sesi güzel, dinleyeni ayrı büyüler. üfleyeni ise alır bu diyardan başka diyara götürür. 9 bogumu vardır, 7 perde ( delik ) vardır bu boğumların üstünde. her perde bir alemdir aslında, rast ( sol ) sesi zor çıkar, tam olarak çıkaramayan icracılar için " rast alemine giremedi" denir. az ama öz ustaları vardır.
mevlana nın mesnevisi nin ilk beyitleri "dinle! ney den, zira o birşeyler anlatmada" diye başlayarak bu muhteşem sesleri çıkartan üflemesini bile öğrenirken insanın karakterini terbiye eden bir üflemelidir. çünkü sabır etmeyi öğrenirsiniz.
yamuk biryere kesinlikle konmaz ney yamuluverir yazık olur. dümdüz bir yere koyulması gerekir ya da kutusunun kabının içerisinde bir yere dimdik konulmalıdır. ve ayrıca bakımı da badem yağı ile olur. badem yağını üstüne azar azar döker bir güzel masaj yapıp ovarsınız. gerçekten zor iştir ney üflemek.
Nasıl bulunduğuna dair bir efsanesi vardır:
Bir gün Peygamberimiz (s.a.v.) Hz. Ali'ye bir sır verir ve kimseye söylememesini ister. Hz. Ali bu sırrın yükü altında ezilir ama sözünden dönmez. Bir kaç zaman sonra bu sır o kadar ağır gelmeye başlar ki Hz. Ali bir kuyuya gider ve sırrı bağırır. Sesi kuyunun dibinden akan su ile birlikte sazlıklara gider ve sazlıklardan güzel bir ses çıkar. Sazlıkların civarında bulunan biri ise bu güzel sesin kamışlardan geldiğini anlar ve kamışın birine şekil verip onu üflemeye başlar. Bir gün bu adam Peygamberimizin de (s.a.v.) bulunduğu bir mecliste neyi üfler. Peygamberimiz (s.a.v.) Hz. Ali'ye döner ve kızar :
'Ya Ali! Ben sana sırrımı kimseye verme demedim mi ?' der.
Hz Ali :'Yok Resulullah, ben sırrını kimseye vermedim. Yalnızca dayanamadım ve bir kuyuya sırrını bağırdım.' der.
işte o zaman Peygamberimiz 'Bu duyduğunuz ses insana huzur veren sestir. Öyle ki içinde derin bir sır taşır.' der.
Tabi ki bu bir hikayedir. Gerçek mi değil mi bilinmez.
bana kalırsa su sesi gibi ,ya da rüzgarlı havada durup dinlenmek .huzurdur işin özü ,ama bilmek isterim herkes için bu böyle midir .ımmm şey Madonna dinlemiş olsa misal .
klasik batı enstrumanlarındansa daha samimi bir enstrumandır bana göre çok yanık bir sese sahiptir kamıştan yapılır ucunda başpare adı verilen bir parça bulunur ve bir kaç farklı çeşidi vardır ama "si" kız ney dediğimiz 9 boğuma sahip olanı daha çok tercih edilir en standartı diye biliriz ve bazı insanlar bunun sadece tasavvufi müzikte kullanıldığını sanır yanlıştır eğer gerçekten iyiyseniz jazz müzik bile yapabilirsiniz özeldir zordur iyi bir diyafram ister sabır gerekir ama neticesiz kalmaz.
ilk ve son kez canlı olarak 2008'de bursa otogarında hıyarın birisinde sabahın saat 4.30 civarında gördüğüm ve dinlemek zorunda bırakıldığım için dışarı çıktığım alet.
Tamam; çok seviyorsundur, iyi neyzensindir de, be hayvan oğlu o saatte kimden izin aldın da o aleti orada üflüyorsun da insanları rahatsız etme hakkını kendinde görüyorsun?
Bir de park gibi alanlarda kızla erkeğin başbaşa üflemesi durumu var ki, o konuya girmeye hiç gerek yok.
Her nerede dinlenilirse dinlensin, insanı sakinleştirir, huzur verir. ilahi ile çok üflenir ancak ilahide başka çalgılarda bulunduğu için tam olarak ney'in verdiği his yaşanmaz(kişiye bağlı).
Mevlana dendiği zaman akla gelen ilk şeylerden biri de neydir.
tasavvuf ile özdeşlemiş üflemeli müzik aletidir, çok derin ve içten bir sesi vardır insanın kalbine ulaşır, ruhunu etkiler. ilahi aşkın sesidir, insan seçer, sizi derin duygular denizinde ay ışığında bir geziye çıkartır sanki.