Filme de adını veren tuhaf isimli bu kitap, bilumum normatif yaşam ve düzene karşı başkaldırıların doruk seviyesinde çıktığı bir dönemde yazılmış. Yazarı Ken Kesey de amerikan hippi gençliğine öncülük etmiş, klasik usülde uyuşturucu kullanmış, hippiliğin diğer gereklerine ayak uydurmuş bir yazar. indirgenmiş yarı-anarşizmi temel alan yaşam felsefesi doğrultusunda sistem eleştirisine matuf bir kaç kitap yazmış bir kimse. Guguk Kuşu’na gelince, filmi genel bir bakışla sosyal ve siyasi hayatta kurulu düzenin, teamüllerin ve kabullerin eleştirisi olarak tanımlayabiliriz sanırım.
oyunculuğu çok başarılı bir film. deliren insanları gördükçe kimin daha deli olduğu hakkında yorum yapmaya başlamanız olasıdır.. Ufak tefek manyaklıkları dışında tam anlamıyla deli olmayan mc murphy -her ne kdr tam anlamıyla bir akıl hastanesi olmasa da içeridekilere göre daha aklı başında görünür- hastaneye girdikten sonra asıl delirme evresine girmiştir kanımca. Düzene karşı da bir film olduğu söylenebilir.. Eleştirilerin yer aldığı farkedilir. izlenmesi gerekir fakat imdb'deki üst sırayı haketmişmidir orasının tartışmalı olacağını düşünürüm.
bazı sahnelerde içten ve aptal bi gülüş içine girdiğinizi daha sonradan farketmeniz de filmin ufak bir tılsımı sanırım..
anlatımı, oyunculukları ile klasikleşmeyi hak etmiş bir film.
--spoiler--
uzun uzadıya anlatmak abes geliyor ama genel olarak sisteme baş kaldıran -ki bunu tımarhanede yapıyor olması birşey değiştirmez- bir asinin yine aynı sistem tarafından hadım * edilmesini anlatır. ama harbiden güzel anlatır, bazı sahnelerde ağlatıp bazı sahnelerde de gülmekten yerlere yatırıyor. emeği geçen herkese teşekkür etmek gerek.
ayrıca şef ile mcmurphy nin ilişkisi, arkadaşlığı da mükemmel anlatılıyor, çok etkileyici.
finali de filme yakışır güzellikte.
--spoiler--
jack nicholson oynadığı rolün hakkını gerçekten verebilmek film çekilmeye başlanmadan önce akıl hastanesinde belirli bir süre kalmıştır, bu bile sinemanın tanrısı olduğunun göstergesidir, tapınma nedenidir...
Jack nicholson'a tapmak için sayısız nedenden sadece birisidir. filmi izleyin ve sonra jack nicholson'ın yerine* en iyi oyuncu kabul ettiğiniz gunumuzden veya geçmişteki herhangi bir oyuncuyu yerleştirdiğinizi hayal edin. ** o zaman anlarsınız bu adam neden bu kadar büyük oyuncu.
ayrıca filmle ilgili bir not eklemeden geçemeyeceğim. danny de vito'nun canlandırdığı karakter bugune kadar yazılmış ve oynanmış en komik karakterdir. *******
Randle P.McMURPHY (Jack Nicholson), damarlarında kan yerine elektrik dolaşan, ağzı çok iyi laf yapan özgür ruhlu bir mahkumdur. McMurphy, deli numarası yaparak kendisini "kaçıklar" olarak nitelediği adamların yanına aldırır. Ve hemen ardından, onun bulaşıcı düzensizlik sevdası yeni geldiği yerdeki uyuşturucu rutinle karşı karşıya gelir. McMurphy Dünya Kupası maçları oynanırken, yeni arkadaşlarının yatıştırıcı ilaçlara boğulmuş bir şekilde ortalıkta bornozlarla dolaşmasına dayanamaz... ve olaylar gerçekleşir.hasta olanların aslında hasatanedeki görevlilerin olduğunu anlatan süper ötesi bir filmdir.ayrıca filmdeki mildred ratched karaakteride dünayada en nefret edilen 5. karakater seçilmiş.
Ken Kesey'nin 1962 yılında yazdığı ve o tarihten beri de Amerikan edebiyatının başyapıtları arasında kabul edilen etkileyici bir romandan Macar asıllı yönetmen Milos Forman'ın gerçekleştirdiği uyarlama.
seneler önce daha çok küçükken annemin kitaplarına merak sardığımda okuduğum kitaplardan biriydi ve çok uzun seneler sonra filmini izlediğimde bir çok sahnenin aklımdan hiç gitmediğini ve Randal McMurphy'nin hikayesinin hafızamda yer ettiğini anladım. aslında hastalardan çok daha sorunlu despot bir hemşire , tüm hakları ellerinden alınarak kuklaya dönmüş hastalar ve tüm düzene başkaldıran McMurphy 'nin hikayesini anlatır film ve belki de en sevdiğim sahnesi bu sahnedir
--spoiler--
McMurphy ile hastaalr odanın orta yerinde dikilen devasa muslukumsu şeyi kaldırma konusunda iddaya girerler , hepsi dener ama olmaz sıra McMurphy'e geldiğinde o da dener ama kaldıramaz ,kendisine gizliden gizliye gülen hastalara döner ve şöyle der - en azından denedim
--spoiler--
bir yandan da Jack Nicholson denen efsaneye tapıyor olmamın sebebi olan filmdir .
Jack nicholsona oscar kazandıran klasikler arasına girmeyi hak eden çok güzel bir film,dönemin akıl hastanelerine ve patoloji sınıflamalarına gönderme yapmaktadır.
yazarı,filmi izlediğinde bu benim yazdığım kitap değil demiş.ama yine de güzel bence..ayrıca ege üniversitesi tiyatro topluluğunun oynadığında izledim çok iyiydiler..
izlenildiğinde kişinin zaman zaman deli olmak istemesine yol açan*, sade anlatımı ve akıcı hikayesiyle mükemmel bir baş yapıt. söylendiği gibi tamamen bir ironi üzerine kurgulanan, insana bir şeyler veren bir film.
Ankara ve istanbul devlet opera ve balesinde sahnelenen dans gösterisinin adı. Romanın dansa uyarlanmış hali. En büyük özelliği rol alan dansçılarının hemen hepsinin yaşının 35 üstüolması 60 yaşındaki dansçıların fırsat verildiğinde hala dans edebildiklerini gösteren eser. istanbul da sahnelenen guguk kuşun da bir dönem dizilerde oynayan ve kliplerde rol alan Erdal Uğurlu rol alıyor
uyarlandığı romanın yazarı olan milos forman'ın izlediğinde hiç beğenmediği hatta sinemalarda oynatılmasına bile karşı çıktığı kült sayılabilecek film.
1962'de ken kesey'in yazıup çok tutan romanından uyarlanan,''dünyanın yaşayan en büyük oyuncusu''hakkındaki fikrimin bir robert de niro'ya (bkz: taxi driver), (bkz: goodfellas), (bkz: raging bull), (bkz: Once Upon a Time in America)bir jack nicholson'a kaymasına neden olan,oyunculukları ve kitap destekli senaryosuyla uçmuş,sadece jack nicholson değil,aynı zamanda çatlak doktor emmet brown olarak tanıdığımız (bkz: back to the future)christopher lloyd,ve danny devito'nun da uçurdukları,oscar alıp ortadan kaybolan hemşireyi oynayan louise fletcher'in,dönerin yanında ayran kıvamında oynadığı,1975 yapımı,en iyi erkek oyuncu,en iyi kadın oyuncu,en iyi film dalları dahil 5 oscar almış,milos forman şaheseri..
ken kesey'in ayni adli romanindan uyarlanan muhteşemler muhteşemi bir film. orjinal adi one flew over the cuckoo's nest olup başrolde jack nicholson oynamaktadir. film, donem filmi olup tamamen bir ironi üzerine kuruludur. akil hastanesindeki hastalar deli taklidi yapan ve fakat normalde herkesten akıllı olan mcmurphy onderliğinde sisteme karşı çıkan grubu temsil eder. (bkz: hippiler)
1975 yılı yapımı, michael douglasın yapımcıları arasında olduğu, yönetmenliğini milos forman'in ustlendiği, izlemeyenin çok şey kaçırdığı baş yapıt. orjinal ismi:
"one flew over the cuckoo's nest" dir. guguk kuşunun yuvadan uçuşu gibi bir anlamı olsa gerek
filmden önce ,rolune hazırlanmak amacıyla , (bkz: jack nicholson)ın bir akıl hastanesine kendisini hasta olarak kabul ettirdiği ve bir süre orada kaldığı rivayet edilir