insanları kandırmaya çalışan normal paraya sattığı halde "sırf senin için bu kadar" diyen esnaftır. aslında kötü niyeti yoktur, sadece kendini sevdirmeye ya da "bak ne kadar cömertim" mesajı vermeye çalışır.
bir de bunların turistik bölgelerde olanları vardır. yanlarına gittiğinizde size şişirilmiş euro bazında fiyat listesini çıkarırlar sonra da "abi bak turiste bu fiyattan veriyoz sana yarısına veririz" derler.
esnafların tamamına özgü bir durum. bi de: "bütün dükkanları dolaş, benim dediğim fiyattan ucuzunu bulursan sana bedavaya veririm" diyenleri var ki evlere şenlik.
şimdi gelin olaya farklı bir pencereden bakalım ve buradaki psikolojiye ayna tutalım. esnafın yavşaklığının bir kısmı müşteriye aittir. çünkü nedense biz, " 140 lira dedi 90 liraya aldım şeker " demeyi çok severiz ve esnafı buna zorlarız. şartlı refleks haline gelen pazarlık duygumuz pazarlık payı denilen hadisenin abartılmasına sebep olur. ayrıca kimse bir ürüne hak ettiği parayı vermek istemez. hepimiz aldıklarımızı daha ucuza, daha daha ucuza almak için mücadele veririz. daha geçen gün tezgahtar bi kızla buna benzer hadiseyi yaşadım.
+ hepsi 100 lira.
- 70 yeter.
+ vallahi 75 e ben alıyorum. yetmiş yetmez.
- adı üstünde ya, yetmiş işte.
+ he ?
neyse efendim 75 liraya el sıkıştık. yani ya kız vallahi' nin anlamını bilmiyordu ya da bana ürünü aldığı fiyattan hayrına, sevabına vermişti. ikimizde yalan attığını biliyorduk ama buna alışmıştık. çünkü ikimizde yavşaktık.
son yıllarda esnaflığın yavaş yavaş bittiğini düşünürsek böyle diyen bir esnaf bile insanı eskiye götürür, samimi gelir bir şekilde, yüzde bir tebessüm oluşturur. **