iman edenler arasında hayâsızlığın ve çirkin işlerin yayılmasını isteyenlere dünya ve âhirette can yakıcı bir azap vardır. işin iç yüzünü Allah bilir, siz bilmezsiniz.
Ey iman edenler! Kendi evinizden başka evlere, geldiğinizi farkettirip (izin alıp) ev halkına selâm vermedikçe girmeyin. Bu sizin için daha iyidir; herhalde (bunu) düşünüp anlarsınız.
islamda başörtüsünün değil örtünmenin farz olduğunu tebliğ eden ancak yanlış anlaşılmış, ne Diyanet işleri Başkanlığı ne de imam Hatip Okulları tarafından doğru olarak yorumlanmış, dolayısıyla hoca ve imamlar tarafından bilgi kirliliğine yol açılarak halkın yanlış yönlendirilmesine neden olmuş ayetin olduğu suredir. (bkz: nur suresi 31 ayet)
vay beeeaaa olayı çözmüsşsünüz vay tunusludan bilgi aldım
vay çeviriyi düzgün yapmamışlar neler neler...
size göre islam dünyası 1400 yıldır toplu hayal görüyor.
onca sahabe onca müctehid onca din alimi bunu yanlış anladı(!)
sizler kur'an ın inişinden 1400 yıl sonra gerçeği(!)gördünüz.
arkadaşım inanmıyorsan inanma ne demeye milletin inacına dil uzatıyorsunuz.
31. ayet gayet açıktır ki;
ayette kadınlarınız ziynetlerini örtsün diyor.
ziynet arapçada kadın takısı anlamlarına gelir.
zaten bu ayetin sonunda ayaklarını yere vurup
ses çıkarmasınlar diyor o dönemde o bölge kadınları ayak bileklerine hal hal
takıyorlardı ki bu da bi ziynettir.
kadının diğer ziynet yerleri gerdan kısmı ve kulağıdır.
zira ziynetler buralara takılır.
anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az.
11 ila 20. ayetler, ümmetçilerin hiçbir şekilde kabullenmediği bir olayın tekzibi niteliğindedir.
acaba nedir nedir?
bu ayetler, aişe'nin muhammed'i kıskançlıktan ötürü aldatmış olma dedikodusu üzerine inivermiştir(!)
bir sefer esnasında muhammed ile birlikte sefere katılan aişe, muhammed'in ganimetlerinden biri olan berre(cüveyriye)yi kıskanır ve ordugahtan ayrılır, bir süre sonra geri döndüğünde ordugah yoktur, bu esnada safvan isminde bir bedevi süvari aişe'yi bulur ve devesine bindirir, savfan önde aişe arkada 1 gün sonra ordugaha yetişirler, bunun üzerine aişe'nin muhammed'i bu savfan ile aldattığına dair söylentiler çıkar, bunun üzerine bu nur suresi'nin 11'den 20'ye kadar olan ayetleri indirilir, lakin halk tatmin olmaz, bunun üzerine savfan adlı süvari "iktidarsız" olduğunu söyleyerek durumu kurtarır. ayetler inmeye devam eder, olaylar gelişir, hatta islam'da ilk ayrılık tohumları ekilmeye başlar...
daha geniş kapsamlı ve olayın öncesi-sonrası ile ilgili yazı için;
(bkz: #13852348)
11.
o ağır iftirayı uyduranlar, sizin içinizden bir güruhtur. bu iftirayı kendiniz için kötü bir şey sanmayın. aksine o sizin için bir hayırdır. onlardan her biri için, işledikleri günahın cezası vardır. içlerinden (elebaşılık ederek) o günahın büyüğünü üstlenen için ise ağır bir azap vardır.
12.
bu iftirayı işittiğiniz zaman, iman eden erkek ve kadınlar, kendi (din kardeş)leri hakkında iyi zan besleyip de, bu apaçık bir iftiradır deselerdi ya!
13.
onlar (iftiracılar) bu iddialarına dair dört şahit getirselerdi ya! madem ki şahit getirmediler; işte onlar allah yanında yalancıların ta kendileridir.
14.
eğer size dünya ve ahirette allahın lütfu ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız bu iftiradan dolayı size mutlaka büyük bir azap dokunurdu!
15.
hani o iftirayı dilden dile dolaştırıyor; hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyleri ağzınıza alıp söylüyor ve bunu önemsiz bir iş sanıyordunuz. halbuki bu, allah katında büyük bir günahtır.
16.
bu iftirayı işittiğiniz vakit, böyle sözleri ağzımıza almamız bize yaraşmaz. seni eksikliklerden uzak tutarız allahım! bu çok büyük bir iftiradır deseydiniz ya!
17.
eğer inanıyorsanız, bu gibi şeylere bir daha ebediyyen dönmemeniz için allah size öğüt veriyor.
18.
allah size âyetleri açıklıyor. allah her şeyi hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
19.
inananlar arasında hayasızlığın yayılmasını arzu eden kimseler var ya; onlar için dünya ve ahirette elem dolu bir azap vardır. allah bilir, siz bilmezsiniz.
20.
allahın lütfu ve rahmeti sizin üzerinize olmasaydı ve allah çok esirgeyici ve çok merhametli olmasaydı haliniz nice olurdu.
BÖYLE bir yaziyi benim yazmak zorunda kalisim ilahiyatcilar, din bilginleri acisindan utanc verici. Aptal yerine konulmaktan hoslanmadigim, ayrica merakli biri oldugum icin isin aslini arastirdim.
Sansim yaver gitti, birkac okurum gereksinim duydugum b azi bilgileri ulastirdilar bana.
Nûr Suresi 31. Ayet'in bircok cevirisini,
Fransizca, ingilizce ve Almanca cevirilerini karsilastirdim.
Bu karsilastirmanin sonucunda 31. Ayet'in Türkce cevirisinin
aslina uygun yapilmadigi sonucuna vardim.
Bu sonuca varmamda, Paris üniversitelerinin birinde
Arap Edebiyati ve Kültür Tarihi ögreten bir sair ve filozof,
Tunuslu arkadasimin büyük yardimlari oldu.
Arkadasim, bu ayetin cok önemli üc sözcügünün
kesin anlamlarini arastirarak bana bilgi verdi.
Buna göre,
Nûr Suresi 31. Ayet'te
üc önemli sözcügün Türkce anlamini yaziyorum:
Farj (tekil); Furuj (cogul): (Sözlük adiyla): Erkek ve kadin cinsel organi.
Himar (tekil), Humur (Cogul): islam öncesi dönemde Araplarin giydigi
giysinin bir parcasi (dokuma, bez parcasi). (Basörtüsü ile kesinlikle iliskisi yok.)
MEMELERi ÖRTSÜNLER
Buna göre daha önce de yazmis oldugum gibi Nûr Suresi 31. Ayet'i söyle cevirmek gerekiyor:
"Söyle inanan kadinlara:
Harama bakmaktan sakinsinlar ve cinsel organlarini saklasinlar?
Örtülerini gögüsleri (memeleri) üzerine vursunlar?"
söz konusu ayetin örtmekle ilgili bölümünün Arapcasi söyle:
"Vel yadribne bihumûrihinne alá juyubihinne"
(en dogrusu ki örtülerini gögüsleri (memeleri) üzerine vursunlar).
HiMARI CiZDiRiN
Tunuslu filozof ve sair arkadasimin belirttigi gibi örtünün (himarin)
basörtüsü ile herhangi bir iliskisi yok, giysinin bir parcasi.
Araplarin Müslüman olmadan önce giydikleri giysinin nasil oldugunu,
bu giysilerin parcasi olan "himar"in nasil bir sey oldugunu bilmiyorum.
Bilmek zorunda da degilim.
Sadece üzerime düsen sorumluluk geregi Diyanet isleri Baskanligi'nin ve
bagimsiz ilahiyatcilarin bu giysinin ve parcasi himarin cizimini bulup, yaptirip
yayinlamalari zorunlu bir görev.
Bu görev ve sorumluluktan kacamazlar.
ORGANiZMANIN PARCASI
Bu konuda yazmaya basladigimdan bu yana,
her firsatta bana sirretce saldiranlar, sucüstü yakalandiklari icin,
susmaktan baska bir sey yapamiyorlar.
Türban tapinci tek basina degil. Büyük bir organizmanin önemli parcalarindan biri.
Eger imam hatip okullari mezunlari, üniversitelere bir lise mezunu gibi girmek hakkini
yasal olarak elde edemezlerse, türban "delirium"u epeyce zaman alsa da yavas yavas tavsar.
Ama tersi olup imam hatip mezunlari, lise mezunlarinin hakkina sahip olarak üniversitelere
girebilirlerse türbanin yükselisini kimse engelleyemez.
islam'dan giderek daha da kopacak olan Türbaniye Dini, Türbanistan'i kurar!
* * *
Cengiz Candar icin özel not:
Kuran'da yazan "Farj, furuj, jayb, juyub, himar, humur" gibi temel sözcüklerin anlamini
bir Arap arkadasina, özellikle de bir kadin tanidigina sor,
sonra N ûr Suresi 31. Ayet'in Türkce cevirisini oku!
Bir kez de Diyanet'e sor.
Sonra, hükümetcilik, ilik islamcilik yapacaksan yap
ama "harbi" yap!
başörtüsüyle ilgili durumun kesin bir dille anlatıldığı suredir. hala "abi ben kur-an'ı okudum yok başörtüsüyle ilgili birşey" diyenlere şaşmamak münkün değil.
edit: sen aslınada akıllı bir çocuksun ama diye böyle yapıyorsun.
toplumun ya bilmediği yada üç maymunu oynadığı suredir. toplumda herkes, kızlarımızın iffetsizliğiden bahsetmekte, çoğu da arkasına dini almış, -zina büyük günahtır-, -kadınlar iffetini korumalı bakara suresi'ne bakın görün..- diyenler, saatlerce bakire bir kızla evlenmenin güzelliğinden dem vurup, bunu dininde desteklediğini belirtenler..
böyle bir muhabbet sırasında, tek bir soru soruyorum;
-bana nur suresi, 3. ve 5. ayeti söyler misin?
-eee şeyyy bilmem ki?
-bla bla bla...
-olamaz yanlış biliyorsun
-tefsiri elmalı hamdi yazmış
-hade beaa
marksist hürriyet yazarı özdemir ince' nin günlerdir diline doladığı kutsal bir suredir. aptalca çevirilerle sureyi çarpıtanları kullanmak suretiyle islamı yozlaştırmayı amaç edinen bu şahıs tıpkı ağbabaları gibi amacına ulaşamayacaktır...