bu adam ne zaman solcu olduda solu tartışıyor diye sormak istediğim kişi..zamanında mhp ile yakınlaşma içinde olan, mhp de görev almış bir kişi olan her zaman sağcı olan ancak sevilecek tarafının halkçı oluşu ve cidden türk insanına olan bağlılığının takdir edilmesi gereken kişidir. sürekli konuşur durdurulamaz.
o kadar cok genıs ve derın bır bılgıye sahıptır kı, 1 saatlık 1 konusmasında her turlu ıdeolojıden oldugunu ıcınızden gecırebılırsınız, ama her seferınde yanılıyorsunuzdur, hıc bır goruse sahıp degıldır bu sırma saclı aydın. agzına geldıgı gıbı konusur, kımsenın sozcusu olmadan. tek bır seydır ulkusu oda bu topraklar, agzından bu topraklar kelımesını hıc dusurmez, tam bır sevdalıdır bu konuda. senın gıbı bır ınsanın bu ulkede var olmasından mutluluk duyuyoruz nihat abi. eminizki sen var oldukca, bu kukla aydınları kelımelerınle tokatlayacaksın.
sonunda tanışma ve iki kelam etme şerefine nail olduğum yazar. hatta oturup bir buçuk saat gözümü bile kırpmadan röportajını dinledim. çıplak gözle de görünce samimiyetinden hiç bir şüphemin kalmadığı insan. giydiği kıyafetler de kendi gibi sadedir. tuş takımı bozuk bir nokia 1100 ı vardır. sigara içtiğini gördüm ama paket yoktu. asgari ücret alan birinin bile marlboro içtiğini gördüğüm için bunu pek te yadırgamıyorum.
ayrıca hakan albayrak ile kanka olup vadi kitabevinden pek ayrılmamaktadır.
bir zamanlar mhp'liymiş de sonra solcu olmuş da... bunlar nihat gencin eleştirilecek yanları değildir, ne var yani ona kalırsa murat karayalçın da 80 öncesinin en azılı ülkücüsüydü ve daha niceleri... nihat genç çıktığı tv programlarında lafı hiç esirgemeden sarf eden tabiri caizse tam bir sokak küfürbazıdır, ama yine etrafta yazarım aydınım diye geçinen paçavralar gibi korkak tavır sergilemez. ayrıca, orhan pamuk'a verdiği ayarlar ile resmen taşı gediğine koymuştur. ancak, çok duygusal olması ve sık sık ekran başında gözlerini sulandırıp ağlamaklı tutumlar sergilemesi biraz yadırganıyor, nihat'ı sık takip edip bir önceki haftaları unutmayanlar da bilir sık sık tutarsız açıklamarda bulunuyor bu da ayrı. ankara'da olanlar bilirler, genelde konur sokakta engürü çay ocağında oturur çay içer bazen bu sokakta bulunan bir kitap evinin önünde oturup arkadaşları ile tartışır kafası attı mı basar gider lokalde rakı-bira-meze eşliğinde efkar dağıtır.
diyonsos nihat genç hakkında bir tecrübe sahibimiydi de bukadar isabetli bir tahmin yaptı bilmiyorum ancak söyledikleri birebir yaşanmıştır.akdeniz üniversitesinde bir panele katılması için davet edilen nihat genç telefon edildiği gün seve seve geleceğini bildirmiş ancak 3 ay sonra panel gününe 3 gün kala artık uçak bileti gönderilmek için arandığında bu tarz toplantıların kendisini çok yorduğunu ve panelin ertesi günü bir tv programına katılması gerektiğini söylemiş ve gelemeyeceğini belirmiştir ve yazıktır ki salonun yarısını kendisini bekleyen öğrencilerin doldurmuş olduğu panel gününde öğrencilere ne cevap vereceğini bilemeyen oturum başkanı sayın genç ile yaptığı telefon konuşmasını aktarmak durumunda kalmıştır.aydın olmanın sorumluluğunu taşıyabilmek başka türlü bir şey olmalı...
benim bir sevgilim var, halden hale giren dumanlar gibi, ağzımda baldan tatlı meyveler gibi,sandıklarda uyumuş eski kokular gibi, yasla gelen kara bir bayram gibi, mezarımı bekleyen taze selviler gibi, kurban kesmiş kanlı bıçaklar gibi... görenin aklı dağılır. uzak sularda yüzen dargın buzlar gibi, dağları eritmiş mavi dumanlar gibi. benim bir sevgilim var, teri kaya renkli, teni
kaynak suları, memeleri maden renkli, durmaz gözyaşlarım siyah kuyu gözlerine inince. benim bir sevgilim var, elleri çayır çimeni gibi yumuşak, koynunda incecik ayva tüyleri, durmaz ellerim nehir boyları gibi baldırlarına inince, eteklerinin etrafı amanın aman. sarı da siyah kandil ışığı gibi, kara da kara yara kabuğu gibi. benim bir sevgilim var, namaz niyaz gibi, anamın duaları gibi, düşüp düşüp toprağa, toprakların içmediği toprakların içmediği yağmurlar gibi. işte benim sevgilim. çivisini bu delirmiş dilimle ben çakarım, alın siz de asın duvarlarınıza. yatmadan önce okuyup üfleyin, siz de okuyun sevgilinize üç defa. sizin de uykularınıza yükseklerden bir taş düşsün. değirmen gibi döne döne yatağınızda düşleriniz delirsin. zehriyle delirmiş dilim hayalini yutkuna yutkuna öğütsün. benim bir sevgilim var, karanlığa okunan ezanlar gibi, çökmüş mezarlarda kemiklerini içinden kaval üfler gibi geçen rüzgarlar gibi...
kendisine gelen maillere gerçekten zaman ayırıp cavap yazan ender yazarlardan birisidir . ayrıca leman yazarlarındandır . skytürk tv de cok cici bir programda * yorumculuk yapmaktadır . " şimdi bunu biraz tartışalım kardeşim " , " puşt " gibi ünlü replikleri vardır .
(bkz: selam dostum)
kişilik sahibi,adam gibi bir aydın.
orhan pamuk hakkında söyledikleri dün dikkatimi çekti. güzel giydirdi,dayadı döşedi birde yakıştı ki sormayın gitsin.
tartışılan konuyu dinlerken jest mimik ve pozisyon itibariyle de takip edilmesi gereken son zamanlarda eşine az rastlanır durulukta ifade kullanan lombak çizeri görünümlü kişi
çok şey bilen ya da çoğunun doğru olduğunu zanneden insandır. Aydınlık seviyesine ulaşamamıştır zira böyle bir seviyeye ulaşmak için sadece konuşmak yetmez. icraat-ı alaka lazımdır ki bu tam bir muammadır. Son yıllarda kanımca heyecanını kaybetmiştir ki bu; hikayelerinin artık eski heyecanı vermediğinden de anlaşılabilir.
Ah nerde o 31 çekerek yetişen gençliğin iç dünyasını yansıtan mübarek insan. Ama komünistti popülist oldu diyenler gibi salakça eleştirilerle nihat abimizi germeye gerek yok bence. Ki hiçbir zaman komünist olmamıştı. Ha populist olduğuna gelince o da aynı bu entry gibi tartışılır.
Aptal kutusundan izlediğimiz kadarıyla yaratıcı olmayı unutan eski tüfek milli babalardandır. Küfretmek konusunda eyvallah ağız senin, afedersin orası da senin ama biraz da sakızını değistir abi. Her hafta aynısı çiğnenmiyor ki, çiğnenmeyi bırak yenmiyor en azından.. Ha olmuyor mu? Ver abi kendini hikayeye edebiyat kazansın, bu ülkeyi laftan başka icraatlarla kurtaran biri çıkar elbet.
Bir diğer yamuğu da Nihat abimizin ayar verirken yörüngeyi şaşırması. Yav abi medya patronlarına, televole karılarına, playboy gençliğe çakıyosun lafları en soğuğundan da niye Ece Temelkuran ablamıza laf sallıyosun en ayarlısından. O da senin dişi versiyonun. Ha dersen benden bir tane olsun, ayarım dilimde olsun ona tamamım.
'kandilin içinde fitil oluruz,
fakat kör olanlar görmez bu hali'
nihat genç, kendisi gibi duyarlı olan insanlar tarafından okunuyor, seviliyor, konuştuğu zaman ağzından bu toprak aleyhinde bir kelime çıkmıyor. hatta ağlamaklı oluyor, heyecanından, bu topraklara olan sevgisinden ötürü. yalaka değil, ondan kovuluyor. söyleşilere gidiyor, o altın gibi düşüncelerini paylaşıyor. kendisi dünya tarihinin ve siyasetinin ustalarındandır.
muhteşem bir yazar. o kadar güzel konuşuyor ve bu sırada karşı tarafı öyle bir teslim alıyor ki hayran kalmamak elde değil. fikirleri ve düşünce tarzı hayat tarzı hepsi mükemmel.
tek bir şey var, okuduğum okulun yani bilgi üniversitesinin öğrencilerine gerizekalı demişti bir defasında. * hayır asla kızmıyorum aksine içten gören biri olarak çok feci bir şekilde ona katılıyorum. ama yine de genelleme yapmasaydın be nihat. *