bugün

italyan, keman virtüözü. 1782 yılında italya'nın genoa kentinde dünyaya gelmiştir. ruhunu şeytana sattığı söylentileriyle, ona hep şeytanın oğlu denmiştir, tarih boyunca yaşamış her türlü çalgı yorumcusunun en büyüğüdür, kumara olan düşkünlüğüylede bilinmektedir. bu alışkanlığı stradivarius kemanını kumar masasında kaybetmesine neden olmuştur, caprise no 24 eserleri teknik olarak çok üst seviyededir.
kemanın yanı sıra gitar virtüözlüğü de vardır. keman ve gitar için yazılmış eserleri vardır. anlatılanlara göre çok sapık bir kişiliği olup, kızları etkilemek adına herşeyi yaparmış. herhalde bu kadar müthiş tekniği olmasının sebebi de buymuş. ömrü, keman çalarak, kumar oynayarak ve sevişerek geçmiş.
günümüzdeki versiyonu; alexander markovdur.
afyonkeş sanatçı bir arkadaşı vardır, adı pek bilinmez.
Niccolo Paganini, 27 Ekim 1782 yılında Genoa’da doğmuştur. Babası tersane işçisidir. Aynı zamanda keman çaldığı için Paganini’nin ilk müzik öğretmenidir. Niccolo 11 yaşına geldiği zaman usta bir kemancı olmuştur artık. Çevresindeki ünlü bütün keman öğretmenleri ona parasız ders verirler. ilk turnesini yaptığında henüz 13 yaşındadır. Bu arada, kendi yeteneğine uygun, zor yorumlanacak yapıtlar besteler. Yalnız keman değil, gitar, viyola ve mandolin de çalar. 1805 – 1813 yılları arasında LUCCA prensesinin müzik yönetmeni olur. Paganini’nin içki ve kumara olan düşkünlüğü de çok ünlüdür. Elde ettiği büyük başarılar onu kumara ve içkiye alıştırır. Kumar alışkanlığı ona herşeyini, hatta kemanını kaybettirir. Zengin bir işadamı ona Guamerius yapımı bir keman armağan eder. Sonradan Stradivarius ve Amati yapımı kemanlara da sahip olur. Bu kemanlar onun hazinesidir. 23 yaşına geldiğinde konserlerini azaltır. 1824 yılında bunalıma girer ve 1827 yılında iyileşip Avrupa turnelerine çıkar. Avusturya, Almanya ve Fransa’ya gider. Paris ve Londra’da ilk sahneye çıkış tarihi 1831 yılıdır. 1833 yılında Paris’te Berlioz’a içinde viyola solo olan bir senfonik yapıt ısmarlar. Ortaya “Harold en italie” adlı eser çıkar. Ancak Paganini bu yapıtı hiçbir zaman seslendirmez. 1834 yılından sonra konserlerini çok azaltır. Gırtlak kanseri hastalığına yakalanır ve 27 Mayıs 1840 yılında Nice’de ölür.

Gelmiş geçmiş en büyük keman virtüözü olan Paganini, baş döndürücü çevikliği, son derece duygusal yorumu ile inanılmaz bir müzisyendir. Yeteneği o kadar olağanüstüdür ki, şeytanla işbirliği yaptığı inancı yayılmıştır. Teknik olarak çağının çok ilerisindedir. Bugün bile eşliksiz keman için yazdığı “24 Caprices”i tek resitalde seslendirecek ustalıkta kemancı sayısı çok azdır. Özellike “24. Kapriçyo”nun teması üstüne en çok çeşitleme yapılmış tema olarak müzik tarihine geçmiştir. Brahms, Rachmaninof, Blacher, Lutoslawski, Snitke, Ernst ve Rochberg gibi besteciler kendi çağlarına, kendi akımlarına göre, Paganini temasını çeşitlemişlerdir.

Paganini, ne Berlioz gibi büyük orkestraların bestecisidir, ne de Chopin gibi minyatür müziğin ustasıdır. Oysa tarih boyu yaşamış her türlü çalgı yorumcusunun en üstünüdür. Temelde virtiözitesi yaratıcılığa dayanır. Müziğinin dış görünüşündeki buzlu pırıltılar, romantik armonideki sıcakkanlı yapının ters çevrilmişi gibidir. Romantik ısıyı şeytansı bir çerçeveye yaraştırır. Piyanonun gündeme geldiği, en duyarlı çalgı olarak saygı gördüğü günlerde keman ile cambazlık yapan bir besteci, büyük bir ilgiyle karşılanır. Bu nedenle onun keman yapıtlarını, örneğin “24 Caprices”ini, Schumann ve Liszt piyanoya uyarlamışlardır. Liszt’in “Etudes d’execution transcentande” adlı yapıtları, Paganini’nin yapıtlarını örnek alır, piyanoda onlara koşut gelişir. Her birinde yaratıcı enerji, parlak bir teknik, soluksuz bir yorum egemendir.

Paganini’nin bestlerinin çoğu teknik bir beceri gösterisidir. Konçertoları, kaprisleri ve oda müziği çalışmaları vardır. Yapıtlarının çoğu, zamanında basılmamıştır. Paganini’nin çalış tekniğindeki şeytansı tılsım, uzun yıllar çözülememiştir. Armonikleri kullanmaktaki öncülüğü, kemanını değişik tınılar elde etmek için akort edişi, yay tekniğindeki ustalığı, staccato ve pizzicato yönetmini yaygınlaştırması, Paganini’ye özgü, daha önce hiç duyulmamış yeniliklerdir. Kemandaki doğru tonlaması, net ve temiz sesleri yine onun hüneridir. Keman konçertosunun son bölümünde pizzicatolar en alımlı şekliyle canlanır.

Paganini’nin müziği kendi yorumuna göre yazılmış, çok zor yapıtlardan oluşur. Bu yapıtlar öylesine kıvraklık, dinamizm ve üstün bir hüner gerektirir ki, halk, onun bedenine şeytanın girdiğine inanmıştır. Fiziksel görünümü de, kemikli yapısı ve sinirli davranışlarıyla şeytansı bir imgeyi çağrıştırır. Bu inanç ölümünden sonrada sürer. Paganini’yi kutsanmış toprağa gömmezler. Oradan oraya taşınan cesedi, 1926 yılına dek belli bir gömüte yerleştirilemez.
Muzigindeki sasirtici oyunlari seviyorum.
David garretin kendisini canlandirdigi biyografik filmiyle kendisini kesfetsem de bende buyuk etkiler uyandiran doneminin ustunde yetenege sahip gercek bir sanatci.
Eserlerinin Hasta bir kafanın mahsulü olduğu anlaşılıyor. Onu bunu bilmem de hakikaten sıradışı bir müzisyen olduğu çok açık. Madem bugün pazar, nostaljik bir paganini cover'ı ile nostaljik bir entry olsun bu da *

https://youtu.be/vPcnGrie__M