küçük bir etik soru içerir kitap.
lennie'yi cezalandırmak tabii ki curley'nin ölen karısını hayata döndürmeyecektir. ancak lennie'nin ölümü belki onun gelecekte çok sayıda köpeği ve fareyi öldürmesini engelleyecektir, ve malesef burda lennie'nin aslında kötülük etmek istemiyor oluşunun bir önemi yoktur.
george bunları mı düşünmüş, yoksa diğerlerinin lennie'yi cezalandıracaklarından emin olup en azından lennie acı çekmeden ölsün diye mi düşünmüştür, bilmeyi çok isterdim.
--- dikkat spoiler bitti!!! ---
meb tarafından önerilen 100 temel eserden biri olmasını boşverin, benim tarafımdan önerilen 20 temel eserden biridir. okuyalım, okutalım.
bir john steinbeck kitabı olmakla beraber kitaptan uyarlanmış başrollerini john malkovich ve gary sinesien'ın paylaştığı 1992 yapımlı bir film.
kitabı okumayıp sadece filmi izleyen biri olarak özellikle filmin son sahnesinden çok etkilendiğimi söyleyebilirim.
konuya biraz olsun değindiğimizde ise lennie ve goerge beraber çifliklerde çalışırlar.ancak lennie'nin zeka geriliğinden dolayı hep problemler olur ve bunları kapatmak da goerge'a kalır.
en son çalıştıkları çiflikte de hayallerine kavuşmaya belki de çok az kalmışken lennie'nin sevdiği özellikle de yumuşak şeylere dokunma huyu ancak gücünü kontrol edememesi ikisi için hüzünlü bir sonu hazırlamaktadır.
filmde goerge'nin,lennie'nin ısrarlarıyla bu ikilinin hayallerini anlattığı sahneler hakikaten çok etkileyic ki filmin sonunda aynı hikayeyi son kez hüzünlü bir şekilde izlemek adamı 5 10 dakika kendine gelene kadar iyi sarsıyor.
lennie'i canlandıran john malkovich oyunculuğun ne olduğunu kanıtlayacak derecede iyi.adamın ağzının açılmasına ve filmin sonuna kadar kapanmamasına neden oluyor.(benim gibi filmi yaz sıcağında izleyecek olanlara çevredeki sineklere dikkat etmesini tavsiye ederim ki john malkovich'i izlerken açık kalan ağzınızdan giren kara bir sineğin yolculuğu siz farkında olmadan midenizde bitebilir.)
john steinbeck tarafından yazılmış klasik bir kitaptır
---kitap hakkında bilgi---
george ve iriyarı saf arkadaşı lennie, yersiz yurtsuz kişilerdir. dünyada sahip oldukları tek şey, aralarındaki dostluk ve günün birinde yerleşip huzur içinde yaşayabilecekleri kendilerine ait bir araziye sahip olma hayalidir.
kalifornia'da salinas vadisi'ndeki bir çiftlikte iş bulan 2 arkadaş hayallerindeki arazi için gereken parayı biriktirmeyi planlamaktadırlar.ama bir çocuğun zekasına, aynı zamanda korkunç bir güce sahip olan lennie nin başı sürekli derde girmektedir. ve bu kez yine belaya bulaştığında, george un çabaları arkadaşını kurtarmaya yetmeyecektir.
--kitap hakkında bilgi---
--spoiler--
sonu çok hüzünlü haberiniz olsun
--spoiler--
+ George sahip olacağımız yeri anlatsana.
- lennie anlattımya.
+ bir daha anlat george.
- Küçük bir evimiz olacak, biraz toprağımız ve hayvanlarımız. Toprağımızı işleyeceğiz. Mülk sahipleri gibi yaşayacağız.
+ Tavşanlara ben bakacağım, dimi George?
- Evet. Onlara bir çuval yonca yaprağı koyacaksın. Ama onları çok fazla okşamayacaksın...
--spoiler--
nehrin öbür yakasına doğru bak lennie... orada anlattıklarımı görüyor gibi olacaksın.
--spoiler--
john steinbeck in arkadaşlık nasıl olmalı diye merak edenler için yazdığı; sonu ile bir insanın en az bir hafta mutlu olmasını engelleyecek biçimde yazılmış harika ötesi romanı.
bizim geleceğimizi anlatan kitap/film: "bir hayalimiz var. bir gün küçük bir evimiz ve birkaç dönüm arazimiz olacak. yuva diyebileceğimiz bir yer olacak."
sözlükte başlığı görünce şaşırılan bir ''john stainbeck'' filmi.**
küçük insanlarında büyük hayalleri olduğunu, ''küçük şeyler'' tadında anlatan süper film.
şu sıralar benzeri çıktı ''abim'' adı altında. levent üzümcü başrolde.
ortancaokuldayken kitabının hem türkçesini hem de ingilizcesini okudum. filmini de izledim bi güzel. ancak şu an, sol frame zımbırtısında görünce fark ettim ki: ulan hiçbir şey hatırlamıyorum!
fazla edebi olmadığı eleştirilerine katıldığım bir kitap. evet çok süslü cümleler yok belki. ha ben ingilizcesini okudum. simplified mı değil mi onu da bilmiyorum ama sonunu tahmin edebildim en azından. lan dedim
--spoiler--
bu ibne george kıstırdı bizim lennie yi şimdi kafasını sıkıcak. netekim doğru da çıktı.
--spoiler--
bu detay kitabın vurucu etkisini biraz azalltı. evet lakin yine de iyi bir kitap olduğu gerçeği açık. amcam iyi yazmış.
ilginç bir romandır. hikayenin orjinal konusuyla ilgili de çok fikir vardır. O dönem köye gelen "biri"lerinin çocukları düzenlenecek olan Çocuk haçlı severleri için kaçırdığından tut, sapık birinin çocukları sapıklık amacıyla kaçırdığına dair inançlar mevcuttur. MEvzunun kaynağı olan köyde hala bir hüzün mevcuttur.
the system has failed albümünün onuncu sırasında bulunan, dave mustaine kişisinin vokaliyle, vokal + hayvani riff atma özelliği ile ve liriksel anlamda "god" sıfatını sonuna kadar hakettiğini gösteren parçadır. parçanın klibinde kendisini kısa bir süreliğinede olsa jackson gitarıyla görebilmekteyiz ki; klip ilk izlendiği zaman "oha ! yine jackson a mı dönüyo lan herif !" dedirtmiştir.
megadeth'in kulaklara bayram ettiren şarkılarından biri. mustaine abimiz kısaca hayatını anlatmış, bir de nakarata öyle bir riff yazmış ki zevkten dört köşe oluyorum her dinleyişimde. o riffi çalarken nakarat söylemek de zor iş. dave mustaine, sen çok büyüksün, biz çok küçüğüz. *
ilkokulun 5 yıl olduğu ortaokul zımbırtısının olduğu zamanlar...
şimdiki 6. sınıfa tekabül eden okula başlamışız. çılgın bir türkçe hocamız vardı. herkese okul kütüphanesinden romanlar verdi. okuyup, özetini dönem-ödevi olarak vermemizi istemişti...
bana düşen kitap fareler ve insanlar - john steinbeck. ilk okuduğum kitaptı...