. Önerilmiş ve benim de ortalama düzeyde gördüğüm bir projeye kıbleyi gösteren seccade muamelesi yapılıyor. Daha ötesi buradan yola çıkılarak yine toplumsal dinamiklere dinamit yerleştiriliyor. Etmeyin.