ev işleriyle çok haşır neşirseniz, temizlik yapmak gibi zorunluluklarınız varsa ( bu ben oluyorum) günlük olarak kullanılamayandır. ertesi güne çıkıyor ve iğrenç görünüyor. onun yerine tırnak cilası kullanmak sanki daha mantıklı. tabi bu herkes için geçerli değil.
kanımca en çok yakıştığı tırnaklar, klavye kullanan ya da kalem tutan genç bayan ellerinde bulunanlardır.
zirve renkleri ise bordo, gülkurusu denecek kadar koyu pembe ve rakı beyazı derim.
sürekli kullanmasan bile biriktirmek de zevklidir. minik sevimli şişeciklerle yan yana dizildiği zaman ortaya çıkan renk cümbüşü bile göz doyurur.
rengi koyulaştıkça uygulamak da çıkarmak da zorlaşır. sol elle sağ ele sürmek * kimilerine göre el sanatı yalnız pek çok kişi için, hele de el becerileriniz yerinde değilse adeta çin işkencesi halini alır.
çıkarırken de her aseton etkili olmaz.
Dumanın sevdiğim bir şarkısı. Tırnağımda genelde nude renklerde olan ve abimin nefret ettiği renkli tırnak cilası ojedir. Bu istikrarla abime ojeyi sevdirmeyi düşünüyorum.
tam 1 yıl 2 ay 1 haftadır kullanıyorum. 1 yıl öncesine kadar oje ve makyaj denilen odadan ardına bakmadan kaçan biriydim. bu evrimimi bitmek bilmeyen can sıkıntılarıma borçluyum.
bana en büyük faydası tırnaklarımı kemirmeyi bıraktırmak oldu. burada kemirme hem somut hem de soyut anlamda. uzunca bir dönem tırnak makası kullanmadım, çünkü gerek kalmıyordu; o derece.
bir gün deodorant almaya gittiğim bir kozmetik mağazasında uygun fiyatlı ojeler gördüm ve daha önce bir kaç kişi de ''oje sürersen bırakırsın kemirmeyi'' demişti. hepsine ''he he tabii tabii bırakırım'' diyip geçtim. fakat o reyonun önünde bir şey oldu. denemekten zarar gelmez diye 7 renk ******* oje birden aldım. çünkü renk uyumuna takıntılıyım. bütün gün botla gezecek de olsam çorabıma kadar her şey baştan sona uyumlu olmalı. saçımdaki boya kazağıma uymadı diye saçını toplayıp boyalarını kapatan biriyim. uymadı bu bugünüme der kullanmam, biliyorum kendimi. o yüzden seri halinde aldım ve denedim. işe yaradı. cidden ummuyordum ama yaradı. 16 yıl tırnağımı uzamaz bildim. yavaş da olsa uzuyormuş, onu fark ettim. yarabandı kullanımımı neredeyse 0'a indirdi. şu an evde yarabandı var mı yok mu onu bile bilmiyorum.
velhasılı kelam: yalnızca kozmetik olarak kullanılan bir şey değil oje. kimi alışkanlıkları düzeltmede de yardımcı oluyor.
kına gecelerinde dağıtılmayan makyaj malzemesi olarak bilinmektedir. Hatun kişiyi tamamlayan bir nesnedir. Duman'in hangi oje yakışmaz ki kız sana şarkısı bunu percinlemektedir. Uzun ve bakımlı tırnakla birleştiğinde görsel şölen kıvamına gelir.
çocuklarla çalışmak ve lens kullanmaya başlamak kombosuyla el hijyenini düşürdüğüne ikna oldum.
bir de şu var,
iki resim hayal edin. çok renk, çok parfüm, sert şekillendirilmiş saçlar, rahatsız giyisiler.. bir de siyahlar beyazlar, temizlik kokusu, kendi isteğine göre oraya buraya giden saçlar. bence oje ilk resme aittir. ve bu aşırı süslü, gösterişli görsele aidiyet hissi yaratmaya başladı oje bende. dümdüz şeylerin daha sofistike, daha estetik hissettirdiğini düşünüyorum artık.
