Nuri Bilge Ceylan'ın kesinlikle birkaç gömlek üstün olduğu versus.
Eyvallah masumiyet kült, eyvallah kader çok başka. Gel gelelim; Nuri Bilge'nin filmleri de çok başka. Bir Zamanlar Anadolu'da, kış uykusu, iklimler... Bunlar boru değil arkadaşlar. Varoş ve yeraltı edebiyatından hoşlanan post-modern sanat hayranı arkadaşlar 'ama masumiyet ama kader' diye bağıracaklar biliyorum. Haluk Bilginer'in tiradını, Ufuk bayraktar'ın Kars'a gidişini falan anlatacaklar. Ama yok arkadaşlar, Nuri Bilge çok başka bir düzeyde sanat yapıyor.
Burada masumiyet ve kader nidaları atacakların/atmışların en az yarısı 'yeraltı' filmini izlememiştir, eminim. Çünkü varoş edebiyatı yok. Halbuki yeraltı kader'den de daha güzel bir film kanımca. Alt metnini, Muharrem'in isyanını, o masada 3-5 dakikalık diyaloglarla kimlere ne giydirdiklerini, insan egosunu Nasıl ortaya çıkartıp eleştirdiklerini, Bekir'in esrar içme sahnesine tutulan kitlenin anlamasını bekleyemeyiz tabi ki. Masumiyet çok başka evet ama; yeraltı Zeki'nin en beğendiğim filmidir.
Öbür tarafta Nuri Bilge modernizmin tek temsilcisi gibi duruyor. Popülist hiçbir temayı filmlerine koymadan, her sahnesinde hem en iyi fotoğrafı hem de en iyi duyguyu vererek yoluna devam ediyor. Siyasi konulara direkt dalarak kendisine bir ideolojiden hayran devşirmiyor. Filmini izleyen seyirciye 'anlar mıyım' kaygısını çok güzel veriyor, bu maalesef Zeki'de yok. 'Anlar mıyım'dan kastım bay e gibi (bkz: Sinan Çetin) saçma sapan anlamsız filmler yapması değil. izleyicinin filmi kavrayacak entelektüel birikime sahip olmasından bahsediyorum. Nuri Bilge filmi izlemeye başlarken duyduğum 'umarım bu filmi anlayabilecek yetkinlikteyim' duygusu maalesef Zeki'de hiç olmadı, olmuyor. Sadece yukarıda da değindiğim gibi yeraltı filmi'nde bu duyguyu biraz zorladı, o kadar. izleyici düzeyine inecek yönetmen isteyenler için popülist Recep ivedik, bkm mutfak filmleri orada duruyor tabi, isteyen gidip izleyebilir.
Özetle Nuri Bilge 'sanat sanat içindir' zeki ise 'sanat toplum içindir.' Benim için ise Nuri Bilge büyüktür zeki Demirkubuz.
Nbc’de her zaman bi sinsilik seziyordum, diğer yandan, nbc’nin işi bittikten sonra insanlarla arayı özellikle açıp soğuk yaptığı, kendinden başkasının ön planda olmasını istemediği gibi söylentiler dolanırdı. Zeki’nin söylemlerle çok oturdu bunlar.
Keza, Ahmet uluçay da günlüğünde benzer bir soğukluk hissetmiş olacak ki, “iklimler’deki katkımı çabuk unuttu, artık aramıyor, gerçi bu sebeple arasa rahatsız olurdum…” gibi şeyler yazmıştı.
Olay büyüyecek, orası kesin. Zeki iyi salvo yaptı, merakla bekliyorum devamını.
ilginç bir versus. Her ne kadar Nuri'nin filmlerini daha çok sevsem de, taraf tutmadan objektif bir yorum yapmaya çalışacağım.
Zamanında zeki demirkubuz'in çizgisini pek beğenirdim. masumiyet, üçüncü sayfa, yeraltıgibi filmleri pek güzeldir. Lâkin, 2006'da yaptığı masumiyet filminin öncesinin anlatıldığı kader filmi tam bir fiyaskodur. Senaryo anlaminda ilk filmle celiskiler barindirir, inanilmaz bir estetik yoksunluk söz konusudur, sinematografi anlaminda film sıfıra yakındır. kaldi ki, zeki'nin diğer bir kac filmi de ayni özelliklere sahip.
Gelelim nuri'ye.. eğer auteur kavramını kullanacaksak, bunu bence zeki için değil de, nuri için kullanabiliriz ancak. çünkü, yaptığı sinema daha kendine özel, daha kendine has. yeraltı edebiyatı yapan onca film izledim, zeki'nin yaptığı filmlerden bir farkı yok çoğunun. bu nuri'yi bir adım öne çıkartıyor.
Sadece bununla da kalmıyor konu, nuri bilge ceylan'ın her yeni filmi çıtayı yükseltirken, zeki'yi unutur olduk. Kimse de 1997'de yaptığın bir film için yillar boyunca seni sevmez. Son 3 yildir hangi demirkubuz filmi icin heyecan duydunuz? Sinemaya gitmeye can attiniz?
Ahlat ağacı filmini 2.5-3 sene bekledim. filmi izleyip, salondan ayrılırken ise dünyam değişmişti. film sarsmıştı beni. ayni sey zeki'nin filmlerinde yok ne yazık ki.
zeki abi abidir, kardeştir, arkadaştır, yoldaştır, proletaryadır. nuri patrondur, beydir, ağadır, burjuvadır. zeki abi yaşadığımızı, savaşımızı, kavgamızı kendi de yaşadığı, savaştığı, dövüştüğü için bilir anlatır. nuri yaşadığımızı, savaştığımızı, kavgamızı bilmeden zihninde canlandırdığı şekilde kendi düşündüğü şekilde anlatır. zeki abinin filmleri insanlara kendilerine üzülme fırsatı verir. nuri'nin filmleri üst tabakaya alt tabaka için üzülme fırsatı verir. zeki abide acı vardır nuri'de acımak. zeki abi keten pantolonluların, kazaklıların, gömleklilerin, basma eteklilerin abisidir. nuri smokinlilerin, kravatlıların, abiyelilerin kölesidir. ve evet zeki abi film çektiği için ödül alır nuri ödül almak için film çeker.
begüm begüm huu'dan zaman kalırsa inşallah konuşulacak olan kıyaslamadır. recep ivedik'e iyi film diyen, mahsun kırmızıgül'ün ajitasyonunu bir sinema akımı olarak lanse eden kitlenin pek de ilgelenmeyeceği başarılı yönetmenlerdendir ikisi de. biz entel takımıyız eksileyin hadi bizi.
Zeki daha yüzeysel anlatır, nuri derinlere iner. Zeki dış konularla veya insan ilişkileriyle ilgilenir, nuri kişiyi içine döndürür, kişiye ayna tutar. Zeki diyaloglara önem verir, nuri görüntüye.
Ayrım yapamıyorum. Bu ülkeden çıkmış, işlerini de hakkıyla yapan iki ayrı yönetmenden birini seçersem ötekinin hatırı kalır. *