nevzat çelik

entry48 galeri1
    1.
  1. 1960 sinop boyabat doğumlu şair. ahmet kaya'nın seslendirdiği şafak türküsü isimli şiiri ile gönüllerde taht kurmuştur.
    "Bir yanda yangın vardı, bir çağ yangını. Herkese şu ya da bu oranda bir pay düşüyordu bu yangından. Kıyısında, köşesinde yananlar vardı. Bir de tam ortasında yananlar! Ben, yangının tam ortasında, hem de hiç yakınmadan yananları, etiyle kanıyla, özlemleri, kavgaları ve umutlarıyla duyurmak istedim." der...
    4 ...
  2. 2.
  3. idamla yargılandığı süre boyunca her sabah "kesin bu sabah asıcaklar beni" psikolojisini içinde zaptedemeyip "şafak türküsü" adını verdiği kitabında topladığı şiirleri yazmıştır.. ( şafak vakti gelip adamın koğuş arkadaşını götürüp asıyorlar.. gidecek olan bu sefer kendi olsaydı?).. cezası müebbete çevrildiği gece oturuyor ve kitabında 9 sayfa süren "müebbet türküsü" nü yazıyor. söyleyin bakalım başka hangi şair dizelerine,kelimelerine bu kadar fazla duygusunu,acısını,tutsaklığını katabilir.. Oku,Otur-Ağla
    5 ...
  4. 3.
  5. agzimda mavi bir islik
    omuz basimda yildizlar
    sirtimda kursun yaniklari
    gültepe sokaklarini adimliyorum
    derelerden caddeye uzanan
    yoksul isçi sokaklarini

    gözü yasli analarin ellerini öperim
    sabah çaylarini demlerim isçilerin
    genç kizlar sevda siirleri ister
    gerçi sokaklar suskun sokaklar kelepçeli
    ama gece tepeleme yildizla dolu
    mavilerim çocuklarin düslerini

    bir ev var köse basinda boyasiz
    iki cani eksik iki dali kirik
    her gece özenle iki yatak serilir
    bahar serinligi anamin elinde yumusacik
    nöbetlese yatar bizimkiler
    gece boyu sefkat beklenir

    parayla alinmazlari satarim
    yoksul sokaklarin çerçisiyim ben
    heybem kavga nakisli umut dolu
    bütün yasaklarin üstünü çizerim
    kosarak gelir çocuklar
    tamamlanir yarim kalmis yazilar

    biter elbet bu firari gezintiler
    kirik kapili evinde gültepe`nin
    bir bebek aglar babasi yitik
    agzimda islik dönerim metris damina
    aglama bebegim
    türkülü sabah birakirim kapina

    Nevzat Çelik
    3 ...
  6. 4.
  7. ''Bir yanda yangın vardı, bir çağ yangını. Herkese şu ya da bu oranda bir pay düşüyordu bu yangından.
    Kıyısında, köşesinde yananlar vardı. Bir de tam ortasında yananlar! Ben, yangının tam ortasında, hem de hiç yakınmadan yananları, etiyle kanıyla, özlemleri, kavgaları ve umutlarıyla duyurmak istedim ''

    Nevzat ÇELiK

    (bkz: bagislanmis huzun)
    (bkz: bulutlari kivircik)
    (bkz: sarisin ve ihtilal)
    (bkz: sevgili yoldas kurbagalar)
    (bkz: itirazin iki sarti)
    (bkz: yagmur yagmasaydi)
    (bkz: suda seken hayat)
    (bkz: muebbet turkusu)
    (bkz: şafak türküsü)

    yazarın buradaki şiirlerini beğenenler, dilerlerse aşağıda adresten daha bir çok şiirine ulaşabilirler:

    http://www.siir.gen.tr/si...n/nevzat_celik/index.html
    2 ...
  8. 5.
  9. çok olmadığımız kesin
    çok olan tarafta değiliz
    çok olan tarafta olmayacağız
    türkiyede kürt olacağız
    kürtlerde ermeni
    ermenilerde süryani
    gidip almanyada türk olacağız
    hollandada surinamlı
    fransada cezayirli
    iran'da azeri
    amerika'da zifiri zenci olacağız
    çoğalan zenci de mutlaka kızılderili
    israil'de filistinli
    köpeğin karşısında kedi
    kedinin karşısında kuş olacağız
    kuşun karşısında börtü böcek
    hakemler hep karşı takımı tutacak
    ve biz hep yedi kişiyle tamamlayacağız maçı
    çiçeklerden kamelya olacağız
    az kolumuzun tarafında
    solda olacağız
    bu itirazın ilk şartı
    solda da az olacağız
    bu itirazın ilk şartı
    solda da az olacağız
    devrimi çoğaltırken çünkü
    bir başka devrime hızla azalacağız
    bu da itirazın ikinci şartı !
    3 ...
  10. 6.
  11. 7.
  12. 1980 de dev-sol davasindan tutuklanip hapse atilmistir. idamla yargilanmis hakkinda kampanyalar duzenlenmistirsafak turkusu(1984) ve sonrasinda onun kadar ses getiren muebbet turkusu (1987)siir kitaplarini icerde yazmis 1987 yilinda serbest birakilmistir .ilk siirlerinde ahmed arif ve nazim hikmet etkisi gorulur.suda seken hayat (1990) yağmur yağmasaydı (1990)besinci kitabi sevgili yoldas kurbagalar 1998 de yayinlandi son siirlerinde daha cok ikinci yeni etkisi ozelliklede atilla ilhan etkisi gorulur yani siirini gitgide gelistiren yenilikci bir sairdir.

    af

    duvar duvar duvar
    sana ne desem ki ah
    incitmeden gözlerini mahkûmun
    her taşını kırmalı bir bir
    gerisi laf-ü güzaf

    bagislanmis huzun adinda bir romani (2005) sen giderken isimli oyku kitabi (2006) da cikmistir.
    kendisini bir festivale konuk olarak davet icin girisimde bulunmustum 1997 de arastirdigimda yurt disinda (fransa) yasadigini ogrenip uzuldugum sair, fakat kitap fuarlari yada imza gunleri icin sik sik turkiye ye gelir
    hakkinda bir arkadasindan mutevaziligi ve beyfendiligine dair oldukca etkileyici sozler duydugum ..(protokolu reddeden gibi) saygi duydugum iyi bir edebiyatcimizdir..
    2 ...
  13. 8.
  14. idamlık bir mahkum olmanın duygularını okuyucusuna çok iyi aktarabilen biraz ahmed arif tadında olan son dönem şairler arasında en iyilerden.
    0 ...
  15. 9.
  16. 10.
  17. "Bağırma sesinin ardında yüzün huzursuz bir tabanca gibi duruyor
    Bağırma kendimi kötü kurulmuş bir cümle sanıyorum
    Bağırma hangi aşk kendi fırtınasına dayanabilir bilmiyorum
    Bağırma çürük bir yalan oluyor bütün ömrüm
    Bağırma gece yüklü bir kamyon aklımı solluyor
    Bağırma gece yüklü bir kamyonu solluyorum
    Bağırma komşular duyacak diyorum
    Bağırma şeklimi kaybediyorum
    Bağırma ke-kemeleşiyorum
    Bağırma utanıyorum
    Bağırma garsonların bile ciddiye almadığı sesimi
    Bağırma usul usul sesimi kesiyorum
    Bağırma soğuktan ve korkudan
    Bağırma bir çükün çekilebileceği en son yere çekiliyorum
    Bağırma bir bardak su istedim akdeniz değil
    Bağırma sevgili
    Bağırma gidiyorum."
    2 ...
  18. 11.
  19. yaşamak ağrısı asılda boynuma...
    yaşamak ağrı olur mu?
    güzel şiirleri vardır.
    diyarbakır ölüleri.
    1 ...
  20. 12.
  21. bursa tüyap kitap fuarında 7 mart 2008 tarihinde saat 17:30 da şiir dinletisi ve 8 mart 2008 tarihinde 12:30 da epsilon yayınevinde imza günü olan şair, yazar
    0 ...
  22. 13.
  23. 14.
  24. ve bir gün eline
    ustura ağzında sınanmamış
    allı-pullu mektuplar geçerse
    bil ki sevgilim
    ben artık elleri üzerinde yürüyen
    şaklabandan başka birşey değilim.

    (bkz: kitap türküsü)
    3 ...
  25. 15.
  26. Anneler Günü
    yeşildir artık yüreğinde kara bulut
    bugün anneler günü annem beni unut

    evde acılar koynuna yangelip yatmış
    inadına giyin sen de mayısa batmış
    yürü sokakta çocukların düşü aksın
    yürü ki saksıda çiçekler sana baksın

    diline genç anılarından bir türkü seç
    beş yıl büyüdüğüm okulun önünden geç
    ıslanırsa anıların güneşte kurut
    senin günün bugün unutma beni unut
    gök mavi deniz mavi tam kıyısında dur
    durma eteğinden beni bir daha savur

    annem yıldız kayıyor içinden dilek tut
    koşuyor sana kısa pantolunlu çocuk
    gözünde gözümde gözlerinde bin umut

    Mayıs 1984-Ocak 1985


    Nevzat Çelik

    -ayrıca şiirin bestelenmiş hali için (bkz: mehmet gümüş)
    1 ...
  27. 16.
  28. esas adı nejden çelik olan şairimiz.
    şafak türküsü eserlerinin şahıdır.
    alıntı
    ..mutlu yarınlar adına
    özgürlük adına ekmek adına
    üstüne vardım kuyruğu kanlı itlerin
    dirilip dönmesin diye hiroşimalar
    tahtadan atların boynuna çıplak
    ölümlerle yatmasın diye çocuklar
    aç gözlerle bakmasın diye çocuklar
    kardeşlik adına
    havadaki kuş denizdeki balık adına
    yürüdüm yıllar boyu

    dönüp bakmadım arkama
    ıraktı gözlerim çok ırak
    izim kalır mı bilmem yürüdüğüm yolda
    kalsa da silinir gider
    yalnızca bir ağıt gibi çakılır
    ardımca gelenlere gözlerimi yaktığım yer..
    alıntı
    2 ...
  29. 17.
  30. Sevgililer Günü 1

    " bir elinden satın aldım çiçeği
    verdim öteki eline çingene kızının "
    4 ...
  31. 18.
  32. asılmaya hazırlık şiiri

    milyonların kavgasında
    kara kuru bir er
    gün gelip asılacaksa eğer
    serin olsun şafaklar
    ey gönlü yüce dostlar
    deyin ki bir ağaç dalından
    dal yaprağından incinmiş
    deyin ki yaşamak kavgasından
    toy biz ozan kesilmiş

    Nisan 1983
    1 ...
  33. 19.
  34. romantik düş

    kurşunlara göreydim
    sen de öpmüştün alnımı
    anaç dudaklarınla bir sabah
    bir ince sevda gibi sekerek
    geçerken o kız önümden
    göğsünde usul usul kitapları
    apansız kanatlanacaktı kuşlar
    sen camda tepeleme çığlık
    kızın elleri saçlarında
    benim gözlerim yumuk
    upuzun kaldırımda
    1 ...
  35. 20.
  36. kanat çırpa

    I
    göz kapağının altında daha ilk adımda mayın
    seni düşünmemek elimde değil uyanma sakın
    mayını geçsen yanağının çukuruna kurulur pusu
    kirpiklerinin içinde uyu benim için n'olur uyu
    kanım dondu cehennem öfkemın sınırına çıkacağım
    adını haykıracağım avaz avaz sakın uyanma
    sesimi duyma daha ilk adımda mayın
    dikkat et işkillendi nöbetçi tetiğe binecek
    söyle gözlerine kalkıp gelmesinler sesime

    II

    çarpmış yüzüne iki avuç su eline uyku bulaşmış
    kimbilir hangi uzak düşten ekip kopartılmış
    göze geze arpacığa akıyor uyku el tetikte
    biter üç-beş nöbeti de ardından şafak söker
    bir de nedir ki on sekiz ay tezkeresini alıp gider
    bir de esniyor çocuk gibi gez göz arpacık
    nöbetçi uykunla vuramazsın beni şafak vakti
    asılırken öfkemin en güzeli uyuyamam ben
    ben uyuyamam gözüme güney afrika kaçarken

    III

    gelme canım aramızda kıyamet kadar duvar
    havalar kışlandı penceremde kurt gibi ayaz
    derimden başka giyecek yok bana üşüdüm
    elimde değil seni daha çok düşünmem gerek
    voltamı senınle vursam yataktan senınle kalksam
    alsam şu belalı başımı sana açılan yollara çıksam
    beni duyuyor musun hava kurt gibi soğuk
    parkanı ödünç ver sevgilim bekliyor
    nöbetçi nöbetçi heey pusatlanmış çocuk

    IV

    bir kuğu boynu gibi uzuyor hasretin
    -vururum- diyor nöbetçi -dokunursan vururum-
    fatma'dır sevdiğin kızın adı ihtimal
    sen fatma'nı kolla diyorum benimkisi ihbar
    birden yanık türküsü besbelli yarasını buldum
    -yar etmem başkasına kaçarsa vururum-
    dokunma memet ne güzel şey sevmek..
    soğuruyor sigarasını kule bulut bulut duman
    uzuyor tüfeğin namlusu fatma kan revan

    V

    yıkmışım duvarı ellerimin kanamasından anladım
    -parola kaçarsa vur emredersiniz komutanım-
    dudakların papatya falı dudakların gitmiyor aklımdan
    bir de cehennem öfkem bir de sağanak yağmur
    -emredersiniz komutanım parola kaçarsa vur-
    sevmek ne güzel şey ne büyük felaket
    elindeki tüfek söğüt dalı değil bu memet..
    türküsü çatallanan bir yol gibi susuyor
    ağzı fırın bulut bulut duman kusuyor

    VI

    memet düşlerin firarını vuramıyor hiçbir tüfek
    bir kuşun uzaklaşan kanatları yağmur
    ayaklarım tutuk şafağı koluma takmışım
    cezaevini yukarda kulelerin dibine bırakmışım
    canım uyan altın ulkesinde köleler yürüyor
    vakit tamam bir tepenin ardına giriyor şafak
    dehşetle farkediyorum ayaklarım yürümeyi unutmuş
    patlars patlasın daha ilk adımda mayın
    ülkemin zencileri kesik bir dal gibi susturulmuş

    bu ve bunun gibi daha birçok enfes şiir yazmış olan adam.

    VII

    savrulup titriyor kasılıp gevşiyor gece
    ey beım buyuk öfkem yol bul kendine
    pretoria ceza evinde gülüm
    şairi bir ipte buluyor ölüm..
    suretin çıksın cama pencereye gel
    nakış nakış uyansın kilim pencereye gel
    bırak saçın dağınık göğsün açık kalsın
    daha ilk adımda patlasın mayın bırak
    nerdeyse bağıracak ıslak bir çocuk gibi
    pencereye gel pencerede şafak

    VIII

    zafer bizim olacak demiş selam olsun halkıma
    selam olsun sana benjamşn moloise kara şair
    çok şey çıkardım sözlerinden ülkeme dair
    gel senınle sevgilim güney afrikaya gidelim
    cape town'a johannesburg'a gizlice girelim
    içelim zencilerin güneşinden kapkara kesilelim
    butunmazlum halklar adına özgürlük adına
    çalalım isyan ateşini çalalım kucak kucak
    vahşi bir kuş gibi uçalım ülkemize
    kanat çırpa kanat çırpa kanat...
    *
    1 ...
  37. 21.
  38. SICAK SAKLAYIN GECELERiMi

    geçici ayrılık benimkisi
    ilkyaz çiçeğine gebeyim
    ağıtlar yakmayın adıma
    ben ölmedim ölmeyeceğim

    sıcak saklayın gecelerimi
    karlar altından çıkıp geleceğim
    düşlerinizin ateşinden
    ılık bir rüzgar gibi eseceğim

    demlice bir çay koyun üstüne
    aç çocuk gibi besleyin sobayı
    nasıl tütüyorsanız gözlerimde
    öylece tütsün buharı

    uzunca serin yatağımı
    boyunca uzansın ayağım
    el aman deyince gece
    usulca kıvrılır yatarım

    can canım canlarım
    hazır mı koynunuzdaki yerim
    gün olur gecikmiş çocuk gibi
    bağıra çağıra gelirim.
    0 ...
  39. 22.
  40. şafak türküsü gibi bir şaheserin sözlerini yazmış şair.
    1 ...
  41. 23.
  42. 1980 cuntasında tutuklanıp, dev-sol davasından yargılanmış şair.
    0 ...
  43. 24.
  44. "Bir yanda yangın vardı, bir çağ yangını. Herkese şu ya da bu oranda bir pay düşüyordu bu yangından. Kıyısında, köşesinde yananlar vardı. Bir de tam ortasında yananlar! Ben, yangının tam ortasında, hem de hiç yakınmadan yananları, etiyle kanıyla, özlemleri, kavgaları ve umutlarıyla duyurmak istedim." demiş, şafak türküsü gibi onlarca güzel şiir yazmış şair.

    (bkz: maceram)
    (bkz: yaşamak ağrısı)
    (bkz: tutuşur dizelerim)

    facebook'tan kendi reklamını -ki bezdirdi artık- yapmasa daha güzel kalacak yeri. haftada iki kere şunu gönderiyor:
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/43819/+
    0 ...
  45. 25.
  46. şafak türküsü filmi için çalışmalarda olan şair. geçen sene fuara geldiğinde senaryoyu tamamladığını ilk bittiğinde dört yüz sayfa kadar olduğunu, içi gide gide bunu yüz sayfaya indirdiğini söylemişti.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük