vatan savunması edebiyatı yapanlar acaba orduevlerinin eşkiyayla zor şartlarda mücadele edilen dağlarda değil masabaşı görevlisi olan omuzu kalabalıkların bulunduğu karargahlarda bulunduğunu bilmiyorlarsa öğrensinler. dağlıca'da orduevi yok! fenerbahçe'deki de 5 yıldızlı otel ayarında. birileri vatana hizmet diye en verimli çağında askere gönderilen gençleri alıp içki sofralarına hizmetkar, eğlencelere çalgıcı yapsın, harcamaları denetime açtırmamak için direnmeye çalışsın siz de gelin bize vatan savunması diye ağlayın. vatanı savunanların orduevlerinde sefa sürmeye vakti yok. milletin parasıyla işletilen bu çiftlikler artık kapatılmalı. ha bu arada askere gitmemiş olan kısa pantolonlu veletler ve aynı düşüncedeki bayanlar önce bir orduevleri hakkında adam gibi bilgi sahibi olsunlar da ondan sonra atıp tutsunlar.
askerliğimi müzisyen olarak yapmamdan kaynaklı askeri tesislerde yenileni içeleni gördükten sonra son derece hak verdiğim önerme. arkadaş beş yıldızlı otellerde ben öyle menü görmedim, deniz ürünlerinin bir çoguda dahil her türlü yiyeceği bulmak mümkün, toplamda ödeyeceğin rakam ise devede kulak. neyse hadi diyelim ki yiyorsunuz, yiyin. ama kardeşim bizi tıkarlardı bir odaya program başlamadan önce, yan mutfaktan mükellef yemek kokuları eşliğinde gece boyu müzik yapıp, ağaların memleketi nasıl yediğine eşlik etmek insana koyuyordu. tabi aç dediysem gerçekten aç. akşam karavanasını yiyecek yer olmadığından, o askeri tesislerdede sadace komtanlar yiyebildiğinden açtık, yani bildiğin aç, görmemişlik değil bizimkisi. elbetteki vatani görevini hakkıyla yapan askerlerimize saygımız sonsuz. fakat şunu hangi vicdan kaldırır bilemedim 3 şehitin sabah cenazesine katılan, aileye oglunuz bir kahramandı, kıldı, yündü diyen komtanların, akşam içip içip rakı şişelerini denize fırlatması, göbek atması, halaya, horona durması birilerinin yediğini birilerininde öldügünü gösteren en güzel örnekti benim için. ulan vicdansızlar bari o gün iptal edin programı.
yani sözün özü o tesislerde subaylar, eşleri ve çocukları yer içer ama bu ülkeye canını feda eden er ve erbaşlar koklamakla yetinir.
asker çocuklarının her beş senede bir, doğudan batıda batıdan doğuya taşınmasını sonra ülkemin en boktan yerlerinde eğitim görmesini, elektrik su kesintisiyle uğraşmasını, babası eve günlerce gelmeyince oturup ağlamasını bazen halktan uzak sadece lojmanda yaşabilmesini gözardı eden insan önermesidir.
sadece göze batan orduevleridir veya tatil kamplarıdır. oturup ülkenin yarısı satıldı, kim sattı niye sattı neler oluyor demek yerine madem ülke satıldı orduevide kapatılsın hemde devletin cebine para girer diye düşünmek ahmaklıktır. insanlar bir çoğunuz için bir çok rezillik çekmektedir bunları göz ardı etmek ahlaksızlıktır.
hele bir askeri harcamalar sayıştay denetimine açılsın. devletin parası nerelere harcanıyor ortaya çıksın ek gelir elbet gelir. gazetelerde manşet olan parası ödenip de gelmeyen uçaklar, tanklar vs. nin çetelesi daha net çıkar.
Darbe döneminde tutuklara ayrılan ilaç parasını pavyonlarda yiyen bu evleri kullanan kesimdir. Gerçi yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal, bu seferde başkaları yiyecek parayı.
yıllarca dağlarda, en ücra sınır karakollarında, insan yüzü görmeden, çocuklarını doğru düzgün okutamadan yaşamak zorunda kalan ordu mensuplarını evlerinde ağırlamaya niyetli geniş yazar fikridir. yalnız askerler, geceleri ampulleri lüzumsuzsa söndürürler dikkat et.
kar amacı olmayan ordu evlerinin devlete vergi ödeyen bir kurum olduğunu da unutmamak gerekir.
ordu evi sattığı ürüne kdv ekler ve gelir vergisini öder.
elektirik faturasınıda öder su faturasınıda öder yani devlete gelir kaynağıdır.
ordu evlerini devlet işletmez kendi kazancı ile giderlerini karşılar bence ordu evlerine karşı olan arkadaşlar önde ordu evinin devlete vergi veren bir kurum olduğunu öğrenmeli.
ordu evleri aslında devlete bir gelir kapısıdır, devlet her vergilendirme döneminde kendine düşen payı peşin peşin alır.
laf ishali fikir kabızı olmak diye buna denir heralde.
ordu evleri dışarından aldığı malzemelerede fatura kestirir onlarada vergi öder kdv oranı ne ise yani.
''ordu evlerinin zarar ettiğini düşünen zihniyetin 'çamur at izi kalsın' mantalitesindeki önermesidir.ayıptır günahtır.
bilgisayarının başında rahatça entry giriyorsan bunu kime borçlusun bi düşün derler adama.düşün de kimin tavuğuna kışt diyorsun bir idrak et.'' denmesi gereken önermedir.
imamhatipleri kapatarak gereğinden fazla istihdam edilen imamların kültür müdürü, sağlık müdürü olmalarını, bunlara ödenen gereksiz maaşları geri almak da bir ekonomi tedbiri olarak önerilebilir.
Doğuda; yıllarca dağlarda savaşmak, aç yaşamak, pisliğin içinde vatanını savunmak, canını ortaya koymak(gerektiğinde vermek), biz burada pişkince otururken onların o dağlarda -20 leri -40 ları görmesi ve daha sayamadığım onlarca şey için bu ordu evleri, askerler için daima olmalıdır. Ordu evlerinden sadece rütbeliler faydanalabilir. Ve unutmayalım ki, her rütbelinin zorunlu doğu görevi vardır. Yani o ordu evlerinden faydalanan ve faydalanacak olan her rütbeli, ölümün soğuk nefesini ensesinde hissdecek demektir. Ne için? Ordu evinden faydalanmak için mi? Tabii ki hayır. Sen, ben, o evinde rahat uyusun diye ve Vatanını korumak için. O yüzden sonuna kadar hakları olduğu kanısındayım. Ordudan hiç birşey kısıtlanmamalı.
Ordu evlerini kapatıp, ek gelir elde etmek yerine;
Tekel gibi bir kurumda, odalarına yatak koyan ve zevki sefa süren vatan hainlerinin aldığı maaşları çatır çatır geri almak daha mantıklı. Hem daha yerinde hem daha yararlı bir getiri olur bu devlet için.
orduevlerini kapatarak ek gelir sağlamak yerine, milletvekili maaşları ödemelerinin iptal edilmesi durumunda, türkiye için daha akılcı ve mantıklı bir ek gelir sağlanmış olur.
bah hele, laf lafı açmış. Öncelikle dostlara bildirelim burada söyleyeceğim sözleri, eğitim yaptığım yerde bulunmasaydım da söylerdim.
ARdından da, herkes önce kendi pisliğini toplasın değil mi?
Laf eden arkadaşların arka planlarını biliyoruz.
Kimi, kayıp trilyon davasından içeriye girip, eski öğrencisi tarafından çıkarılan adamın sevdalılarındandır.
Kimi, sadece kendisini değil, çalıştığı zaman belediyede görevli olan ve haklarında bir takım** davalar açılan, ama milletvekili olup şimdilik kurtulan, o milletvekilliği düşünce de, gemicikleri ile ülkeden ayrılacak olan kişilere hayrandır.
Ama laf laf değil, ağız torba değil. Bir şeye katılırım. Siz milletvekillerine dokunulmazlığı kaldırın, milletvekili maaşlarını ve kıyakçılığa karşı çıkın, fenerbahçe ordu evi gibileri de kamusal alana açılsın. Yoksa odur budur dert değil.
Ama ordu evleri gereklidir. Siz hiç ailesini korumak için asker olduğunun bilinmemesini isteyen askerler tanımadınız. Bu ülkede sivil terör var, anarşı var çünkü. Asker bu ülkede memur olduğu kadar da hedef çünkü.
Siz sokakta zarar görürseniz, kaderdir, ama askerin sokakta zarar görmesi başkaları için amaçtır.
Ama nerde! Kimse kendi evinin önündeki çöplüğü görmez.
Ha diyeceksiniz, sen niye görmüyorsun?
valla benim umrumda değil aslında o kadar, benim kendime ait ovam var, yuvam var, ordum var.*
yoksa ordu eviymiş, oymuş, buymuş. Valla kaçınız 8 sene götünüz çıka çıka eğitim görüyorsunuz merak ediyorum. 15 ay askerlikmiş, 6 ay askerlikmiş. O da vatan görevi, laf olmaz. Ama insaf edin de düşünün. Sana kızan yüzbaşı, binbaşıdan azar işitmez mi sanırsın.
yakalım a.q. orduevlerini de memnun olun sonra da batak atarız...
orduevi, öğretmenevi ve bu tarz meslek örgütlerine ait lokal ve mülklerin devletin parası ile değil, bu meslek örgütlerinin kendi para ve yardımları ile yapılması daha adil ve mantıklı olurdu.
Bu arada bazıları 5 yıldızlı otel ayarında ultra hiper lüks . Lokal mi çiftlik mi tam belli değil.
orduevlerinde yaşanan kaynak israfını eleştiri amaçlı bir öneridir.
öneri üzerine verilen tepkilere ve orduevlerinin mevcut durumuna yönelik eleştirilere şu ana kadar sağlıklı bir cevap verildiğini göremedim. duygu sömürüsü ucuzluğuna sığınanlar rütbeliler gibi meslek olarak seçtiği için değil zorunlu olarak askerlik yapanların neden benzer hakları olmadığını açıklayamamış mesela.
dışarıdan tedarik edilen ürünlerin düşük karla satılması güzeldir. öyle de olmalıdır. destek başka türlü nasıl olacak ki?
ama bu hizmeti sağlayan işgücü noktasına gelince orada birilerine dur demek gerekiyor. anayasada zorunlu tutulan vatani görevini yapmak için silah altına alınan erler orduevlerinde subay/astsubay hizmetinde kullanılması reva mıdır? analar vatan savunmasında ya cephede ya da geri hizmette kıyısından köşesinden görev alacak tesellisiyle evlatlarından ayrı kalırken onları hizmetçi gibi kullanmak mıdır savunulan?
trilyonluk orduevi inşaatı iddialarına daha önce değinmiştim. bunlar doğru mudur bilemiyorum ama afganistan'dan hastalandığı için uçakla getirilen polisi dahi sitesinden duyuran genelkurmay'dan yalanlama içerikli bir açıklama gelmediğine göre doğru olduğundan şüpheleniyorum şahsen.
bu konu taraftarlık şeklinde değil sağduyuyla ele alınmalı. o zaman gerçekler ortaya çıkar.
Abd de ordu evi yok * almanya da olandan incirlik tede var. adam yabancı ülkedeki askeri için yapmış. afganistan daki TSK evlerine bişey demedik hacı, fener bahçedeki trilyonluk villara takıldık biz.
ha birde ayrıcalıklı memur statüsü denilen olaydan yararlanan, akrabayı talükatın yarasa misali milletin parasını emmesine gıcık olmak en doğal insani hak. sevmiyorum abi kendini birşey sanan subay takımını. üstün görmeler, kibirli haller. dur ama millet uyanıyor. artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.
öğretmen evi, polis evi gibi yerlerle ordu evlerini aynı kabul etmek için ya çok cahil olacaksın yada ordu evinden nemalanacak sın.
sadece fenerbahçe ve birinci köprü ayağındaki tesisleri devretseler yeter. ama olmaz emekli paşalar boğaza karşı vatan kurtarmalı, laik eşleri ise çağdaş partiler tertip etmeli oralarda.
eee onca yıldır terörle mücadelede o kadar yoruldular. görmüyormusunuz, hep zor şartlarda sağlıksız beslenmelerinden göbek yapmışlar.
yanlış bir önermedir. doğrusu da bana göre şu şekildir. ordu evlerini kapatmak yerine orduevlerinde verilen hizmetlerden normal bir ücret almaktır. yani ayda 2.500 tl maaş alan subay, gelip 5 tl ye 40 tl lik şarap içmeyecek - içemeyecek.
ayda 2500 tl maaş alıp, gelip orduevinde bedavaya ( bilerek bedava dedim çünkü alınan para hemen hemen bedava denecek kadardır ) yiyip içip gitmesi benim zoruma gidiyor. zoruna gitmeyen varsa buyursun şakşaklamaya devam etsin.
dip not: orduevleri nerenize battı demiş bazısı, neremize battığını da söylemiş odluk bu vesile ile.
en dip not: bu bedava hizmeti yapan askerlerin sırf onlara hizmet için 15 aylarını çürüttüklerini de belirtmek gerek. hatta bu başlı başına bir tartışma konusudur.
bu memleketin kahvelerini biliyoruz, hani her isteyen diledigi gibi takılır, ve mekanın en baba sohbet konusu hükümet kurup hükümet yıkmaktır, anlaşılan o ki, bir nevi asker bünyeleri beleş lüküs hayat dayaması olan ordu evlerinde sohbet aynı nitelikte ama, bazı emir komuta ezigi tipler konuyu emir gibi alıp cuntaya dönüştürmüşler işi, bu kadar boş muhabbetten, böyle idamlık suç çıkartan emir komuta eziklerine bravo.