Hayal gücüne fazla mesai yaptıran filmlerden biridir. Kimsenin aklına gelmez bir gün bir ünlüyle bu kadar yakın olacağı. Bizim ana karakterin de aklına gelmediği gibi... Ama film çok iyi başlıyor. She eşliğinde julia roberts insanı büyülüyor. onun bir star olduğunu hiç bilmese de o an insanın gözünde bir anda star oluveriyor. kimi yerde güldürmeyi de başaran az sayıda romantik komediden biri aynı zamanda bu film. horse&hound röportajları çok komik mesela. ama filmin beni en şaşırttığı nokta sadece seyahat kitapları satan bir dükkanın var olması fikriydi. ilginç yani..
izlediğim en iyi romantik komedilerden biridir. ünlü bi yıldız olan julia roberts kitap satıcısı hugh grant ı öper giderken de lütfen bu aramızda kalsın der ve sonra hugh grant gelmiş geçmiş en iyi repliklerden birini söyler 'ara sıra kendime söylerim ama inanabiliceğimi zannetmiyorum.'
kült film diye bir şeyin tanımı yapılacaksa şayet, (bkz: notting hill)
güzel bir film; fakat senaryo o kadar sıradan ki, bayabilir bazı bünyeleri. bizim türk sinemasının bile işlemekten sıkıldığı zengin hatun - fakir erkek aşkını anlatması gerçekten sıradan. Filme renk katan tek karakter hugh grant' in ev arkadaşı denyo.
en iyi romantik filmdir. bu filmi ilk olarak izmirden istanbul'a giderken otobüste izlemiştim. julia robertsın ve hugh grantın oyunculukları çok iyiydi. ayrıca film'de türkiyeden bahsedilmesi de ayrıca mutlu ediciydi.
izlerken hem eğlendiren hem duygulandıran müthiş romantik komedi. bu filmi beğendiyseniz ve Hugh Grant filmlerinden keyif alıyorsanız birde music and lyrics filmini denemenizi tavsiye ederim.
Modern Külkedisi hikayesi..
Julia Roberts ve Hugh Grant bize harika bir masal anlatır..
Tüm sahnelerin en güzeli basın açıklaması sahnesinde Julia Roberts'ın gülüşü..
Bir erkek o gülüşü kondurabiliyorsa kadının yüzüne aşk olmuş demektir..
Tadı her daim yerindedir.
oxforddan m40 karayolunu alarak londraya gidildiğinde ilk girilen londra mahallelerinden. ayda bir londraya giderken 12 numaralı otobüs ile nothing hill durağı hala kulaklarımızda.
karakterimle hiç uyuşmayan bir hugh grant izlediğim başarılı filmdir. şöyle ki; daha 2 gün önce tanıdığın herhangi bir karşı cinsin sana üzerinden prim yaptığını iddia etmesi affedilecek birşey değildir. ünlü bir aktrist de olsa bunu kimse karşısındakine söyleyemez, söylerse de karşı tarafın onu silmesi lazım.
zil zurna sarhoş olsam böyle bir laf bana gelirse siktiri çekerim hocam, aşkta gurur olmaz diyen halt yemiş. adam yine de telefonunu buldu sete gitti falan, hayatta yapmayacağım şeyler.
julia roberts ise her zamanki gibi saf ve güzel oyunculuk sergilemiştir. 15 sene öncesinin gençliği üzerindedir.
she şarkısıyla zihnime kazınan film. Bir de son sahnesindeki o sevimlilik.
--spoiler--
bir yerde sevdiğin insanın da seni sevmesinin çok zayıf bir ihtimmal olduğundan bahsediliyor ve filmin son sahnesinde o ihtimalin ne kadar güzel bir ihtimal olduğunu görüyoruz.
--spoiler--
erkek tarafı olarak izlediğim film julia roberts'ı çok sevmeme rağmen filmdeki hemcinsimize yaptığı gaddarlıklar gözden kaçmamıştır. bunun yanında film oldukça klişe bir konu üzerine kurulmasına rağmen oldukça etkili işleniş . romantik komedileri seven birisi olarak bunu da sevdim.