baştan aşağı mimarlık eğitimini veren insanların kendini beğenmişliği
öğrenciye vizyonunuzu geniş tutun vs. vaazları verip, ortaya uçuk kaçık çözümlü bir proje getirdiğinde jüride dalga geçmeleri
sırf mimar oldu diye kendi bokunca boncuk olduğunu zanneden, sidiğini esans, osuruğunu parfüm zanneden, bok heriflerle dolu olması...
harçlar, sınavlar, yaz okulları birde bazı okullarda* ikinci öğretim olup bünyeyi sabah 6'da uykuya öğlen 15'te kaldırmaya alıştırmak akabinde sınavların sabah 9'da olması.
bölümünüzün eşşek gibi ağır olması, aldığınız hiçbir dersin yaz okulunda açılmaması ve derslerin birbirini zincir gibi bağlaması. he bir de hocalar çan a dd yi patlattı mı süper oluyor.
çünkü eğlenceli bir arkadaş ortamı yoktur. Şimdi; Dersler kötü olabilir, öğretmenler sıkıcı olabilir vs vs. Ancak eğlenceli, sözü geçen bi arkadaş grubu içindeyseniz hiç bir sorun nefret etmeyi gerektirmez. Okul çekilebilir hale gelir. Topluca dersten kovulmak, topluca rezil olmak okul döneminde pek de kötü değildir. Hele çalışkan ama bela bi grupsanız öğretmenler bu tipleri daha çok sever. Tecrübeyle sabittir efendim.
kendini bir .ok zanneden öğretmenler, kendini bir .ok zanneden arkadaşlar, illa "ders çalış, dersini dinle" baskısı yapan ebeveynler, bu böyle uzar gider.
yeni eğitim öğretim yılının ilk gününde okul müdürlerinin 1 senelik konuşması, öğrencileri ayakta saatlerce dikmesi, birde bu yetmiyormuş gibi kılık kıyafet kontrolü, koyun gibi okula giriş.