yaşanmamış tüm aşkların ağırlığını lise çağımda omzuma yükleyen şarkı. bir kader bir serendipity mi desem bilemedim. şarkı şarap gibi yıllar geçti izi geçmedi.
onun suçu değil bu
benim şuçum
hepsi bu ...
seni düşlerime aldığım için bundan sen değil ben suçluyum
zaten sen hiç bilemedin , 7 değil 70 sene bilmeyeceksin ...
candan erçetin'in derin anlamı olan, harikulade parcası.
kimsenin suçu değil bu...
galiba hayatımızı çoğu zaman kendimiz etkiliyoruz.
verdiğimiz kararlar, doğru veya yanlış hayatımızın akışını değiiştiriyor. bazen hiç istemediğimiz durumlarla karşılaşıyoruz.'böyle olmasını ben ister miydim?' diye kendi kendimize söyleniyoruz. bu yüzden yapmak istediğimiz şeylere çok iyi düşündükten sonra karar vermemiz gerekiyor. bazense bu bile yeterli olmuyor. kendimizi ansızın bir çıkmazın içinde buluveriyoruz. dogruyu, yanlışı ararkende çoğu zaman iş işten geçmiş oluyor. elimizde olmayan bazı gerçekleri de gözardı edemiyoruz. bir anda oluveriyor, tıpkı ölüm gibi. bütün bunlar; 'hayatın cilvesidir' deyip, geçiyoruz. ama bunların yüreklerimizde açtığı kapanmaz yaraların sızısına ölenedek dayanamıyoruz. bütün bunların sorumlusunu etrafımızda arıyoruz.
aklımızca sorumlu;
bazen ilgisiz bir baba, bazen sevgisiz bir anne, bazen vefasız bir arkadaş ya da anlayışsız bir sevgili oluyor.
ama kalbimizde, bunun böyle olmadığını yalnız biz biliyoruz. sorumlu aslında aynaya her baktığımızda karşımızda gördüğümüz kişi oluyor. onlar yanlış biliyor...