Beklediğime değdin.
Bir bakıştan sevildiğini anlamanın güzel hissini yaşıyorum, öyle güzelsin ki her şeyim demenin en gerçek halisin, hem dost hem sevgili.
kaybetmekten korkmanın nasıl bir his olduğunu öğrendim seninle. Sonunda varsa üzülmek onu da göze alarak geldim sana.
Bir tır şoförünün kazadan sonra dediği gibi birden karşıma çıktın. Sevdim.sevilmeyeceğimi bilmiyordum ama.
Eğer konusabilsek şunu söylerdim senin farkında olmadığın hatta bilmediğin temennilerim ve iyi dileklerim hep oldu. her zaman destekçin olup iyi bir yaşam geçirmeni kendim için ne kadar istediysem senin için o kadar istedim.
Neyse artık yapacağım herhangi birşey kalmadı. En çok kırıldığım şey ise herkese cevap verirken beni görmezden geldin yokmuşum gibi davrandın.tutmayacağın sözler verip kandırdın Ama yine sana zerre kötü düşüncem yok. olmadı olmaz da.bunları yine sineye çekiyorum ama
Nuri Bilge Ceylanın bir sözü geliyor aklıma. “Biri ölür üzülmezsiniz, sonra sandalyeye asılı hırkasını görürsünüz, o hırkanın duruşu kalbinize oturur.”olmaman üzücü ama
Senin cümlelerin, sesin, fotoğrafların, yaptığın resimlerin onları görünce işte onlar kalbime oturuyor.
Yarın ne olacağını bilmiyorum ama bir gün bir yerde son nefesimi verdiğimden haberin bile olmayacak. kalbim kırık gidecem ondan da haberin olmayacak.
iyi geceler.
Evet gerçekten bunu söylemek isterdim sana. Hiçbir zaman olmayacak gibi ama senin de aynı cümleyle cevap verip gözlerimin içine gülmeni isterdim. Kalbimin içine işleyen o gülüşünü görmek isterdim.