bol bol dağı olan derenin içinde bi şehirdir. turst geliyor diye dağın başına havalanı yaptırdılar aksarayın neyi var da oraya yapmadınız dümdüz ova harike bi il nevşehirin peribacalarından neyi var amk..
Ne zaman kendilerini görsem ya da duysam Davutoğlu'nun "bizim en yeni şehrimiz nevşehir, yani adıyla" demesi, ardından Burkina Faso Dışişleri bakanının bu soğuk espri sonucu bayılması montajı aklıma gelir.
dört gün boyunca karış karış gezme fırsatım oldu. tüm ilçelerini gezdim, orada işletmeci olan arkadaşın neredeyse hepsinde bir işi vardı ve günde iki kez gittiğim yerler bile oldu. tespitlerimi de buna göre yapacağım.
halkının gözü inanılmaz derecede açılmış, bir köy evinin önüne koyduğu dondurma dolabından sattığı kilosu 30 tl olan seri üretim dondurmamsı şeyi külahta 20 tl ye satıyor abiler. şehirde canımız simit çekti ve maalesef koca şehirde bir tane simit bulamadık ve meğerse burada simit satılmazmış. yaz aylarında fiyatların bu denli tavan yaptığı başka bir iç anadolu şehri/kasabası tanımıyorum. esnaflık yaptığını zanneden güruh kaldırmış bekliyor, kime denk gelirse saplıyor. belediyeye de iki çift sözüm var. balonları seyretmek için erken saatte gittiğiniz tepenin girişine görevli koymuşlar, gelenden geçenden belediye adına para kesiyor. yani etrafı seyredeceğiniz zeminine zahmet edşp mucur bile dökmedikleri dağa girmek için para ödüyorsunuz. tamam bir bedel ödeyelim ama minnak da olsa bir hizmet de alalım değil mi? ya bir iki tuvalet yap, yalandan iki otopark yap, zemine mucur dök ... yap yani bir şeyler.
tarihi mirası paraya çevirmeyi bilmiş bir kitle.