oturup çamaşır makinesini izlemesi gibi enterasan, yarı komik, yarı düşündürücü olaylardır.
-abi napıyorsun?
+köpüklere bakıyorum.
-selam söyle. (bu adamın 3.5 üssü ortalaması var, acaba bi katile dönüşür mü? )
ocağın ortasında kar yağarken gecenin ikisinde camı açıp dışarıyı izlemesi. **
her sabah uyanması gereken saatten iki saat önceye telefonunu kurması ve sizin de uykunuzun içine etmesi.
- kettle da makarna yapması.
- çalışan televizyonu can sıkıntısından söküp tekrar yap(ama)ması.
- evin aurası bozulur gibi saçmasepelek laflar etmesi.
- sevgilini evine getirdiğin o güzelim anda gerizekalı gibi 'eneeee! selin e noldu ki ?' demesi.
- yan odadan sana mesaj atması.
- entrylerini takip edip onun hakkında yazdığın bezgin ve kötüleyici cümleleri inatla şaka sanması 'eheheh çok güzel olmuş lan ' falan demesi, hiç üstüne alınmaması... *****
-yatma kalkma saatlerini kendi belirlemek istemesi, onun yattığı saatte ışıklar sönecek odada ses yapılmayacak. sabah o kalktıktan sonra yaptığı gürültüden rahatsız olunmayacak.
-arada bir masanın üzerinde bırakılan yiyeceklerden otlanmasına izin verilecek. herşey dolaba saklanıp kilit altında tutulmayacak. yaparsan cimrisin. yapmazsan enayi.
-kalorifer peteğinin üzerinde donlarını kurutma fantezisine saygı duyulması isteği. fakat diğer oda arkadaşlarının don koklamak istememesi.
-gece bağırarak uzun uzun rüyasında muhabbet etmesi. telefonla konuşuyor sanılması. hatta çoğu zaman diğer oda arkadaşlarından kapat şu telefonu aq diye sesler gelmesi.
! sarhoş olduğundan mütevellit gece ayakkabılarını ve giysilerini buzdolabına koyması.
! aynı gece bulaşık yıkamaya kalkması. bırak denmesine rağmen inatla yıkamaya çalışması.
! kelebekten tırsması.
! yazın kıyafetlerini buzluğa koyması.
gay barlarına takılıp gay barı olmadığını iddia etmek .
konuşurken dudak hareketlerinin değişik olması .
futboldan hiç hazetmemesi .
fallara kendini aşırı kaptırması .
burçlara çok düşkün olması .
son 4 yıl aynı evi paylaştığım gana'lı okul arkadaşım bir sohbet ortamında:
"bütün türk kızları zencilerin aletinin daha büyük olduğunu duymuşlar ve sırf merak ettikleri için benimle yatmak istiyorlar. duyguları hiç işin içine katmadan sadece seks için beni istiyorlar." diye dert yanmıştı. ortamda derin bir sessizlik oldu ve herkes birbirine baktı.
bu gana'lı arkadaş okul hayatı boyunca tek bir kızla çıktı ve onunla evlendi.
aynı apartmanda oturduğumuz sınıf arkadaşıma sınava bir ay kala o dersin hocasının yazdığı kitabı okumaya başlamasını tavsiye etmiştim:
"herif bunu otuz yılda yazmış, ben bir ayda nasıl okuyup öğreneyim a.q" demişti.
final zamanında gecenin bir körü etüdden döndüğünde, uyur gezer oda arkadaşının karanlık odada ayakta bişeyleri karıştırırken görünce arkadaşına 'ne yapıyorsun?' diye sorduğun soruya 'bıçak arıyorum' cevabını almak yeterince ilginçtir. (bkz: sıçtım mavisi) (bkz: yandı gülüm keten helva)
gece herkes uyuduktan sonra televizyonun sesini sonuna kadar açarak izlemesi kıs biraz denildiğinde de suçlu senmişin gibi bağırmasıdır.
ne var ya! uyuyamadım!
ya tamam da biraz kıs! ben uyuyorum işte!
ne uyuması sende uyanıksın işte. insan bir derdin mi var diye sorar. anca bağırın zaten biki bik bik....
bunu yapan insan haftanın 5 günü kesinlikle bunu yapıyorsa sadece uyuzdur hocam derdinden kim açıp ask-ı memnu falan izler gece gece. ne denk gelirse izliyor. dertmiş..
üniversitenin ilk iki yılında kalmış olduğum yurtta başıma gelen ilginçliklerdir.
- oda arkadaşımın almış olduğu gofretlerden yemem sonucu parasını istemesi
- uyumaya çalışırken elini yerde duran ayakkabısının içine sokması ve öylece uyuması
- damacana pompasını mikrofon niyetine kullanıp garip garip dans ve şarkılar söylemesi
-niye uyandın olm bu saatte?
-yorulduum..
-ne?
-daha doğrusu yorulmadım da sıkıldım..
-olm ne çeşit bi delisin lan?
-nese ya ben yatmaya gidiyom tekrar..
-mavi ekran hatası......
-ya o çoraplarını ordan alsana (yatağınızın üzerindedir halbuki)
+ giyicem birazdan noldu ki?
- ya ne biliyim çok kötü görünüyo
+ya bi git abi manyakmısın ne sin kötü görünüyomuş da muş muş
-..??
çorapları peynirli çitos gibi kokan (kendi teşhisi valla ölürüm de koklamam)
kapılara 'dikkat kus gribi görüldü girmeyiniz' yazıları yapıştıran
iki yudum rakı ile sarhoş olup serhoş serhoş dolaşıp ben iyiyim diyen (küçüktü ama normal):)
içip içip bayılan rose beni birakma beni niye hastaneye getirdin beni yurda götür diye ağlayan nevruzda gül ağacının dibine dileklerini yazdığı kağıdı gömen ve başında kilit açan
küçükken keçi b.klarını zeytin sanıp yiyen (yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi taaa ki bunu öğrenene kadar) *
sabahları derse kalkmaya erinen ama yürüyüşe kalkmaya erinmeyen
sabah kahvaltısından sonra tenis kortuna giden hava kararana kadar haber alınamayan (bitirim ikili)
geceleri konuşan, gök gürültüsünden korkan
nişanlsının yanına gidecek vakit baştan aşağı epilasyon aleti ile kendini gırgırlayan (yurdu terk etme sebebim olacaktı nerdeyse) eti cici bebe yiyen
biyere gitmek için 30 kiyafet deneyen ortalığı birbirine katan ama ilk denediğini giyen
krem peynirli ekmeğin üsütüne nutella sürüp yiyen
boş kıyafet dolabının içine girip sevgilisi ile konuşan sonra sen dolabın önünden geçerken kapıyı açan bö diyen ssps kullanmayı beceremediği için ağlayan
aferin bana iyi çalıştım gideyim de şu çikolatamı yiyeyim diyerek odana gittiğinde çikolatanın içini tuvalet kağıdı ile kamufle edilmiş bulmama sebep olan
saçım çoğalsın diye saç diplerine yılan yağı, sarımsak süren (gayet pozitif bilimlerden birini okuyordu ama)
oda arkadaşlarım oldu benim. üniversite yıllarım bu ilginç kızlarla geçti gitti.
(bkz: once upon a time)
odalarına damacana su istiyen karşı odadaki kızlar vardı. (yurt şehir dışında olmasına rağmen)
saatlerce, bazen günlerce kalkmadan bilgisayar başında oturabilmesi. oturmak bir yana, sadece ona kitlenmesi, onun dışındaki hiçbir şeye tepki vermemesi. korkuyorum sözlük.