bugün

ülkemin en gidilesi, en görülesi yeridir. kendi halinde bitki * yetiştirip, takı yapıp satan hippiler mi ararsınız; entel çadırlarında mutlu mutlu oyunlar oynayan aileler mi.. denizin güzelliğinden hiç bahsetmeye gerek yok.. * *
olympos'a, son zamanlarda ipini koparanın gelmesi durumuna karşılık, gidilebilecek alternatif mekan için (bkz: faralya).
eski güzelliğini, has müdavimlerini, sessizliğini, kargaşadan uzak doğal yaşamını , eşsiz denizini, rahatsızlık vermeyecek ortamını bir daha bulamayacağımız nadide tatil yörelerinden biriydi.. insanın tek başına tatil yapabildiği, huzur bulduğu bir cennetti. lakin artık dejenere insanların yok ettiği güzelliklerin başında sırasını almıştır!
kadir'in yerin deki ağaç evlerin çoğunun yandığı ve artık eski güzelliğine kavuşamıyacak cennet mekan.

(bkz: ağlamak istiyorum sayın seyirciler)

http://www.haberler.com/o...ac-evler-kul-oldu-haberi/
ölmeden görülmesi gereken yerlerden biri.

(bkz: ölebilirim)
sakinliğini yitirip piyasa olmuştur ama yine de geceleri tenhadır. özellikle gece karanlığında elde el feneriyle ören yolundan sahile gitmenin tadı eşsizdir ama 1 haftadan fazla kalmak bayar adamı.
olympos sahilinde kuzeydeki lahitin üzerinde yazan şiir :

son limana girdi demirledi gemi, çıkmamak üzere
çünkü ne rüzgardan ne de gün ışığından medet var artık
ışık taşıyan şafağı terkettikten sonra kaptan eudemos
oraya gömüldü gün misali kısa ömürlü gemisi,kırılmış bir dalga gibi

zosimas'ın dayısı kaptan eudemos için yazılmıştır. *
sevgiliyle gidilebilecek güzel mekanların başında gelir. oradayken vakit güzel geçer. önemlisi geri döndüğünüz de vaktin nasıl geçtiği. * * *
doga ile ic ice olan, rahat insanlari icinde bulunduran, her bungalow evin icinden dumanlar cikan ve son 2 yildir butun aptal tikilerin geldigi ve bokunu cikardigi mekan.
cok güzeldir cook..hele hele geceliyim sahildeki yildiz sov bira esliginde inanilmazdir. kesinlikle gidilesi görülesi bi yerdir bu güzel yer. Canli müzik yapilan abrdan sIkilmamak elde degildir cünkü grup her gün ayni sarkiyi ayni sekilde sira degistirmeden calmaktadir. iste bir hafta kaliyorsaniz orda 1 gün müzik dinliyip malum yerde 6 gün sahilde yildizlarin tadini arkadaslariniz esliginde cikartabilir, denize girebilir hatta sabaha kadar denizin icinde bile kalabilirsiniz..siddetle tavsiye edilir:)
Sahilde gün dogarken sevgilinizle denize girip ,günesin sizi ısıtmaya baslamasıyla, Tanrım tesekkur ederim dedirten tatil yeri...
antalyalı bir çok kişinin ismini bildiği ama nerede olduğunu bilmediği yer. Boğazı görmeyen istanbullu gibi bir şey herhalde.
bu yaz komşusu adrasan da ikamet ederken d smart bulma umuduyla akşamın bir yarısı yollarını arşınladığım ve hala bozuk yollarıyla gece gitmenin ne kadar tehlikeli olabileceğini gördüğüm tatil yöresi. yolları düzeltmemekte inat etmişler, karanlık için ışıklandırma yapmamakta da.

ayrıca bu yörede favori mekan samimi personeli, güzel yemekleri ve uygun fiyatlarıyla sheriff pansiyon dur kanımca.
her çeşit insan vardır artık. denize boxerla giren insanımsılar yüzünden gündüz denize girmek çileye dönmüştür. gece yaşanmalı olympos, gece denize girilmeli, gece içilmeli, huzur olympos'un gecelerinde.
dünya üzerindeki en güzel yerlerden biri herhalde.
37. pozda bozulan bir fotoğraf makinesi markası..
istanbuldan otostopla gidilmes;

g üven,
ö zveri,
t ecrübe isteyen yazlık mekan.
(bkz: otostopla tatile gitmek/@aksak tirtil)
2366 metrelik tahtalı dağı'nın hemen dibinde olup yanı başındaki çıralı ile birlikte olağanüstü bir dinlenme ve tatil mekanıdır. sapa yolları ve kendi arabanız olmaksızın ulaşımın imkansız olması orayı büyük ölçüde saklamıştır ki oranın bu özeliği kemer'e ve göynük'e benzemesini engellemiştir.
berrak ötesi denizinin yanında akdenizde hiç de rastlayamayacağınız türde bir iklime de sahiptir ayırca. kemer'de antalya'da gece nefes alamaz durumdayken orada gecenin geç saatlerinde dışarıda yatmayı denemeniz üşümenize sebep olacaktır.

tatilciler büyük ölçüde türk olup geneli üniversite öğrencileridir. toplu ulaşım araçlarının öolmaması ve ğrencilerle dolu olması sebebiyle orada her yer rent a car arabalarıyla dolup taşar. ayrıca sakin bir tatil geçirmek için çıralı daha iyi bir seçenek olup günün burada her vakti böcek ve kuş sesinden başka birşey duyamazsınız. barların, restoranların ve bungalowların büyük bölümü ise olimpos'ta toplanmış olması orayı biraz daha gürültülü ve yorucu yapmaktadır.
buranın gezilebilecek en iyi zamanı sağlam kaynaklardan aldığıma göre gene çoğu yer gibi sonbahar başıil ve kbahar sonlarıdır. ayözellikle ağustos larında arttığı söylenen kalabalık ve kuruyan dereler buranın tadına tam anlamıyla varmanıza engel olacaktır.
gece karanlığında elinizde fenerle sahilde bir tur atarsanız şortlarını sıyırıvermiş şekilde halvet olan çiftlere rastlamanız muhtemel olan, buram buram erotizm kokan tatil beldemiz.
inanılmaz coğrafyasının yanında tarihi dokusuyla sadece mükemmel olarak nitelenebilicek bir cennettir. burası gerçekten bir başkadır tadını çıkarmayı bilen kişiler için. zamanla mutasyona uğrayan tatilciler ve bunlardan rant elde etmeye çalışan ve giderek çoğalmış işletmeciler sayesinde alınan zevk de azalabilmektedir.ama inanın ki olympos bunlara rağmen hala tüm güzelliğiyle gidilmesi gereken bir yer.
yararlı olabiliceğini düşündüğüm tiyolara geçersek;
-huzurlu bir tatil için olymposu tercih edenler tatilinizi ağustos ayı sonunda yada eylülde yaparsanız keyfiniz kaçmaz. zira haftasonları elbiseleriyle denize giren çingenelerden tutunda türbanıyla yüzen din kardeşlerimizle aynı ortama düşebilirsiniz. yani artık ortam oldukça kozmopolit.
-gitmeden kesinlikle rezervasyon yaptırmalısınız yoksa elinizde çantanız pansiyon pansiyon gezerken bulabilirsiniz kendinizi. kadir's tree hause küllerinden doğmuş olmasına rağmen hala tercih edilmesi gereken ilk mekan olmalı. kesinlikle atmosferi farklı ve yol boyunca uzanan hengameden uzak kendi içinde bir olympos gibi.
-yanınıza öğrenci kimliğinizi alırsanız sahil girişinde sizden 2 ytl müze bedeli olarak alınan ve eminimki yararlı bi bok için kullanılmayan haraçtan kurtulabilirsiniz.
-yanınıza kesinlikle tracking ayakkabılarınızı alın. tabi eğer tırmanış yapıp olağan üstü eski bir uygarlığın bakımsızsızlıktan ağaç ve ot yığınlarına gömülmüş kalıntılarını görmek istiyorsanız.
sürekli olarak sırtında bir çanta ile dolaşıp çöplerinizi ve bira şişelerinizi taşıyan bir arkadaşınızın olmasına dikkat edin:)
sahilde oldukça hoş restaurantlardan birinde ucuza çupra keyfi yapabilirsiniz. zaten adam gibi yemek yenebilicek başkla bi yer de yok diyebilirim.
-kendine güvenmeyen ,bedenini alkol ve nikotinle köreltmiş bünyeler rahat yüzebilmeleri için yanlarında palet getirseler iyi olur.ben oldukça istememe rağmen mağaraya yüzemedim. yemedi resmen
-gece gidilebilicek bir çok bar olmasına rağmen * iyi müzik arıyorsanız tatmin olabiliceğiniz bir yer bulamayacağınızı söyleyebilirim. bull bar'ın eski işletmecisinin açtığı eski yeni pansiyonda olan fantastik road house belki bir alternatif olabilir.ama bu denli hippilik nedir şimdi diyip koşarak çıkmanızda mümkün. bull bar yerine gece 12 ye kadar hangar da takılmak çok daha keyiflidir, keşke insanları zorunlu olartak öküze yönlendirmeseler dedirtiyor. orange club denen iğrenç ortamdan uzak durun insanlara ''sap geziyon sen giriş ücretli adamım''muamelesi yapan bir zihniyet peydah olmuş sonunda olymposta. bunun yerine patlak kolonlarına rağmen chimera da portakal ağaçları altında yayılabilirsiniz. olmadı sarmadı diyorsanız kapın bi fener ve sahilde sabahlayın zaten o sahili es geçicekseniz kime anlatıyorum ben burda:)
ve son olarak pek uzun kalmayın tadı damağınızda kalsın ki sıkılmayın bu güzellikten. yaşatıcağı hissiyatı her sene yeniden tadın.
harika gözleme yenilen mekan* * burası doğa harikalarından bir tanesi..
cennetten bir kose diye tabir edilebilinecek tarihi ve turistik belde. guzel muzik icin golge bar, yayilip nargile bira keyfini yasamak isteyenler icin Chimera, alirim sarabimi romantik olurum diyenler icin sahilde sabahlamayi oneririm. ayrica bir bilgi sigara iciyorsaniz yanar tasa cikmadan once bir daha dusunun. Cik cik bitmiyo lan..
(bkz: yeni gidecekler için olimpos rehberi)
eski büyüsünü ve bakirliğini kaybetmiş, mamak çöplüğüne doğru hızlı adımlarla ilerleyen, bu hale nasıl geldiğini anlamadığım içimi sızlatan mekan.
Haziran'da bir hafta gittigim yer. sezon acilmamis oldugu icin pek tavsiye edilmez, daha dogrusu fazlasiyla sakin oluyor. Allah'tan yat turu ayarladik ve gördügüm en muhtesem koya ugradim. suyun rengi turkuazdi ve derin olmasina ragmen dibinde yüzen baliklari görebiliyorsunuz.

denize ulasimi cok ilginc, o soguk sulardan gecerken ve o antik kentin icinden gecmek insana ayri zevk veriyor... o taslardan gecerken gözünüze önüne hep o zamanlardan kalma insanlar geliyor.

kralin mezarinin önünde hos bir mozaik var ama maalesef onu koruma altina almamislar, yazik yani.

Olympos hakkinda sözüm ona almanca bir metin vardi, cümle kurma kabileti olmayan bir sahis yazmis olmali ki tüm metin neredeyse sirf noktalardan ibaret mesela "80km." diye bir cümle geciyor.