bugün

hollandalılar o zaman araziyi 5-10 dolara satmışlardır. Şimdi ne yaptıklarına yanıyolardır heralde.*
zengin hollandalı prenslerin parayı bulduktan sonra azıtıp ota boka savaş açmaları sonucu hollanda sermayesinin kaçarak bugünkü new york bölgesine gelip kurdukları koloniye verdikleri ad.
1613 yılında amerika'ya yerleşen göçmen hollandalılar tarafından bu adla kurulup, 1664 yılında ingilizlerin eline geçtiğinde adı new york olarak değişen kent.

(bkz: amsterdam)
(bkz: amsteldam)
bir travis şarkısı. the boy with no name albümünde yer alır.

jean-michel basquiat, francois truffaut,
robert zimmerman and de niro
paris, texas - end of the world

new york, new york,
good bye girl

and they meet
on blaker street
or the park that is central
oh no
i watched the sun go down
down down beneath the ground
and it's a new day,
it's a new dawn,
in new amsterdam.

the stranger in the moonlight,
looks stranger in the moonlight

and they meet
on blaker street
or the park that is central
oh no
i watched the sun go down
down down beneath the ground
and it's a new day,
it's a new dawn,
in new amsterdam.

and we meet
on blaker street
or the park that is central
oh no
i watched the sun go down
down down beneath the ground
and it's a new day,
it's a new dawn,
in new amsterdam.
en güzel şekilde they might be giants tarafından seslendirilmiş istanbul (not constantinople) şarkısında new york'un eski adı olduğundan ama kimsenin artık bu adı kullanmadığı buna bağlı olarak da istanbul'a ısrarla konstantinoplis denmemesi gerektiği şeklinde zikredilen şehir ismi.
2008 yapımı amerikan filmi. konusu, cani bir dedektifin ölümsüzlükle lanetlenmesidir. suç ve dram türünde bir filmdir.
guyana'nın East Berbice-Corentyne bölgesinde bir kasaba.

ülkenin diğer bölgeleri için:

(bkz: guyana/#8477920)
amerikan yapımı, fox'ta yayınlanan ve doğal olarak 8 bölümde piç edilmiş dizi.

ilk yerleşimler sırasında kendilerine yardım ettiği için kuzey amerika yerlileri'nce ölümden döndürülen ve ölümsüzleşen john amsterdam adında bir adamın serüvenlerini konu alıyordu.

başrôlde nikolaj coster waldau oynamaktaydı.
ne kadar new olsa da asla gerçek amsterdam gibi olamayacak yerdir.

new york'un eski adlarından biridir.

(bkz: yeni york)

(bkz: yeni rakı)
birleşik eyaletler(hollanda) tarafından bulunan new york şehrinin eski adıdır. hatta new york'un bayrağının renkleri turuncu, beyaz, mavi olmaktadır bu renkler birleşik eyaletlerin bayrağının rengiydi.
başrolünde game of thronestan tanıdığımız nikolaj coster-waldau namı diğer jamie'nin oynadığı 2008 yapımı dizidir. dizide bu kardeşimiz ölümsüzlükle lanetlenmiştir ta ki the one yani biricik sevdiceğini bulana kadar. bir yandan bu arayış içindeyken diğer yandan da cinayetler çözülür. ortalamanın üzerinde, iyi bir yapımdır.
herkes hollanda'nın üç kuruşa birleşik krallık'a sattığını söyler ama işin aslı böyle değildir.

doğru, new amsterdam'ı ingilizler'e vermiştir hollandalılar ama karşılığında yalnızca para değil maluku'yu da almışlardır. o göt kadar adalar topluluğundan da efsane para kaldırmışlardır.
yozlaşmış amerikan sağlık sitemi ile ülkenin en önemli hastanelerinden birinin yönetimine atanan başarılı ve genç doktorun amansız mücadelesini ekranlara yansıtan başarılı bir yapım. Aynı isimli eski bir dizinin günümüz uyarlaması.

(bkz: yabancı dizi tavsiyesi/#39517717)
2018 yapımı doktorların hayatını ele alan Amerikan yapımı dizi. Diziyi birkaç bakımdan ele alacak olursak;

1- Dizide çalan şarkılar genel olarak benim tarzım olmamakla birlikte, kulağıma çalındıklarından itibaren beğenme yüzdem %90 filan galiba. Bugün direkt diziden 3 şarkıyı dinleme listeme ekledim mesela. Bu da bayağı bir iyi olduğunu gösteriyor.
2- Oyuncular ve oyunculuklar. Oyunculardan psikiyatrist Iggy Frome ve başroldeki Max Goodwin hariç bana simayen bile olsa tanıdık kimse yok. O nedenle taraflı yaklaşım sergileyemem. Minik rolleri olan kişilere kadar herkes başarılı sayılır bence. Tabii bazen insanı rahatsız eden oyunculuklar sergileniyor, ama bunları diğer örneklerle mukayese edince oranlar burada oldukça düşük.
3- Oyuncuların ırk, düşünce, din, cinsiyet bakımdan temsili. Açıkçası hiç bu kadar renkli bir kolaja sahip bir diziyle karşılaşmamıştım. Küçüklü büyüklü rollere serpiştirilen kişiler, kişilerin seçimleri ve düşünce tarzları vs. olarak oldukça tuttum rol paylaşımlarını.
4- Tıbbi içerik. Şu ana kadar izlediğim 10 bölüm içinde bilgim dışında birkaç vaka görmekle birlikte, genel olarak çok aşırı uç vaka seçilmediğini düşünüyorum. (Eee biz House izlemiş bir nesiliz. Gerçi orada da çoğu SLE çıkıyordu da neyse) Yani mevcut medikal bilgimle ben bile çoğunu bilip, şöyle yaklaşırız diyorum. Dizide bazı çok basit bulgular kullanılarak olgu çözülürken, buna halktan bir "wow" denmesi bekleniyor olabilir, ama iyi bir tıbbi geçmişi olan kimsenin ağzını açıkta bırakacak bir bilgi olacağını sanmıyorum. Tanılar ve tedaviler doğru ama, en azından saçma şeyler demiyorlar.
5- Başrol. Abi sen can sıkıcısın tamam mı? Çok bir kanatsız meleksin, yok olmaz o yani. Superman'in medical director hali gibisin yani. insan öyle meslektaş da istemez hani Mr. "How can I help?" hocam.
6- Dizinin genel seyri. Bireysel hikayeler üzerinden yürüyor. Bu bakıma biraz Türk doktor dizilerini andırıyor evet, ama bana daha ilgi çekici geldi.

Sonuç olarak kafa dağıtmak için iyi bir alternatif. Scrubs gibi gülmekten kırıp geçirmiyor, House gibi uç karakterler yok, E.R. gibi tıp üzerine ciddi ciddi eğilmiyor, Nip&Tuck gibi çapkın doktorları konu almıyor ve de son olarak bir Mucize Doktor kadar sürreal bir çalışma değil.
25 Eylül 2018'de NBC'de yayınlanan Eric Manheimer'ın Twelve Patients: Life and Death at Bellevue Hospital adlı kitabına dayanan bir Amerikan tıbbi drama televizyon dizisidir. netflix satın aldıgından beri izliyorum birkaç gün önce trend listesinde gördüm ilgimi çekti ve izlemeye başladım. hayatı hastanelerde geçmiş ve geçecek olan birisi olarak zerre kadar sıkılmadım. gayet başarılı ve kaliteli bir yapım olduğunu düşünüyorum. oyuncuların hemen hemen hiçbirine daha önce başka bir yapımda denk geldiğimi hatırlamıyorum ama yetenekli olduklarından şüphe duymuyorum, yan rollerde yer alanlar hatta birkaç dakika gözüküp giden hastalar bile oldukça başarılı ki bazen gerçek semptomlar veren gerçek hastalar mı rol aldı acaba diye düşünmeden edemedim. hayatlarını insan hayatına adamış ve adamakta olan,işini gerçekten hakkıyla yapan bütün sağlık çalışanlara selam olsun. bu dizide olduğu gibi gerçekten insan hayatına değer veren maddi kazanç gütmeyen binlerce doktor,hemşire ve nice sağlık çalışanı var. var olsunlar efenim.
son dönemlerde izlediğim en iyi dizilerden. dr. eric manheimer’ın new york bellevue hastanesindeki yaşadıklarına dayanan “12 hasta” kitabındaki anılara ve olaylara göre uyarlanmış bir diziymiş. bir sahnesinde hunharca güldüm diyebilirim.

bodrum katta bir odada röntgenler filmlerin üzerine basılıyor. bunun için tahsis edilmiş bir makine var. bu makinenin önünde oturan da bir çalışan! fakat bir süre önce dijital dönüşüm yaşanmış ve röntgen çekimleri doğrudan doktorların tabletlerine gelmeye başlamış. şu şansa bakın ki bu noktadan sonra hiçbir doktor röntgeni filme bastırma ihtiyacı hissetmemiş.

tabi herkes günlük işinin içerisine dalmış ve bodrum kata uğramamış. röntgen makinesinden sorumlu çalışan https://mehmetortac.com/n...sterdam-unutulan-calisan/ ise burada resmen unutulmuş! kendisi de bu durumdan rahatsızlık duymamış. neden duysun ki? maaşı zamanında yatıyor ve hiçbir sorunu yok!
son dönemlerde izlediğim en iyi dizilerden. dr. eric manheimer’ın new york bellevue hastanesindeki yaşadıklarına dayanan “12 hasta” kitabındaki anılara ve olaylara göre uyarlanmış bir diziymiş. bir sahnesinde hunharca güldüm diyebilirim.

bodrum katta bir odada röntgenler filmlerin üzerine basılıyor. bunun için tahsis edilmiş bir makine var. bu makinenin önünde oturan da bir çalışan! fakat bir süre önce dijital dönüşüm yaşanmış ve röntgen çekimleri doğrudan doktorların tabletlerine gelmeye başlamış. şu şansa bakın ki bu noktadan sonra hiçbir doktor röntgeni filme bastırma ihtiyacı hissetmemiş.

tabi herkes günlük işinin içerisine dalmış ve bodrum kata uğramamış. röntgen makinesinden sorumlu çalışan ise burada resmen unutulmuş! kendisi de bu durumdan rahatsızlık duymamış. neden duysun ki? maaşı zamanında yatıyor ve hiçbir sorunu yok!
bu diziyi seyredince , aklıma bizdeki doktorlar dizisi geldi, güldüm kendi kendime...