okulunun tuvaletindeki pislikleri temizleyen ve altı çişli,üstü başı yırtık öğrencilerini bağrına basan bir öğretmenin zorluğu kadar dikkat çekmeyen durum.
gönül ister ki okullarımız ve öğrencilerimiz pırıl pırıl olsun, eğitim-öğretim ortamı sağlam bir şekilde sağlansın. dindar nesiller yetiştirelim ama olmuyor maalesef. (!)
daha çok köy okullarında görülen, okulda hizmetli olabileceğinden bihaber yavrucaklara yaptırılan, genelde de okulun etrafında sadece bir tur atmaktan ibaret olan uygulamadır, uygulanasıdır.
çocuklara sorumluluk almayı öğretmektedir. gayet faydalıdır.
tabi bu "sorumluluk almayı öğretmek" kategorisine daha çocuk yaşta nizamiye çavuşu olmayı öğreten okul nöbetçiliği dahil değildir.
harika uygulamadır.
ve lisede de sıkı bir şekilde uygulanması gereken bir uygulamadır.
çocuk üniversiteye başladığı zaman bırak gurbet hayatı yaşamayı, adam gibi yumurta kırmaktan acizdir.
ekmek elden su gölden beklemektedir hala, yanlıştır. üşenmemeyi öğrenmelidir insan.
çoğu der ki ;
" ben liseden sonra okulu bırakıcam lan sanane ?! "
o daha zararlı, liseden sonra hayata atılıcan daha hayatın " h " sini bırak kıçını adam gibi çalıştırmışlığın yok.
ne sen padişahın sol t*şağısın yanına 100 tane hademe verilsinde işin görülsün,
ne de yattığın yerden para, iş ve sigorta istemeye hakkın var.
