o sabah arabamın lastiği yırtılmıştı, patlamıştı demiyorum arkadaş yırtılmıştı. haber gelmiş önceden zaten. not: o iş te olmadı zaten bekarlık tam gaz.
nişan yapılmazs tadından yenmez.Yani illa nişan olacak bize para harca damat bizi çoştur damat.Çılgın damat kayınlarını çoşturuyor diceklerse sıkıntılı durum. Çoşacak tek kişi burda kız dır. Oda damatla birlikte çoşar.
--spoiler--
Mahallede 10 yaşında bir çocuğun ablası nişanlanmaktadır. Çocuk nişanın ne demek olduğunu bilmez evdekilere sorunca aldığı cevap evlenecekler işte demeleridir. Çocuk kendinden 6 yaş büyük mahallede sevdiği bir abisi var ve yanına gider abi benim ablam nişanlanıyor ama nişan nedir bilmiyorum der, abisi düşünür ve sana şöyle anlatayım der, farzet baban sana bir bisiklet almış ve bu bisikleti sana vermez derki sen bu sınıfı geçince karnen peki olunca bu bisikleti sana vereceğim der ama bisiklet senin der, çocuk hımm anladım der, yani bisiklet benim ama dersi geçene kadar binemeyeceğim diyorsun diyor abisi de aynen öyle der, peki bisiklete dokunabiliyor muyum der abisi vallaha onu bilmem binmek kesinlikle yasak biliyorum da sanırım ziline tek dokunabilirsin diyor.
--spoiler--
gülerek okuduğum fıkra ile nişanlanmayı anlatan güzel şey.
bilindiği gibi, bir kızla evlenmeyi düşünmek ve nişanlanmak evlenmek mânâsında değildir. Bunun için kişinin nişanlısıyla gezip dolaşması ve onunla yalnız kalması kesinlikle haram ve büyük bir vebaldir. Peygamber (asm):
"Herhangi bir kimse, bir kadınla yalnız kaldığı takdirde mutlaka onların üçüncüsü şeytandır."
buyurmuşlardır. Bir çok nişanlılar arasında istenmeyen ve meşru olmayan bir takım menfî neticeler meydana gelmekte ve sonunda herhangi bir nedenle nişan da bozulmaktadır. Geride kalan şey iffetsizliktir.
çiftlerin evliliğe kadar olan zamanda ve teklif sonrasında birbirlerine söz vererek bu sözü yüzük ile taçlandırmasıdır. ama günümüzde daha çok ailelerin tanışması ve onların önünde evleneceklerine dair alametleri bir bir sergileme olarak görülen bir aktivite haline gelmiştir. (bkz: kızımız da pek hamaratmış) (bkz: oğlumuzun da işi pek iyi) evlilik aşamalarında ayrılmalar en çok bu evrede görülür.
Sanıldığının aksine hukuki olarak büyük yükler altına sokan kurumdur. Toplumda ne kadar söz gibi küçük görülse de aynı evlilik gibi bir çok hukuki sorumluluk altına girmenize neden olur.
pek bir resmiyeti yok gibi gözükse de aile hukukunda yeri vardır.
nişanlanmak, taraflara sadakat yükü yükler. aksi davranışlar söz konusu olduğunda, ilgili tarafın kusurlu sayılmasına sebep olur. bu gibi durumlarda yapılan harcamalar tazminat olarak talep edilebilir.
nişanın bozulması durumunda kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, manevi tazminat da talep edebilir.
nişanlanmanın evlilik dışında bir sebeple sona ermesiyle ise alışılmışın dışında verilen hediyeler geri istenebilir. Eğer geri istenen hediye aynen verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır.
18 yaşını doldurmadan, nişanlanabilimek, yasal temsilcisinin rızası ile mümkündür.
nişanlılar, birbirleri aleyhinde tanıklık yapmak için zorlanamazlar.
yani nişanlanmanın evlilik gibi kesin hükümlülükleri yok, ama ilişkinizi korumakta ve yaşanabilecek aksiliklere karşı tazminat hakkınız bulunmaktadır.
bana kalırsa inanılmaz gereksiz bir ritüel. ama evlilik için beklemeniz gereken bir durum varsa, hukuk ve toplum önünde ilişkinizi korumak için iyi bir yöntem. adettendir diye yapılması saçma gelmekte bana.