bugün

odtü fizik bölümünün hemen karşısında, rektörlüğün arkasında yer alan yeşillik alandır. insanlar güneşlenir, içer, kitap okur, geyik yapar, politika tartışır, oyun oynar, halay çeker... özgür bir ortamdır.
durduk yere coşup aksiyona giren gençleri görmenin pekte zor olmadığı çimlik alan, herhalde bölümün çimlere doğru yaydığı enerjiden kaynaklanıyordur bu aktiviteler.
odtünün en güzel yeridir. hava ısındıkça okulun en cıvıltılı yeri olur.
muhtemelen bu yeşil alanın sağında solunda "çimlere basmayınız" diye uyarı tabelaları vardır...

edit:

ne baş belası çimlermiş ya bilmem kaç kişi özel mesaj attı uyarı tabelası yok diye..

arkadaşım tabela yok diye ezecekmisiniz çimleri ne ayıp ya çevreciler görse vurur sizi...

çimenlere basmayalım, basanları uyaralım...

not: *
10 kasımlarda ortasında meşale yanan atatürk anıtı nın bulunduğu çimlerdir. havalar ısınınca cıvıl cıvıl olur.
yaz okulunda ayrı bir cıvıldayan mekan.
2 yıl boyunca en az 4 çift kot pantolon yeşertilen yer.
kutuphaneye bakan yamacinin kis aylari buz tutmasiyla arka arkaya dizilip kayak yapilan yer.
odtünün gozde mekanı. havalar ısınmaya basladıgında oturacak yer bulunamayan, derse giderken kocaman bir ic cekilip simdi burada serilmek vardı bee denilen, odtülü olmanın ayrıcalıgını sonuna kadar hissettiren özgür yer. günesli gunlerde gün ortasında oturmak zor olsa da güzel yer gercekten..
tenis kortunun ordaki çimlerle birlikte en popüler çimlik mekandır. konum itibariyle odtünün ortasına yakın bir yerde bulunmaktadır. önünüze fizik amfisini aldığınızda sağınızda içinde izmir insanına benzeyen, sıcakkanlı ve güzel insanları barındıran bölümler, solunuzda ise genelde ankara insanına benzeyen mühendisleri içeren bölümler yer alır. fizik kantininde bir kahve alınıp üzerine oturabilir, ve kaldırımdan bir o laba bir o bölüme yetişmeye çalışan arkadaşlarınızı izleyebilirsiniz. bitişinde rektörlük ve öğrenci işleri binası yer alır ve bu bitiş gittikçe dikleşen bir yamaç şeklini alır. ortalarında bir yerde oturursanız ve biraz yuvarlanayım da elektriğimi boşaltayım derseniz, kendinizi hızla bir anda rektörün kucağında bulabilirsiniz.

ayrıca, çim boyutu ve yoğunluğu tenis kortlarının ordaki çimlerden daha fazladır. aralarındaki en büyük fark olarak üzerinde içtiğiniz kahve sayılabilir çünkü fizik kantininde satılan kahve, fare zehrinin kimya labında seyreltilmiş halidir. büyüdüğünüzde, 6 sene bu kahveden içerek hayatta olmanın verdiği mutluluğu hissedersiniz ama ileriki yaşlarda yaptığınız garip davranışları bu kahveye bağlamanız olasıdır.

bir diğer nokta da, fizik çimlerindeki kedilerin odtünün diğer çimlerindeki kedilere nazaran daha insancıl olduklarıdır. şöyleki; sabahın köründe fizik çimlerine yatmışsanız ve bir iki saat kadar kestirmişseniz, uyandığınızda bardağınızın dibini yalayan kediyi görmeniz olasıdır. tenis kortlarının ordaki kedi ise, balıkçıdan bilimum besinini alıp alıp semirdiği için, hiç öyle kahveyle felan uğraşmaz, gelir kucağınıza yatar ve uyur.
genellikle ogleden sonraları burada toplanan odtu juggling toplulugu insanları top, degnek falan cevirip eglenirler. neredeyse her ders cıkısımda gormekteyim kendilerini.