Bir o olmadığı için benim kimsenin yüzüne haykırmak istediğim hiçbir şey yok.
şanslı insanların yapabileceğidir.
hissizlik kimseyi öyle sevememek aşık olamamak çok boş ve soğuk. haykırmak istediğiniz ne olursa olsun kıskanıyorum çünkü benim yok.
yapamazsın dediğin her şeyi yaptıktan sonra kendi kişisel servetimi oluşturup, imrene imrene yaptıklarımı izliyor olmandan ötürü herhangi bir şey söylemeye gerek kalmayan durumdur. bu arada buraları okumazsın ama ben yine de Söyleyeyim evim, ortaköy sahilinin dibinde. seversin ortaköy kumpirini.
uzun süredir görüşemedik tuğçe, hatta hafızamı yokladım da hiç görüşmemişiz seninle.
normalde her erkek gibi ben de sürekli karşımdakini buluşmaya ikna etmeye çabalayan, kadın görünce beynini kapatan tiplerdenim, öyleydim ya da.
westerosta uzun zamandır beklenen kış gibi girince hayatıma çok şey değişti buralarda ah bir bilsen.
gerçi bilmesen daha iyi, bilip de unutursan kırarsın biraz beni. oysa ki ben senin hangi şarkıyı beğenip hangi espriye güleceğini bile bir vazife gibi kazıdım aklıma.
ironik aslında, sen gelmeden yaz vardı üşüyordum ben, sen geldin kış ayında üşümemeye başladım ama gidince anladım ki pastırma yazıymış, ya da yalancı bahar.
ya da yaz geldi diye aldanmışım da açmışım çiçeklerimi, sen öyle selamsız sabahsız gidince de don vurmuş dökmüş çiçeklerimi her bir yana.
hani havalar bahar gelince bir anda ısınır, ağaçlar da kanar ya yaz geldiğine, işte öyle.
hep uyarmak isterdim ağaçları, lan siz aptal mısınız niye kanıyorsunuz bu havalara diye bağırmak gövdelerine.
ama akıl edememişim, ağaçlar kanmak istiyordu belki de.
ben de bile bile dallanıp budaklandım, çiçeklendim.
dedim ki mutsuz yaşayana kadar mutlu bir rüya görmek daha güzeldir bence.
ama rüyanın bu kadar kısa süreceğini düşünememişim.
en beteri de daha mutsuz bir dünyaya uyanacağımı akıl edememişim, edebilsem dalar mıydım uykuya hiç, diyeceğim ama dalardım biliyorsun.
şimdi gelsen, çöldeki vahayı bırakıp susuz avareler gibi koca koca kum tepelerini aşmaya koyulurum seninle.
gidecek bir hedefim var diye değil yanlış anlama maksat senin yanında olayım diye.
ama nafile tabi, yanında olsam da bir şey değişmez senin için.
yüzünde tüy bile olsam çeker kopartırsın beni biliyorum.
her seferinde tekrar büyürüm bir umutla, belki bu sefer ilişmez bana diye ama biliyorum o da nafile.
aslında ben çekilip kopartılmaktan gücenmem, alışkınım da ama keşke böyle olmayacağına inandırmasaydın beni.
başkalarının sana yaptıklarının cezasını çekiyorum heralde, bu kısır döngü de sürüp gider böyle.
ama ben olmayacağım bu silsilede, bana ettiğini başkasına etmeyeceğim,
çocukça ama belki yaptığım iyiliğin mükafatı sen olursun diye.
Iyi degilimmmmmmmmmmmmmmm. I yi de gi lim!! Cildirdim kafayi yedim. Ne zaman sakinleseceksin. Ne zaman bitecek butun bu sacmaliklar! Kendine gel. Hemen! Sen boyle degildin. Guclu olman lazim. Guclu kalmalisin. Annen icin. Baban icin. Yasamali ve savasmalisin. Sen guclu birisin.