şarkının anlatmaya çalıştığına bakarsak davetliler arasına gizlenmiş bir çift yaşlı göz, olan biteni sessizce izliyor. nikah törenine kadar oturmaya dayanamayıp da belli ettirmeden sıvışarak meyhaneye gidip efkar dağıtıyor.
ulan ne keramettir bilemedim. oturan herkes sonrasında kanka bence sende denemelisin dedi. tanıdık vardı belediye nikah salonuna girdim oturdum. bir boka benzemiyormuş.
nikah masası filmi gerçekten türk sinemasın önemli filmlerinden biri. banu alkan ın en güzel çağları ve ümit besen in sanatının zirvesinde olduğu yıllar. kim ne derse desin türkçeyi en güzel konuşan insanlardan biri olan usta seslendirmen ve oyuncu güner ümit. nikah masası filminde adeta döktürmüştü.
dünya evine girenlerin bekleme yaptığı ve birtakım kağıtlar imzalayıp gelin öptüğü, damat ayağına bastığı masadır. ümit besen adlı şahsın, ısrarla eski manitasına "beni de çağır nolur" dediği yerdir ayrıca. *
bir ümit besen eseri. http://www.youtube.com/watch?v=3uHqXKQs-r4 şudur.
'manyak mısın sabah sabah ne alaka?' demeniz de çok normal tabi de böyle ofiste boş boş takılırken bi an onun öyle nikah masasına oturduğu geldi gözümün önüne. sonra ümit besen. açtım, dinledim, bi sigara yaktım falan. az önce de dua ettim mesela. 'allah'ım o gün geldiğinde, nikah masasına oturduğunda bu şarkının hala beni etkilemesine izin verme yarabbim.' diye. çok zormuş lan hakkaten!
not: kimse de nikahına çağırmasın ha sakın! bir de şahit ol falan aman aman.
hayatında hiç bir zaman damar şarkıyı oturup dinlememiş, dinlemek istemeyen hatta damar şarkılardan nefret eden insanların bile bir gün dinleyebileceği göz yaşı dökebileceği nadir şarkılardandır. (bkz: ben)
--spoiler--
hayaller kurardık biz yıllar önce
hiç yoktu hesapta ayrılık bizce
bilirsin ne kadar görmek isterdim, beyazlar içinde seni öylece
--spoiler--