başörtülü-başörtüsüz insanlar arasında yapılan ayrımcılık yetmezmiş gibi bir de başörtülüler arasında kendilerince ayrımlar yaparlar. lafa baksana: sıkmabaş. nitelerken bile küfür gibi. ulan ben mecbur muyum senin istediğin gibi giyinmeye. oğlu şehit olurken iyi. eline pimi çekilmiş bomba verirken güzel. ama orduevine girerken orada dur! hayırdır? örtünde iğne var! ne yapacaksın o iğneyi? o iğne nerene batıyor? onu bana bir söyle.
asker eşlerinin veya asker analarının işinin düştüğü yerdir. işleri düştüğünde başlarındaki örtüyü çıkarmadan girmeleri mümkün değildir. temas edilen şey, kapıları açın başörtülü kadınlar doluşsun içeri, demek değildir. sadece girme durumlarında bir engelle karşılaşmadan girebilmeliler. bunu söylüyoruz.
ayrımcılığın dik alasının yapıldığı yerdir. burada temas edilen şey ne ayrıcalık beklemek değildir. sadece ayrımcılığın önüne geçilmesidir. yoksa kimse oraya gitmek için kasmıyor. sadece gitmek istediği takdirde girebilmeli. söylenen bu.
ekmek elden su gölden yaşayan insanlara ayrıcalıklı bir hayat sunan müessese. sonra adam darbe planı yapıyor bir de. (bkz: koyun can derdinde kasap et)
özellikle doğu illerinde askerlerin sosyal yaşamlarında biraraya gelebilmeleri adına oluşturulmuş güvenli bölgelerdir ancak batıya doğru geldikçe bir keyfiyet yeri olarak görülebilir.ucuz olmasının önemli bir sebebi vatani görevini yapan bizler gibi vatan evlatlarının kiminin aşçı,kiminin garson,kimininde berber olarak boğaz tokluğuna çalışmalarıdır,yani emeğin karşılığı yemek+su+yatacak yer olarak verilir.şehirlerin en güzel,en havadar ve en manzaralı yerlerinde kurulmaları ise bir bakıma iyidir, en azından belediyeler bu yerleri kendinelerine yakın kodamanlara peşkeş çekemezler.
son derece konforlu, ıcınde motel, restorant, kuafor, ınternet cafe, terzi, pastane vb sosyal tesıslerı de kımı zaman barındıran askerı aıle mensuplarının yararlandıkları yerler. memur maasıyla otelde kalmanın ımkansızlıgında buralar ımdada yetısır. fakat yaz aylarında, subat tatıllerınde, tahin donemlerınde orduevı komutanının gıcıklıgı durumlarında cogu zaman boş oda olsa dahi yok dedirtilir.
orduevleri cok gerekli kurumlardir. askeri erkanin kendi arasinda görüs alisverisinde bulundugu yerlerdir. döner sermayeyle calisir, ve kar amaci gütmezler. birtakim büyük komutanlarin devamli ugrak yeri olduklari icin son derece bakimli yerlerdir. bütün aletlerin islevselligini yitirmeden calismasi gerekir. menü de yazili bütün yiyeceklerin her an icin hazir bulunmasi gerekir,yemegin basladigi saatte mutfagin herseyini hazirlamis olmasi gerekir, öyle komutan cacik istedigi zaman, yogurdumuz bitti komutanim diyemezsin. yogurdun da olacaktir, salataligin da...
binalar da periyodik kontrol askeri amirler tarafindan cok ciddi bir sekilde yapilir. park yapacak arac sayisi bellidir, gercekten o kadar park yeri varmidir, hepsine araba girebiliyor mudur, hepsini tek tek kontrol ederler. hele büyük komutanlarin yaptiklari "denetlemeler" vardir. bütün havalandirma cihazlari, tüm teknik ve konfor aksami yüzde yüz randiman verecek sekilde hazir tutulur.
komutan-ismi ben de gizli- orduevinde asansöre biner, yukari cikar, asagi inerken yandaki asansöre biner, inerken bindigi asansörde müzik caliyordur, yukari cikarken bindiginde müzik yoktur, alt rütbeye sorar "bu asansörlerin hepsi ayni marka midir ?" diye...onlar "öyledir komutanim" derler. der ki "yandaki asansörde neden müzik calmiyor?" ...iste o asansörün müzik olayi arizalidir. komutanlar genellikle islemeyen alet gördüler mi feci ayar olurlar öyle seylere... o asansörün müzik calmasi gerekirken calmamasinin sorumlulari bellidir, o adamlar bulunur, onlara iyi bir firca atilir, ve bütün asansörlerin her aksami calisir hale getirilir.
orduevleri cok disiplinli kurumlardir. askeri otel diye tabir edilebilirler. oralar da görevli olmak devamli büyük komutanlarla muhatap olmayi gerektirdiginden, son derece stressli bir istir. cünkü o odalardaki bütün tv´lerin calisir durumda olmasi,bütün programlari cekmesi, bütün ampüllerin mütemadiyen degistirilmesi, bütün klima aletlerinin mükemmel calisiyor durumda olmasi, ve her an icin- cok güc bir istir. istenen yemeklerin tamamen standardi olmasi falan... sen mesela bir yemek söylersin, yandaki masaya ayni yemekten daha degisik bir porsiyon gelirse, bu büyük bir stres unsuru olur, o birimden sorumlu subay ya da astsubay icin.
tsk´da süpürge´nin bile 7 maddelik "kullanma talimati" oldugu düsünülürse, bu olayi bir koca orduevi icin düsündügümüzde o isin ne kadar karmasik boyutlari oldugunu tahayyül edebiliriz.
Verdiği hizmet karşılığında sadece %10 kar eden, ordu evi kartı sahiplerinin faydalandığı orduya ait tesislerdir. Herşey çok ucuzdur çünkü ordu evine giren ürün üzerine sadece %10 kar payı konularak satılır. Daha fazlası hoş görülmez ve belki de yasaktır. istanbul da ki ordu evleri çok güzeldir, başka yerlerde ise önerebileceğim Eğirdir Ordu Evi vardır ki manzarası eminim çok az yerde vardır.
devletin diğer resmi kurumlarından ( ptt, belediye vs.) cok cok daha tutumlu, gereksiz harcamadan kaçınan ( elektrik su vs.), iş gücü ve kira olayı olmadığı için maliyetin biraz üzerinde kendi personeline hizmet veren kurumlardır.
yedek subaylığını ordu evinde yapmış ve babamın memuriyeti nedeniyle bakanlık sosyal tesislerinde vakit geçirmiş biri olaraktan su kıyasıda yapabilirim;
örümcek kafalı olupta orduevlerine bok atan kişiler, bakanlıklara ait müdürlüklerin ( orman, tarım, su işleri vs.) sosyal tesislerindeki savurganlığı bilmedikleri için bok atmaları normaldir.
subay, astsubay veya yedek subay olamayıp, orduevlerinin iç yüzünü bilemedikleri için; bu mekanlar hakkındaki bilgiyi de, askerliğini orduevinde göt büyüterek er olarak yapmış amca oğlundan ögrenmişlerdir muhtemelen. gidin elinizi yüzünüzü yıkayın bi zahmet.
bu kadar çekilmemesine anlam veremediğim yerler.hayır bu ülkede zaten bir asker kaldı o da olmasa ne bok yiyeceğiz allah kerim.bırakında şuncacık hakkımız olsun.vergi konusuna gelince kimsenin parasından çalınmıyor merak etmeyin ama hala iddia ediyorsanız 'bizim vergilerimizi yiyorlar amına koyim' diye o zaman böyle diyenlere söylüyorum oh sefam olsun.1 liraya bira içiyorum 50 kuruşa tost yiyorum geceleri tesisin diskosuna gidiyorum.gündüzleri tesisin içinde golf(!) oynuyorum.
Ordunun dinlenme tesisleridir.Kimi gerizekalıların söylediği gibi zarar eden yerler değildir.Herşey ihale ile yapılır ve en ucuza mal edilir. Maliyeti karşılayacak kadar kar koyulur bu da yeterlidir.Öünkü orduevleri kar amacı güden kurumlar değil,personelinin dinlenme ve eğlenme ihtiyacını karşılayan yerlerdir.Aynı şekilde çocuklarının da.Bir personeli ne kadar kuruma yakın tutarsan onun o kadar yoldan raydan çıkma ihtimali düşüktür. Bir bassa şu kafanız bir bassa..
çoğu insan için, çekici bir birleşik kelimedir. öne çıkan en önemli özellikleri ucuz ve güvenli oluşudur. o kadar güvenlidir ki; sınırlarının yakınına bir araba park edilse hemen 'düüüt' diye bir düdük sesi duyarsınız.
diğer bir özelliği de; içinde, bütün askeriye onun olduğunu sanan, astsubay ve subay çocukları vardır. eğer dışarıdan biri isen, bir hatanı bulmak için çabalarlar. ayrıca, bu çocukların çoğu, oradaki erlere laubalice davranırlar.
elektrik bedava değil, elektriği kullanan birlik, kendi bütçesinden parasını ödüyor. su bedava değil, onun da işleyişi aynı şekilde.
ayrıca, devir daim sistemi olmayan bir havuz gördünüz mü bugüne kadar? düşüncesi bile komik değil mi? yani, bu sistem olmazsa zaten bir saat içinde o havuz yüzülmeyecek denli pis hale gelir. akla mantığa sığar bir tarafı var mı bunun?
personel servisi dediğin olay da yine parasıyla işler güzel kardeşlerim. mazotun parasını ordu verir. merak etmeyin.
bilmeden sallamak kolay bir şey.
zorunlu edit'e binaen edit : askerliğini havuz kenarında yapan ve bütün ordu mensuplarının da havuzbaşında görev yaptığını düşünebilen insanların, hakkında bilmeden atıp tuttukları kurumun dinlenme tesisi.
Diyelim ki 100 liralık birmal var elimizde. Ve bunu hem orduevinde hem de başka bir özel mekanda satmak istiyoruz.
Öncelikle üzerine KDV koyun. Etsin size 108 - 118 lira arası. Üzerinde su bedava. Su deyip geçmeyin. Yazın askerliğimi yaptığım şehirde 5 tane havuz vardı. Bunların hiçbirinde su bedava olduğu için devri daim yoktu. Komutan gelir 3 YTL evet 3 YTL'ye havuza girer. Çünkü su bedava.
Ayrıca elektrik de bedava. Işık yaktın tasarruflu ampüle geçtin, ses sistemi ışık sistemi derdi yok. Zaten bedava.
Orduevinde hizmet edenlerin yüzde 90 ı bedava. Maaş almıyorlar. istediğin kadar saat çalışıyorlar. Üstüne icabında nöbet tutuyorlar. Akşam şarkı söyleyen solist 2-4 nöbetini de tutup uyuyor icabında.
Bitti mi? Hayır. Bunların üstüne SSK dır carttır curttur yok. Bunlar elemanın maaşının yüzde 40 ına yakın bir meblağ tutar.
Dahası mekan için kira yok.
Personel servisiniz için, araçlarınız için kullandığınız benzin de mi beleş diyseksiniz? O da beleş.
işte bu yüzden hamburger 0.85 YTL dir. Bira 1.5 YTL dir. Çorba 0.5 YTL dir. Bir gece kalma en son 2.75 YTL idi. Düğün dernek yapmak dışarsa ateş pahası,buralarda sudan ucuz.
Bunları TSK kuvvetleri haketmez mi?
Bu cevap vermesi oldukça güç bir soru aslında. Zira haketmek neye göre? Kime göre?
Ben de o zaman bir kıyasta bulunuyorum. Öğretmen evleri neden bu haklara sahip değildir? Polis evleri neden değildir? Polis az mı ölüyor? Az mı öğretmen üstelik silahları bile yokken doğuda şehit oldu? Bunlar neden faydalanmıyorlar?
Eğer birileri bunu bana izah ederse ben de orduevlerini vicdanım da anlamlı bir yere koyarım.
Zorunlu edit: Vermiş olduğum bilgiler askerliğini Yedek Subay olarak bir orduevinde yapmış olan birinin bilgileridir.
ucuzluğu nereden geliyor? birincisi, satılan malın üstüne kdv eklenmiyor. ikincisi, satılan malların neredeyse tamamına uygulanan %10'dan fazla kar koyamama kuralı diye bir şey var. yani dışarıdaki esnaf sakıza %150 kar koyuyorsa, tsk max %10 karla satabiliyor sakızı. ucuz olmasının sebebi budur. bakkal mehmet emmi de başçavuş anubis de ** aynı fiyata satın alıyor aynı malı.
bir de tsk'nın "hep en güzel yerleri kapatması" olayı vardır ki yarar adamı. beyinsiz, araştırma huyundan yoksun bireylerin bilmediği şu; tsk alıyor sikko bir yeri, orayı ters ediyor düz ediyor sonra da "adam" ediyor. ha bunu bedava işgücüyle yapıyor orası ayrı, ama tartışılan konu bu değil, zaten yapılan iş de vatani görev kapsamında.
ankara'da oturanlar bilirler. istanbul yolunda güvercinlik diye bir yer vardır. buranın bir de lojmanları vardır. bu lojmanların arka tarafı 10-12 yıl öncesine kadar kullanılmamaktaydı ve genelde bu büyük sahaya ** kömür, kireç, çöp falan atılırdı. tsk aldı burayı, sadece 1 (bir) yıl içinde türkiye'de eşi benzeri bulunmayan kalitede bir dinlenme tesisi yarattı. adına da jest dedi. içinde her bi bok var. yüzme havuzundan tutun da tenis kortuna, yüz küsür piknik kamelyasından, halı sahalara daha neler neler. halbu ki tüm bunların inşa edildiği yer, bir sene önce kömürlüktü??
bunu geçelim. ordu, halkın vergilerini yiyor da yiyor düşüncesi de saplantıdır bazı primitif beyinlerde. ulan minnetsiz, hayatını riske attığın kaç tane meslek gördün sen? ki bu mesleği yapan adamlar, her daim buralarda yaşıyorlar diye bir olay da yok. bir askerin sözgelimi 25 yıllık meslek hayatında, böyle yerlerde görev yapma şansı 3-5 yıl bir şey. bunu da çok görme be minnetsiz mesnetsiz... lan bu asker dediğin adam gidip iç güvenlikte dağ taş demeden geziyor, arazide yatıyor 10 gün 20 gün ve adama operasyon için verilen kumanyanın parasını devletim maaşından kesiyor bu adamın. birazcık minnet duygunuz olsun allah aşkına.
benim babam 27 yıllık astsubaydı. adamın sırtı safi 3 yıl düz yatak görmedi*. büyükşehir namına görev yaptığı tek yer ankara. onun da batısına geçemedi uşak hariç. ki orası da doğudan farksızdı zaten *. bu işi yapan insanlar kolay şartlar altında yapmıyorlar ne yazık ki. ve 8-5 de değil mesai, diğer devlet memurlarının aksine. sana verilen görev ne zaman biterse, komutanın ne zaman izin verirse mesai o zaman biter. fazla mesai ücreti de alamazsın, ama diğer tüm meslek grupları mesaiyi 1 dakika geçti mi çakarlar parayı. yerleşik hayatının olmaması da ayrı bir mevzu zaten.
neyse, fazla ağladım be sözlük. siktir et gitsin amına koyim, nasıl olsa ben geceleri ossura ossura uyurken gabar'da, aktütün'de beni koruyan birileri var. dünya sikime minare götüme..
bir zamanlar çav bella'yı söylüyorlar diye insanları astıklarını düşündükçe, çav bella çalmaları çok garip ve tiksinç gelen yer. askerlerin çok laubali olmasını bir yana bırakırsak, içkinin ucuz olması mutlu eden yer. 4 kişilik tıka basa yemek yiyip, bolca alkol alıp 30 ytl ödeyerek çıkabilirsiniz buralardan.
