üzerimde emeği olan kişilerin, annemin, gönül borcu hissettiğim kişilerin olmami istediği kişi olmaya çalışıyorum sanki.
bazen sevilmek için, benden karşımdakine akan duyguların karşılığını alayım diye onun istediği kişi olmaya çalışıyorum.
mutsuz oluyorum, aslında sevdiklerimin mutluluğuna ve bir yudumcuk sevilmeye mutluluğumu feda edebilirim ama hayır.
tam olarak onların istediği kişi de olamıyorum.
pek sevilmiyorum da .
arada bir yerlerdeyim işte, benim ama ben değilim.
zaten kim kendi ki?
size bir hayalimden bahsedeyim mi?
birine soracağım, mevlana'nın sorduğu gibi
söyle ben kimim?
istiyorum ki inansın
söyle ben senim...
zaman zaman olmak istediğim kişi değilim elbette ama, ne kadar çok olmak istediğim kişilere , karakterlere özenince bocalıyorum. hani istesen de olamazsın durumu var ya o hesap. hani kötü biriyim, iyiye özeniyorum değil aslında da, ama her daim pozitif bakmayı becerebilen insanlar var hakikaten. ya da öyle gözüküyorlar. öyle olmasa bile öyle gözükmek isterdim. hiç bir şeyi gözünde büyütmeyen, gözü kara olmak biraz yapı meselesi, genlerle de alakalı.
Insan yasadikca mak meklerin sonu gelmiyor . Sonu gelmeyen degisimin arzusuyla olmak istedigim kisiyim lafi celisir . Oyleyse hep daha iyisi olcagindan hepimiz yettirebildigimiz kadariz . Ya "zihnimze ya millet ne der e ya egolarimiza"yetiyoruz .
Olmak istediğim kişiyim fakat olmak istediğim yerde değilim. Önemli olan olmak istediğin kişi olmak değil, kendi hayallerini, ideallerini gerçekleştirebilmiş bir insan mısın ?
yaşamını samimi bir şekilde idame ettirmek isteyen insanın belli aralıklarla kendine yöneltmesi gereken bir soru. Fakat beraberinde başka bir paradoksu getirir; Ya aslında olmak istemediğim biri olmayı istiyorsam? o zaman da olmak istediğim kişi olur muyum? Aslı ne bu işin düşünmek ve öğrenmek gerekir.
+Söyle bakalım Alican , büyüyünce ne olacaksın?
- Doktoy .
(32 yaşında turizm otelcilik bitirmiş kemerde 5 yıldızlı bir otelde master ını yapmaktadır ve inanın kadınların organlarını bir doktor kadar iyi bilmektedir.)