ney

entry280 galeri16 video4 ses3
    222.
  1. tınısı kulağa değil kalbe işler.
    1 ...
  2. 223.
  3. sesi güzel, dinleyeni ayrı büyüler. üfleyeni ise alır bu diyardan başka diyara götürür. 9 bogumu vardır, 7 perde ( delik ) vardır bu boğumların üstünde. her perde bir alemdir aslında, rast ( sol ) sesi zor çıkar, tam olarak çıkaramayan icracılar için " rast alemine giremedi" denir. az ama öz ustaları vardır.
    0 ...
  4. 224.
  5. Adeta insanın geçmişi düşünebildiği ruhani evrensel bir müzik aleti.
    0 ...
  6. 225.
  7. mevlana nın mesnevisi nin ilk beyitleri "dinle! ney den, zira o birşeyler anlatmada" diye başlayarak bu muhteşem sesleri çıkartan üflemesini bile öğrenirken insanın karakterini terbiye eden bir üflemelidir. çünkü sabır etmeyi öğrenirsiniz.

    yamuk biryere kesinlikle konmaz ney yamuluverir yazık olur. dümdüz bir yere koyulması gerekir ya da kutusunun kabının içerisinde bir yere dimdik konulmalıdır. ve ayrıca bakımı da badem yağı ile olur. badem yağını üstüne azar azar döker bir güzel masaj yapıp ovarsınız. gerçekten zor iştir ney üflemek.
    0 ...
  8. 226.
  9. Nasıl bulunduğuna dair bir efsanesi vardır:
    Bir gün Peygamberimiz (s.a.v.) Hz. Ali'ye bir sır verir ve kimseye söylememesini ister. Hz. Ali bu sırrın yükü altında ezilir ama sözünden dönmez. Bir kaç zaman sonra bu sır o kadar ağır gelmeye başlar ki Hz. Ali bir kuyuya gider ve sırrı bağırır. Sesi kuyunun dibinden akan su ile birlikte sazlıklara gider ve sazlıklardan güzel bir ses çıkar. Sazlıkların civarında bulunan biri ise bu güzel sesin kamışlardan geldiğini anlar ve kamışın birine şekil verip onu üflemeye başlar. Bir gün bu adam Peygamberimizin de (s.a.v.) bulunduğu bir mecliste neyi üfler. Peygamberimiz (s.a.v.) Hz. Ali'ye döner ve kızar :
    'Ya Ali! Ben sana sırrımı kimseye verme demedim mi ?' der.
    Hz Ali :'Yok Resulullah, ben sırrını kimseye vermedim. Yalnızca dayanamadım ve bir kuyuya sırrını bağırdım.' der.
    işte o zaman Peygamberimiz 'Bu duyduğunuz ses insana huzur veren sestir. Öyle ki içinde derin bir sır taşır.' der.
    Tabi ki bu bir hikayedir. Gerçek mi değil mi bilinmez.
    3 ...
  10. 227.
  11. Dinle, bu ney nasıl şikayet ediyor,
    ayrılıkları nasıl anlatıyor. Diyor ki:

    Beni kamışlıktan kestiklerinden beri
    feryadımla kadın da ağlayıp inlemiştir, erkek de.

    Ayrılıktan parça parça olmuş bir gönül isterim ki
    aşk ve özlem derdini anlatayım ona.

    Aslından uzak kalan kişi
    buluşma zamanını arar durur.

    Ben her toplulukta ağladım, inledim.
    iyi hallilerle de eş oldum, kötü hallilerle de.

    Herkes kendi zannınca dost oldu bana.i
    çimdeki sırlarımı ise kimse aramadı.

    Benim sırrım, feryadimdan uzak değil,
    fakat gözde, kulakta o ışık yok.

    Beden candan, can da bedenden gizli değil;
    fakat kimseye Cânı görmeye izin yok.

    Ateştir neyin bu sesi, yel değil.
    Kimde bu ateş yok ise, yok olsun o kişi.

    Aşk ateşidir ki neye düştü,
    aşk coşkunluğudur ki şaraba düştü.

    Ney, bir dosttan ayrılana eştir, dosttur,
    perdeleri perdemizi yırttı gitti.

    Ney kanlarla dolu bir yolun sözünü etmede.
    Mecnun'un aşk hikayelerini anlatmada.

    Ney gibi bir zehri, ney gibi bir panzehiri kim gördü?
    Ney gibi bir solukdaşı, bir hasret çekeni kim gördü?

    Bu aklın mahremi, akılsızdan baskası değildir,
    dile de kulaktan başka müşteri yoktur.

    Gamımızla günler geçti, akşamlar oldu,
    günler yanışlarla yoldaş kesildi de yandı gittiler.

    Günler geçip gitti ise, de ki:
    Geçin gidin, pervamız yok.

    Sen kal ey dost,
    temizlikte sana benzer yok.

    Balıktan başka herkes suya yandı,
    rızkı olmayanın da günü uzadıkça uzadı.

    Ham; pişkin, olgun kişinin halini hiç mi hiç anlayamaz.
    Öyle ise sözü kısa kesmek gerek vesselam.

    Mevlana
    0 ...
  12. 228.
  13. huzurdur.

    işit neyden nasil hikaye eder
    ayriliklardan şikayet eder.
    kamışlıktan kestiklerinden beri ben ağlarım, kadın ve erkek ağlamaktalar.
    0 ...
  14. 229.
  15. Sesi kadar felsefesi ve edep şekli ile insanı çeken bir doğa parcasıdır. Lakin neyzenim demek bir bin çile görmeden yakışmaz dile.
    1 ...
  16. 230.
  17. bana kalırsa su sesi gibi ,ya da rüzgarlı havada durup dinlenmek .huzurdur işin özü ,ama bilmek isterim herkes için bu böyle midir .ımmm şey Madonna dinlemiş olsa misal .
    0 ...
  18. 231.
  19. klasik batı enstrumanlarındansa daha samimi bir enstrumandır bana göre çok yanık bir sese sahiptir kamıştan yapılır ucunda başpare adı verilen bir parça bulunur ve bir kaç farklı çeşidi vardır ama "si" kız ney dediğimiz 9 boğuma sahip olanı daha çok tercih edilir en standartı diye biliriz ve bazı insanlar bunun sadece tasavvufi müzikte kullanıldığını sanır yanlıştır eğer gerçekten iyiyseniz jazz müzik bile yapabilirsiniz özeldir zordur iyi bir diyafram ister sabır gerekir ama neticesiz kalmaz.
    0 ...
  20. 232.
  21. 233.
  22. bugün almış olduğum enstrüman.

    hep hevesim vardı. pek neye bemzemese de ses çıkarmayı başardım. bilen eden varsa yazsın bi.
    0 ...
  23. 234.
  24. ney üflerken. ses perdeleri arasında geçiş yapamamak adamı çıldırtır. ama bırakamazsın, çünkü o seni bırakmaz!
    0 ...
  25. 235.
  26. ilk ve son kez canlı olarak 2008'de bursa otogarında hıyarın birisinde sabahın saat 4.30 civarında gördüğüm ve dinlemek zorunda bırakıldığım için dışarı çıktığım alet.

    Tamam; çok seviyorsundur, iyi neyzensindir de, be hayvan oğlu o saatte kimden izin aldın da o aleti orada üflüyorsun da insanları rahatsız etme hakkını kendinde görüyorsun?

    Bir de park gibi alanlarda kızla erkeğin başbaşa üflemesi durumu var ki, o konuya girmeye hiç gerek yok.

    Allah (cc) ıslah eylesin.
    0 ...
  27. 236.
  28. Fiilen söylendiğinde ney üflemek olarak söylenir.

    Her nerede dinlenilirse dinlensin, insanı sakinleştirir, huzur verir. ilahi ile çok üflenir ancak ilahide başka çalgılarda bulunduğu için tam olarak ney'in verdiği his yaşanmaz(kişiye bağlı).

    Mevlana dendiği zaman akla gelen ilk şeylerden biri de neydir.
    0 ...
  29. 237.
  30. bugüne kadar dinlemeyi sevmeyenine denk gelmediğim üflemeli müzik aleti. başıma bir şey gelmeyecekse ben pek sevmiyorum sesini, etkilenmiyorum.
    0 ...
  31. 238.
  32. AŞKINA BiR PERVANEYiM DÖNMEYE GELDiM

    DÖNÜP DURUP ATEŞiNDE YANMAYA GELDiM

    YALAN DÜNYA DÖNER iKEN

    SAHTE AŞKLAR BiTER iKEN

    GÜL MiSALi SOLAR iKEN

    VUSLATA GELDiM

    AŞKINA BU GARiP GARiP OLMAYA GELDiM

    KANA KANA AŞK ŞARABIN iÇMEYE GELDiM

    AŞIK ODUR BiR AN BiLE SENi UNUTMAZ

    DiVANEDiR SÖYLER DURUR ANMAKTAN BIKMAZ.
    2 ...
  33. 239.
  34. çalmayı çok istediğim enstrünman. çok huzur veriyor...
    0 ...
  35. 240.
  36. insanı dinlendiren en naif enstrüman.
    5 ...
  37. 241.
  38. Ney ustası kamışlıktan bir kamış kesti
    Yedi delik deldi, iş Âdeme hevesti
    Neyzen dudağa değdi de feryat etti ney
    Söyleten dudak değil ondaki nefesti…

    mevlana celaleddin rumi
    0 ...
  39. 242.
  40. tasavvuf ile özdeşlemiş üflemeli müzik aletidir, çok derin ve içten bir sesi vardır insanın kalbine ulaşır, ruhunu etkiler. ilahi aşkın sesidir, insan seçer, sizi derin duygular denizinde ay ışığında bir geziye çıkartır sanki.
    1 ...
  41. 243.
  42. var mı bunun gibi saz, var mı ağlayan bir tane daha ses, ağlayan saz, ağlatır.
    3 ...
  43. 244.
  44. Kendisiyle pek haşır neşiriz. Dinleriz de üflerizde. Gözler örtülür ışık sırlanır. Geceleyin uyurken insanlar demlerim neyimi.
    4 ...
  45. 245.
  46. Sesinde insanı rahatlatan,insana huzur veren ensturmandır.

    Bağlama çalıyorum ve neyide çalmayı çok istiyorum ama becerebilir miyim bilmiyorum.
    4 ...
  47. 246.
© 2025 uludağ sözlük