bir programında eşini kaybettiği zamanki duygularını anlatmıştı. acısı da o aralar taze idi.herkese terapi yapan tarhan da acizdi, sevdiğini kaybettiğinde. demek ki yaşanması gerekenler her şeye rağmen yaşanıyor.psikolog olsan bile.
türkiye' nin en mükemmel psikoloğudur. kitapçıda bir kitabını elime alıp biraz inceledim, kitapları daçok güzel ama almadım. çünkü farketmeden oracıkta kitabın çoğunu okumuşum. kitaplarını almak isteyenler sakın çekinmesin. ayrıca üsküdar üniversitesinin sahibidir. ve son olarak bazı insanların gözünde bu başarılı adam, sadece dinine bağlı olduğu için değer görmemektedir.
Bu amcanin selamicesme'deki psikiyatri merkezine gitmek durumunda kaldim bir donem.
Doktorlari iyidir. yararini gordum, gormedim dersem yalan soylerim, haksizlik ederim.
Gelgelelim bu amcanin dukkanda hicbir zaman aklima yatmayan bir fasilite vardi.
Terapiyr baslamadan size icinde dusunce yapinizla ilgili sorular olan bi kitapcik veriyorlar. Al bunu doldur gel diyorlar. Guzel. Yani ilginc degil buraya kadari.
Gelgelelim araya serpistirilen ve dine ne kadar onem veriyorsun, cinlere meleklere inaniyor musun, inancsiz yasanir mi tarzi (ozet olarak boyle) sorulari da doldurmayi yadirgamistim.
Cunku aslinda kitapcik bu tarafiyla bildigin devrim muhafizi gorevi goruyordu. Nitekim o sorularin da hicbirini doldurmamayi uygun gordum.
Simdi bu amcanin bu sorulari hastalara sordurtmasinda amac ne, tahminlerime karsin bilmiyorum, emin olamiyorum.
Ama duzenli psikolojik yardim almis insanlar bilirler ki bu merkezlere cidden toplumun ortasinin alti insanlar da gelir ve onlarin manevi hassasiyetiyle ortanin ustunun daha deist/ateist tavri bir olamaz.
Merakim bu sorulari niye soruyorlar... fisleme hic tahmin etmedigimiz yerlerden mi baslayacak?
Ki soruyu bu "fis" algisini hissettirecek sekilde psikologuma sordugunda agzinda bir seyler geveleyip prosedur iste falan demeyi uygun gordu, ne yapacagini bilemedi.
Hee kimsenin ticari itibarina bok atmak istemem. Ama bu kadar zaman psikolojik yardim almis biri olarak da bir ibnelik oldugunu hep dusundum, zaten bi yerden sonra da gitmemeyi uygun buldum.
marmara üniversitesinin göztepe kampüsünde gerçekleştirilen şeb-i aruz törenine katılan fakat sunumuyla izleyenleri hayal kırıklığına uğratan profesördür. ilmi açıdan, yazarlık açısından hayran olmama rağmen hatipliğinin aynı oranda iyi olmamasını normal karşılasam da, mevlana'yı konu edinmiş bir törende psikoloji sunumu yapması beni ve herkesi çok şaşırtmıştır. hoca bir an konferansları mı karıştırdı diye düşünmedim değil.
dediklerine hiçbir bilimsel itiraz getiremeyen malum ateist ve komünist yobaz kitlenin-ki çok cahil ama iyi laf ebesidirler- yok akp yok cemaat yandaşı diye saldırdıkları,küçük beyinleriyle yıpratmaya çalıştıkları üstadtır,otorite bir bilim adamı,beyefendi bir kişiliktir.
adam her zaman bulduğu bulguları,ilmi gerçekleri söylüyor. dediği başbakanla uyuşuyorsa-ki bilmiyorum neyse onlar- aferin başbakana. kılavuzu uzman olanın inandırıcılığı daha da artar. benim de itimadım şimdi daha da arttı recep bey'e.
bu ülkede tüpçülere aşık olmanın sadece ilaç etkisiyle olabileceğini savunan yandaş profesör.
antidepresan ilaçlarının yan etkilerini anlatmaya çalışan nevzat bey aşağıdaki açıklamayla örtülü gençlerin tüpçülerden uzak durması gerektiğini vurgulamıştır.
llacı kullanan bazı kişilerde ilginç davranış değişikliklerine rastladıklarını belirten tarhan, 'önüne gelene âşık olan' bir hastasında yaşadıklarını anlattı: "tüpçüye aşık olmuş kız. baktım hanım hanımcık, örtülü bir genç. ilacı kestik düzeldi. kızın elinde değil."
eşcinselliğin nasıl da büyük bir hastalık olduğu konusundaki başarılı çalışmalarıyla nevzat tarhan bu seneki 6 geleneksel hormonlu domates homofobi ödüllerine aday olmuştur ama ne yazık ki Psikiyatri/Psikoloji alanında, tüm bir yıl boyunca çıkabildiği tüm medya kanallarında, uydurduğu "benliğe yabancı eşcinsellik kavramı"nı anlatıp; eşcinselleri, "tedavi" etme iddiasıyla kendi kliniğine davet ettiği için oyların % 30,3′ünü alarak domatesi Cem Keçe almıştır. ama üzülmesindir, seneye kesin alacaktır hormonlu domatesi.
--spoiler--
...Siz de halkın değerleri ile barışmalısınız. Bu toplum dini değerlerle kavgalı bir orduyu kabul etmez. Zamanı algılayın, zihinsel dönüşüm yaşayın yine general olun kimse size karışmıyor.
TSK’da sessiz çoğunluğun benim gibi düşündüğünü biliyorum. Bu nedenle siyaset meraklısı, lobilerin etkisinde kalan, dünyalarında en önemli konu askeri ihaleler olan bir kısım generali muhatap alıyorum.
Eğer bu inat devam ederse Türkiye Turuncu değil ama Turquaz bir devrime doğru gider. inanmayan halkın arasına girsin, askerlik algısını araştırsın.
--spoiler--