satranç - stefan zweig. mutlaka okunmalı uzun hikaye. bas ucu kitabım.
9.hariciye koğusu - peyami safa. bir insanın ic dünyası ne kadar iyi yansıtılabilirse o kadar iyi yansıtmıs peyami safa. bu da bas ucu kitabımdır.
nasıl hazırcı nasıl kolaycı insanlar. başlığa bak, ufku ikiye katlayan ince kitaplar. yani hem okurken zeval vermesin, öyle tuğla gibi olmasın, hem de hooop kısa yoldan beni entelektüel yapsın, ortamlarda "okudum olm ben onu, cidden çok iyiydi" diyebilme süresi kısa olsun. ama o kitabı ben seçmeyeyim. çünkü ben kendi beğenilerimi, tercihlerimi bilemeyecek biriyim. birisi bana "dinlerken adamın amına koyan şarkılar" listesi yapsın mesela, onun hüznü benim hüznüm ne olacak. ya da biri benim için "mutlaka okunması gereken kitaplar" listesi yapsın. onların da arasından şimdi incelerini tek tek nasıl seçeyim, ne güzel başlığı da var. çünkü ben farklı değilim. herkes ne yapıyorsa onu yapıyor, herkes neyi beğeniyorsa onu beğeniyorum. zengin olmanın da entelektüel olmanın da kolay yolunu arıyorum. hayatımı başkalarının tariflerine göre yaşayıp onu fark etmeden rezil ediyorum.
Martı (bkz: jonathan livingston).
Küçük prens (bkz: saint exupery)
inci (bkz: john stainbeck)
Küçük kara balık (bkz:samet bahrengi
bahrengi )
Dönüşüm (bkz: kafka)
Liste uzar da gider. Her kitap az çok bakış açısını arttırır. Ufku matematiksel olarak 2 katına çıkarmaz belki ama genişlettiği doğrudur.