fazla alıngandırlar, neşet babalarına yönelik hiçbir eleştiriyi kabul edemezler. dar görüşlüdürler, yeniliğe kapalıdırlar. farklı tercihlere saygı duymazlar.
Ah haydar haydar dedim şimdi kendi kendime. Behzat ç izler, rakı sever, kendi eder kendi bulur, dünyanın yalan olduğunu bilir, sevdiceğinden ayrıldığında yazı kışa çevrilir, bilir ki mapushanelere güneş doğmaz, sevdiceğinden ayrıldı ve uzun zaman olduysa sigarayla birlikte neredesin sen diye iç çeker, 40-50 yaşlarda dünyanın rengine kandığını anlar, para göz değildir kurbanına yani sevdiceğine el kadar hasırın yeteceğini söyler, hatanın günahın kendinde olduğunu bilir, gönül dağını bilir yıkılmayacağını ve yılmacağını, bahçe duvarından aşar, yazılanın sağ olan başa geleceğini bilip bir ayrılık bir yoksuzluk bir de ölüm der. Çoğu şarkıya selam çaktıktan sonra adam gibi adam olduklarını belirtmekte fayda vardır.
Dertli olmak, yavaş bir insan olmak gibi özelliklerdir. Bu ikisi aynı anda bulunur. Zira ben dertli olduğum dönemde bile fazla dinleyemiyorum. Daha yükselen alçalan seslere ihtiyaç duyuyorum.
anadolu çocuğudur.
serin bahar akşamında demli çay eşliğinde dinler.
rakı masasında neşet ertaş dinlemedim dinlemem dinleyenin de samimiyetine inanmam.
entry lere baktığımda gözüme takılan bir kaç yoruma kendime nazaran bir şeyler açıklamak isterim. Bende Neşet Ertaş ve türkü hayranı biriyim.
1. Geri kafalı değilim.
2. Dar görüşlü bir insan değilim.
3. Her türlü yeniliğe açık bir insanım.
4. Kıro bir tipte değil sadece sevdiklerimize çok değer verdiğimiz için üzerine titreyen insanlarız nerde ne yapmamız gerektiğini iyi biliriz.
5. Neşet ertaş dinleyen bir insanın ne gibi bir prim olabilir bence olamaz.
NEŞET BABA ve Türkü dinleyenleri sevin onlardan bir zarar gelmez. Saygılarımla arz ederim.
görece;
teknik bilmezler, nota bilmezler, içlerinden nasıl geliyorsa onu dinlerler.
Çünkü kulakları yüreklerine, yürekleri de gönüllerine bağlıdır.
gönülleri de ne hikmetse hep neşet ertaş ister.