okudukları zaman evde oturmasınlardır, gitsinler çalışsınlardır, otuzlu yaşlarına geldiklerinde bir sex and cityambiansı oluştursunlardır, beklemektense yaşasınlardır.
okul,kariyer,karizma derken asıl benliklerini yani kadınlıklarını unutan 35 yasına gelmis ya da bu yası asmıs kadın zümresi ve bunlara baglı nedenlerin toplandıgı baslık.
okumak zaten başlı başına bir evde kalma sebebi değil mi?okudukça bildikleri doğruların yanlış olduğunu öğreniyorlar ve de bu karmaşıklığı çözmeye çalışırken yaş kemale eriyor.sonra yaştan dolayı beğenen çıkmayınca şartlı hapishane gibi :D evde kalıyo:::
ülkemizde 10 kişiden bir tanesinin üniversite kazandığını düşünürsek okumuş kız onda bir in içine girer. ve de haklı olarak kendisi gibi tahsilli bir insanla evlenmek ister. yani okumamış bir kızın faliyet alanı onda on iken bu durum okumuş kız için onda birdir. bir de okuduğu halde okumamış insanla evlenmeyi prensip* haline getirmiş erkekler de olaya tuz biber ekmektedir.
üniversite okuyan kızlarımızın sanki dünyayı yeniden keşfetmiş gibi böbürlenmesi sonucu ortaya çıkan durum...
(bkz: ben sana okuyamazsın demedim ben sana insan olamazsın dedim)
hayatları boyunca okuyacaklarını bu yüzden de evlenemeyeceklerini düşünmelerindendir. ama acı son kaçınılmazdır. elin adamıyla evlenecek ve ertesi sabah kahvaltı yapacaklardır.
boyle bır neden olmamalıdır.ulkemızde ınsan okutmak zor bır zanaattır.ozellıkle bır kız okutulmussa daha da ılerı goturulmelıdır.mazeretı olamaz
uzerıne yapılan yatırımın hakkını vermelıdır.
