yazıldı mı bilmiyorum ama sadece ingiltere'de Vauxhall markasıyla satılır. ürünler aynı sadece marka değişik. ikinci dünya savaşından sonra ingilizlerin almanlara olan nefretinden dolayı opel'i pazarlarına opel markasıyla sokmamışlar.
yeni astra k ile sahip olduğu dikkatimi çeken lüks özellikleri şöyledir:
- masajlı, ısıtmalı ve soğutmalı ön koltuk,
- ısıtmalı arka koltuk(arkalara genelde pek önem verilmez),
- 3 hafızalı ve elektrik ayarlı ön koltuklar,
- 1.6 200 bg(!!) benzinli motor,
- karşıdan gelenin gözünü almayan ve uzunluğu kısalığı adaptif ayarlayan, moda göre(şehir içi, otoban, yağışlı hava, 4 yol ağzı, vs vs) aydınlatma şeklini değiştiren intellilux led matrix aydınlatma sistemi(bu sistem bu segmentteki en lüks sistem),
- aracın kendisinde bulunan özel airwellness sistemi, odun kokusu yahut yeşil çay kokusu ile araç kokulandırılabiliyor. havalandırma ızgarasına blade takmaya son.
- alman ortopedi kuruluşu agr'den en yüksek notu alan ve j kasada da otoritelerce çok beğenilen(autoshow'da 20 üzerinden 19 verilmişti) ön koltuklar.
- ön araçla mesafeyi adaptif olarak takip eden, öndeki zönk diye durunca siz frene basmadan kendiliğinden frenlere abanan sistem,
- son olarak onstar sistemi. deli bir şey bu sistem, anlatması uzun dolayısıyla kendiniz bi araştırın derim.
adamlar bu sınıfta gördüğüm en lüks araçlardan birini yapmışlar. ayrıca önceki versiyona göre 200 kg civarında hafifletmişler. almanya başlangıç fiyatı golf'ten 400 euro az. bu da tr fiyatının golf fiyatı olacağı demek oluyor. bu alman aygırını alan çoook doğru bir karar vermiş olur bana kalırsa.
insignia b'yi dört hatta altı gözle bekliyorum, yeni astra bu kadar donanımlı bir araç ise yeni insignia nasıl olacak şimdiden çok merak edilendir.
Guzel arabalari vardir. Lakin sanayici yeni kankalar edindirir size.
Yahu onceki aracimiz opel astraydi her hafta bir elektronik sikintisi cikardi. Arac degistirdik vectra c aldik yine ayni her hafta bir sikinti. Hatta demin arka sag cam arizalandi acamiyoruz gelde sovme.
Savaşın sona ermesinden sonra, Brandenburg tesisinin parçalara ayrılamasıyla ve Rusya’ya nakliye edilmesiyle, Rüsselsheim’de ki binaların 47%'si tahrip edilmiştir. Önceki çalışanlar Rüsselsheim'daki tesisi yeniden inşa etmeye başladılar. Almanya’nın yeni traktörler inşa etme çabasına cevap olarak Rüsselheim’i yöneten Amerikan otoritelerince tesiste 2.5 L Kapitan motoruyla güçlendirilmiş 1.5 küçük tonajlı (1.4 t) traktör üretebilmesi için izin verdiler. Bu mümkün olan en küçük mucizeydi. Ocak 1946'ya kadar tesis kendi başına traktör üretimine hazırdı fakat nerdeyse 12,000 parçadan her birini oluşturmaya gerek olan parçaların çoğu eksikti. Büyük firmalar başlamadan önce küçük firmalarında başlaması gerekmekteydi. Hastalık ve yetersiz besleme 6,000 çalışanın sağlığına öyle zarar verdi ki 500 işçinin işe gelemeyecek kadar hasta olmaları mümkündür ayrıca bir günde 400'den fazlası hasta raporu almaktadır.
Bu ve benzer sorunların üstesinden gelerek Opel sonunda ilk savaş sonrası Opel Blitz traktörü yarışmasını 15 temmuz 1946'da Amerikan ordusundan General Geoffrey Keyes ve diğer yerel liderler ve muhabirler ile kutladı. 6600RM olarak ücretlendirilen traktör benzinle ya da odun gazıyla gaz jeneratörü yardımıyla sağlanmaktadır. Dikiz aynasından uçan bir demet tören çiğeği ile birlikte, tarihi Opel Blitz fabrika kapısını 26 temmuz'da Wiesbadenda bir satıcı için terk etmiştir. Dahası bir ayda 150 oranında üretimi takip etmiştir ve 1946'ya kadar toplam üretim 839'dur. Frigadaire buzdolapları ve ayrıca NSU Kettenkrad için Olympia Rüsselsheim'da üretilmektedir.
Opelin diger bir adımı yayalar için araba üretimine kaldığı yerden devam etmektir. Ilk olarak Kapitan’ı geri getirmek en kolayı olarak gözükmektedir çünkü onun motoru hali hazırda traktörler için üretimdedir. Fakat iş tüzüğü Olympia’yı en bariz aday yapan 1.5 L ya da daha az Alman sivil arabalarını sınırlandırmıştır. 1934'den beri Opel'de baş mühendis Dr. Ing e.h. Karl Stief ile bu küçük arabada kullanışlı değişiklikler yapılmıştır. Dubonnet ön süspansiyon geleneksel rulo ve ladas kemiği ile yer değiştirmiştir ve direksiyon yeniden düzenlenmiştir.
Kasım 1947'de duyurulan savaş sonrası Olympia üretimi, sade boyanmış jant kapağı ile birlikte, aralık 1948'de başlamıştır ve o yıl makul bir dönüşle ihracat satışlarına izin vermiştir. Ekim 1948!de, farların şekli ve düz yaylar ve amortisörler gibi bazı detaylar dışında Kapitan, Opel hattına değişmeden geri dönmüştür. 1948!de ki fiyatlar Kapitan için 9950 DM ve Olympia için 6,785 DM ( Deutschmark Reichsmark’In 20 haziran 1948de yerine geçmiştir.)
Opel’in geleceğini etkileyen diğer olaylar 1948!de meydana gelmiştir. Şubat ve Mart'ta bir GM çalışma grubu Avrupa’nın ekonomik durumunu ve Opel'in özel problemlerini araştırmak için Almanya’ya gitmiştir. Dönüşte bir rapor hazırlamışlar ve 26 Martta, General Motors’un Opel kontrolünü tavsiye etmişlerdir. 5 Nisan'da GM’nin finansal politika komitesi şu sonuca varmıştır: ‘’bu mülkiyetin birçok belirsizliğini göz önünde tutarak, şirket o zamanda devam eden operasyonu doğrulamamıştır.’’ Görünüyor ki GM Opel'i istemiyor. Bu görüşteki ikinci düşünce aniden Alfred P. Sloan Jr., ve Charles Wilson, GM’un başkanı gibi yürütücü insanların aklına düştü. Daha sonra Nisan ayında, Sloan düşünce farklılıklarını bir pozisyon kağıdıyla çözmeye çalıştı.
Sloan GM’nin Opel’in idaresini yeniden iki yıllık deneme süresince ekonomik koşullara bakmak için almasını önerdi, daha sonra Almanya’da‘’ durgunluğa kapalı’’ olarak adlandırıp geliştirdi. Sloan başka önemli hedeflerde belirledi : ‘’ General Motors, Opel’de ek sermaye riskine girmemeli. Kredi imkanları uygun olabilir kişisel politikalarda ve yönetimde tamamen özgür olmalıyız.
Adam Opel AG tarafından üretilen ürünlerde tamamen yönetimin yargılama hakkı olmalıdır, ve fiyatlar hükümetçe onaylandığı takdirde sermayede makul bir geri dönüşe izin verilmelidir.’’
Akıldaki ana hatlarıyla, Opel sorusu 3 Mayıstaki GM finansal politika komitesine kondu, bu daha sonra Rüsselsheim’a geri dönüş itirazlarınıda geri çekti. Birçok detaya hala daha hem GM ‘de hem de Almanların işgal edilen bölegesinde bu gerçekten meydana gelmeden önce çalışılmalıdır. Son olarak 1 Kasım 1948'de resmi kelme yayınlanmıştır : GM Adam Opel AG. Edward W.Zdunek ‘in kontrol yönetimine devam eden, önceden Avrupa’nın General Motors Denizaşırı Çalışma Şubesi için bölgesel yöneticisi yönetim müdürü olarak adlandırılırdı. Zdunek’in bu görev için randevusu özel anlam taşımaktadır. Tecrübeli bir motor endüstrisi yöneticisi olarak sadece beğenilmiyor aynı zamanda aslında onun için çalışanlar tarafından seviliyorda. Ed Zdunek’in duyarlı eli kırılgan Opel teknesine savaş sonrası Almanya’nın dalgalı sularında önderlik etmesi için mükemmel bir seçimdir. O bu eleştirel pozisyona 1961’e kadar devam etti.
GM yönetimi altındaki Opel arabalarındaki değişiklikler yüzü gerdirilen Olympia’nın tanıtıldığı Ocak 1950'ye kadar gözükmedi. Ön ve arka çamurluklar uzatıldı ve ağır yatay krom ızgaralar eklendi.
Geri giden bir adım dört hızlı şanzıman kutusuyla üç hızlı üniteyle yer değiştirmedir. Motor ayarı yavaş motor hızındaki hızlı torku vurgulamaktadır böylece ekstra oran tamamen kaybedilmemiş olamaktadır. Cabrio Coach modeli Olympia sırasına geri döndürüldü ve Karosserie Miesen tarafından inşa edilen bir kombi önerildi. Şubat 1951de, Almanya’da ilk savaş sonrası otomobil gösterisi için hazırlanan Olympia yedek tekerlekler ve 16 inch (41 cm) tekerlekler yerine 15 inç (38 cm) tekerleklekli traktör kompartmanıyla süslemişlerdir. Bazı küçük değişiklikler dışında bu model Mart 1953'e kadar aynı kalmıştır.
Yeni kontrol paneli ve direksiyon mili değişimi gibi detaylı gelişmeler Kapitan hattını Mayıs 1950'de donatmıştır. Daha büyük değişiklikler Mart 1951'de Frankfurt şovunun açılış kapısında Nisan 1911'de 11 günlük yönetimle öngörmek için korundu. Yüksek sıkışma oranıyla ( yine de sadece 6.25:1), motor gücü 3,700 rpm de 58 bhp ( 43 kW; 59 PS ve azami hız 80 mph ( 130 km/s ) dir. Üretim 60 bhp (45 kW; 61 PS) ye yükselmiştir modelin ileriki yaşamı boyunca ve bu temmuz 1953'te sona ermiştir.
Yaklaşık olarak emir vaki ile, Kadett’i inşa etmek için araç gereçlerin yokluğunda, Opel kendini orta fiyatlı gelirli Almanya’nın savaş sonrası otomobil piyasasında VW ve Mercedes Benz arasında sandwich olmuşcasına sıkışmış buldu. Bu GM ve Opel için beklenmedik bir durum değildi ve bu onlar için şaşırtıcı şekilde iyiydi.
1953'te üretim savaştan bu yana ilk defa 100,000 üniteden fazla bir sayıya ulaştı, ve 1954'te Main River’da ki büyüyen tesisin tamamen yeniden inşa edilmesi düşünüldü, 24,270'i Adam Opel AG tarafından çalıştırılmaktadır ve 167,650 araç inşaa edildi.
Opel’in ilk turbo arabası Rekord 2.3 TD, ilk olarak 1984te Geneva’da gösterilmiştir.
"Çünkü bir astra asla yolda kalmaz" temalı reklam yaparak aslında bunu kanıtlama ihtiyacı hissettiklerini göstermiş markadır. Bi audi, bi vw, bi toyota, bi honda bunu söyleme ihtiyacı hissediyor mu? Hayır. Ama sen hissediyorsun.
gözümde tek güzelliği (omega'nın haricinde) halk arasında kırmızı motor olarak bilinen sfi c20xe motorudur. atmosferik yüklemek istesen her türlü imkan var, turbolamak istiyorum desen altyapısı var (c20let). çıkardığı en efsane motordur.
nerede o astra f gsi'lar vectra a gt'ler aaah ahh..
90larda ve öncesinde Mercedes-Benz sağlamlığında olan markadır. 90 model Opel Vectra A'lar, Astra F bunların en büyük göstergesidir.
Bir süre dünyanın en hızlı sedanını üretmiştir:
(bkz: opel omega lotus)
0.26cd hava sürtünme katsayısı ile binek araçlarda dünya rekoru kırmıştır.
(bkz: opel calibra)
90'larda doktor markadırarın aracı A kasaya; genci, yaşlısı neredeyse herkesin hoşuna giden zamanının ötesindeki tasarım ile kendine hayran bırakan B kasaya sahiplik etmiştir.
(bkz: opel vectra)
90'larda bir süre 2.0litre hacminde atmosferik olarak hacmine kıyasla en yüksek güce sahip motoru üretmiştir.
(bkz: c20xe)
adam opel tarafından 1862 yılında kurulan marka, 1899 yılından beri otomobil üretmektedir. en eski otomobil üreticilerindendir. çok kaliteli ve teknolojik araçlar üretir. diğerlerinden onu ayıran bir önemli özelliği çok şık tasarımdır. avrupanın ilk oto tasarım merkezi opel tarafından kurulmuştur.
gm chevrolet markasını avrupaya sokmakla opeli zor durumda bırakmıştır. gm içi rekabet oluşmuştur çünkü. ekonomik kriz opelin imajına negatif etki yapsa da şu an opel hala ayaktadır ve kendi sınıflarında perfekt araçlar üretmektedir.
hakkında yanlış bilinen bazı bilgiler vardır. örneğin almanyada pek tutulmadığı. almanyada 2013 yılında en çok satan 5. marka opeldir. örneğin kalite sorunu. opel gm bünyesinde bir markadır ve köklü mühendisliğinin yanında cadillac, buick, chevrolet, vauxhall mühendisliğinden de güç alarak yüksek teknolojili araçlar üretir.
bir de opele aşık olanlar vardır. opelden başka arabaya binmeyen bir çok insan zaten opelin en doğal reklamıdır.