birkaç insan ile birçok hayvandan erkek ve dişi olmak üzere her türden 1 çift gemide olmaları sebebiyle bunlar hariç diğer canlıların boğulduğu tufandır.
bu sorunun "evet" şeklinde bir ispat yolu var aslında.
ateistim veya evrime inanıyorum diyen hemen karşı tezleri ciddi bir şekilde araştırmaz.
ıspatı da özellikle bir "tufan" oldu mu olmadı mı buna bakmaktır, en kestirme yoludur. çünkü içinde bilim vardır: jeoloji vardır, tarih vardır, sorgulama vardır, kimya vardır, zooloji vardır genetik vardır vs vs.
müslümanların internetteki kaynakları ilkokul 3 çocuğu seviyesini geçmiyor ne yazık ki.
ingilizcem iyi diyen biri için tufan+yaratılış için 20 saat 10-15 video seyretmeyi kabul eden de görmedim hiç.
ya çok sağlam ateist olursunuz ya da bakışınız değişir. en kötü ha siktir lan bak bunu bilmiyordum diyeceğiniz onlarca ufkunuzu iki katına çıkaran bir şeyler öğrenirsiniz.
ilk link daha basit bilale anlatır gibi... ikinci link ise çok çok daha bilimsel tabanlıdır. playlist olarak dünyadaki en iyi 2 playlist.
kutuba çarpan bir göktaşı sonrası buzulların erimesi sonucu bütün dünyada suların yükselmesi nedeniyle şehirlerin sular altında kalması sonucu tüm dünyada aynı tufan efsanesi yer almıştır. birbiri ile ilgisi bile olmayan toplumlarda da aynı tarihler için bir sular altında kalma efsanesi vardır bu yüzden.
bazı incil arkeologlarının çalışmalarına göre karadeniz'in bu tufan ile oluştuğunu gösteren ciddi deliller bulunmakta. geminin cudi dağına oturduğu bildirildiği de göz önüne alındığında ihtimalden uzak değil.
Sümerlerin yaşadığı bölge mezoptomya da yapılan kazılarda toprağın hafif balçık şeklinde olduğu yerler bulunmuştur dediklerine göre bu toprak ancak büyük bir su taşkını ile bu vaziyete gelebilir
hayvanları gidip getirmiyor..
her türden bir çift iyi bir çift kötü hayvan geliyor, nuh da gemiye alıyor..
fakat tanrı, nuh tufanını zaten bozulan insanoğlunu yok etmek için yapıyor..
neyse uzun hikaye ben size okur okur anlatırım..
tevrat roman gibi zaten hiç sıkılmazsınız emin olun..
tanrı nuhla anlaşıyor, nuh tanrıya ne yapıyorsunuz tanrı bey? fln diyor..
çok enteresan şeyler oluyor lakin..
gılgamış destanında konusu geçen bir mitoloji masalıdır... sümer mitolojisinden tek tanrılı ortadoğu dinlerine geçmiştir... tek tanrılı dinlerde ortadoğu çok tanrılı dinlerindeki bir tanrının sivirlip tek tanrı ilan edilmesiyle oluşmuştur... o yüzden bu dinlerin tek tanrılarının ismi farklıdır...
yeryüzünü bir anda kaplayan bir tufanın somut kanıtlarının kaybolmasının mümkün olmadığını bilmeyecek kadar bilimle alakasız olan kişilerin doğru kabul ettiği efsanedir.
bırakalım bilimsel kanıtların yokluğunu anlamayı, sadece akıl yürütmekten ibaret olan bir metni "bilimsel kanıt" sanacak kadar yabancıdırlar bilime. üstelik de doğruluğunu iddia ettikleri hadisenin olduğuna dair kanıt sunması gerekenler kendileriyken...
Akıl yürüterek yazılabilecek basit bir metni "copy-paste" ile yazıldığını sanırlar. neden? zira ağababalarından copy-paste yapmadan bu kadarını bile yazabilecek kabiliyetleri yoktur.
mucizevi olduğu iddia edilen olaylarda "mantık aranmaması" gerektiği doğru bir tezdir. evet, mesele bu kadar basittir: ya inanırsın, ya inanmazsın.
yarın vizyona girecek filmle tekrar gündeme oturacak olan efsanedir. akıl sahibi herkes bu hikayenin son derece problemli olduğunu anlayabilir. özetleyeyim:
1- dünyada kutuplar erise bile tüm yeryüzünü kaplayacak kadar su yoktur. hadi buna "mucizedir" deyip geçelim. ama bu gerçeğin ve diğer sorunların farkında olan bazıları, kuran'da anlatılan tufanın yerel olduğunu söylüyorlar. ne var ki kuran'daki anlatım öyle değil.
2- sümerlerin ve bir çok halkın nuh tufanına benzer efsaneleri vardır. bu efsanelerin büyük yerel su baskınlarından kaynaklanmış olması muhtemeldir. dünyanın bir anda sularla kaplandığını gösteren hiçbir bilimsel delil yoktur. dağ tepelerinde bulunan fosilleri anlamak için kıta levhalarının hareketini bilmek gerekir. şimdi uzun uzun anlatacak değilim. bir anda olmadığını, milyonlarca yıl içinde yavaş yavaş gerçekleştiğini belirtmekle yetineyim.
3- "gemiye yeryüzündeki her hayvan, böcek ve bitkiden bir çift yerleştirmek"! hiç itiraz etmeyin hud 40'ta "min kullin" deniyor. buna inananlara ne diyeyim bilemiyorum. amerika'ya, avustralya'ya, afrika'ya, avrupa'ya, asya'ya, antartika'ya özgü hayvanlar aynı gemide? çift çift? ne yiyorlar, ne içiyorlar? az sayıda insan nasıl hepsine bakıyor? nasıl ulaşmışlar? balıkları ne yapmalı? o kadar tatlı su yağdığında, tuzlu su balıkları ve memelileri komple ölür. gemide mavi balinaları da içine alacak devasa akvaryumlar mı vardı? tufan'dan sonra penguen çifti tıpış tıpış yürüyerek veya yüzerek kuzey kutbuna, kangurular hoplaya zıplaya avustralya'ya mı gitti? yoksa hepsi mucize neviinden ışınlanarak önce gemiye, sonra yerlerine mi döndürüldüler? bu işler mucize ile olabiliyorsa, insanların gemi yapmasına ne gerek var? her hayvandan bir çift varsa besin zinciri kopmuş demektir. hadi gemiyi bırakalım, yol boyunca ve vardıkları yerlerde ne yiyecekler? böceklerin, bitkilerin haline girmiyorum bile... tüm bu işler mucizelerle halledilebiliyorsa, besin zincirini kurmak için lazım olan hayvanlar, bitkiler bir anda yoktan yaratılacaksa, gemiye çift çift hayvan almaya ne gerek var?
4- "azdıkları için" suçsuz çocuklar ve bebekler dahil herkesi boğmak bir tanrıya yakışır mı? izahı nedir? insanlar o zaman azmışlar da bir daha azmamışlar mı? "azmaktan" kasıt nedir? bir ailenin bazı bireyleri dışında insanların komple azdığını iddia etmek inandırıcı mı?
velhasıl inançlı bir kişinin tüm bu sorulara verebileceği tek yanıt vardır: allah bilir.
bir şey diyemem. tüm bunları inançla, bilimin farkı anlaşılsın diye yazdım. bilimde "inanç" olmaz, somut kanıtlar olur.
