bugün

bölücülük namına yapılan nevruz'un güya kendi dillerince okunuşu olarak ortraya atılan bölücü afişin üzerindeki sözcük. etrafında latin alfabesini w,q,x li kullanan bir millet olmamasına ragmen q,w,x harflerinin güya dil olan kürtçe'de kullanılması sanırım bazı şeyleri açıklar. bunun ngeçerli tek nedenini söyleyebilecek babayiğit var mıdır acaba?
güya ben, güya bu akşam, güya klavye denen şeyle, güya newroz hakkında ne kadar şey yazılsa, bu güya ırkçı düşünce yapısı oldukça, güya her şeylerin boş olduğunu düşünmekteyim. alayına güya.

şimdi efendim etrafında büyük/küçük harf uyumunu kullanan bir milletin olmaması türkçe'ye ne kaybettirir diye düşünüyorum? onu yok mu sayar? ve ya güya "ğ" harfini ele alalım, ne olur? her şeyi geçelim, güya dünya haritası denilen şeyin, tarihsel olarak hep bugünki haliyle mecvut olmadığını, asırlardır halkların bir oradan bir buraya göç ettiklerini düşünelim, ne olur? "etrafında şunu kullanan bir millet olmaması" cümlesi bir ilginç olmaz mı? güya?

efendim, ırkçı tarih-kafa yapısı tartışmalarına da hiç girmeden işin ol özeti şöyle olsa gerek: belirli, örgütlü bir halk, kökeni ne olursa olsun kendisine "ben 'tıbızıttın' ulusuyum" diyorsa ve bu şekilde kabul edilmek istiyorsa, üstüne üstelik "tıbızıttınca" dili ile konuşuyorsa falan, bu onların hakkıdır, onlar "tıbızttındır", onları öyle kabul etmek gerekmektedir. modern anlayış budur. dünya üzerinde sayısı 30 milyonu geçen bir halk kendisine Kürt diyorsa, Kürtçe konuşuyorsa, bayramlarını kendi dilinde kutluyorsa, bu durumun bize batmasının nedeni ne ola ki?

yazdıklarım açısından pek bir önem taşımasa da belirtmeden geçemeyeceğim notlar şöyle efendim:

1- günümüzde kürtlerin etrafında latin alfabesi kullanan ya da kullanmayan millet var mı yok mu bilmiyorum. zaten yazdığım üzere pek bir önemi yok.

2- modern anlayışın örgütlü bir kitlenin kendisini örgütlü bir şekilde farklı bir ulus olarak görmesinin, o kitleye bir ulus payesi vermesi gerektiğini belirtirken herhangi bir ulus için "tarihsel kökeni yoktur, kendilerine sonradan öyle demişlerdir" demek istemedim. en kötü ihtmalle,kendilerine sonradan bir ulus ismi vermiş olsalar bile artık bir ulus olarak kabul edilmeleri gerekir.
nevroz geçirenlerin uydurduğu kelimedir.*. *
muhtelif dillerde şöyledir:

Norouz, Narooz, Norooz, Nawruz, Newroz, Nauruz, Nawroz, Noruz, Novruz, Nauroz, Navroz, Naw-Ruz, Nowroj, Navroj, Nevruz, Navruz, Navrez, Nowrouz

http://en.wikipedia.org/wiki/Nowruz
evvela #3168538 i güzel bir hediye olarak kabul etmek gerekir.

görüldüğü üzere newroz'un bir çok dilde değişik isimlendirmesi var. eminim ki bu dilleri kullanan halkların da newroz kutlaması değişiklikler gösteriyordur. ben türkiye'de yaşadığım için ve kürtlerin bu bayramı kendi dile ve kültürlerinde kutlamaları bin bir zorlukla karşılaştığı için bu bayrama newroz demeyi tercih ediyorum ve ısrar ediyorum bunda. nasıl ki hrant dink "vurdum ermeni'yi" denilip öldürülünce, "madem ki adamı ermeni olduğu için öldürme haksızlığında bulunuyorsun, bu haksızlığa karşı ben de 'hepimiz ermeniyiz' tepki veriyorum" demiştik ya, bu da aynı hesap. "madem ki sen kürtlerin bu bayramı hakları olduğu üzere kendi dil ve kültürlerinde kutlamasına yüz tane yasak koyup, ırkçı teorilerini kusuyorsun, o zaman ben de ısrarla newroz diyorum bu bayrama" demek gerekiyor.

not: lan arkadaş dua ediyorum da birileri kalkıp mesela ingilizlere " 'yogurt' diye değiştirmezsiniz ve yiyemezsiniz, onun adı 'yoğurt'tur" demiyor. yani aynı mantığın demesi anormal olmazdı da o açıdan. ya işte öyle.
bu sene, genelkurmay başkanlığı, hazırlattığı afişle "nevruz bayramı"mızı kutlamıştır.

ilgili afiş için: görsel **
"Nevruz geleneği tabiatın yeniden canlanması olarak bilinir ve 15.000 yıl öncesine kadar dayanır" diyor bazı kaynaklar.Ayrıca Hz.Ali'nin doğum günü olan 21 mart tarihi de nevruz içinde yer alır.Aslında nevruz çok güzel ve özel bir dönem ama ülkemizde neden bu kadar kargaşaya sebep olduğu anlayamadıklarım dahilindedir.
newroz piroz be diyerek kutladığımız bayram.
(bkz: newroz)
turk halide kurt halide pek umrumda olmayan bayramdir, milletin de kastirip bu kadar uzerine tartismasina pek anlam veremiyorum.
türk soylu kardeşlerimiz sahip çikarsa kirolarin elinde pacavra olmaktan kurtulabilecek turk bayramidir.*
türk bayramı olmakla beraber, bazılarının pkk propagandası haline getirdiği kavram...
ülkemizde ve bazı komşu ülkelerde genellikle eğitimsiz, cahil, bir baltaya sap olmayı becerememiş bünyeler tarafından, neyi ve neden kutladıklarını bilmeden sözde kutlanan, yapay şekilde anlamlar yüklenmiş sıradan bir gün.

bu günde bazı siyasilerin de siyasetin doğası gereği*, ateşten atlamak, hoplayıp zıplamak gibi şaklabanlıklar yaptığı görülür.

insanların izdiham sonucu birbirlerini çiğnemeleri, bu sözde kutlamaları sahiplenmek adına yapılan sidik yarışları ve bir kısım örgütlerin provokatif eylemleri sonucu pek çok saf insanın ölmesi/yaralanması, şiddete maruz kalması dışında bilinen bir etkisi yoktur.

öyle bir gün işte. haydi şimdi gidip kutlatın, ateşten atlayın falan...

edit: ha, bir de nevruz mu yoksa newroz mu olduğunu tartışın tabi. bak bu husus çok önemli, aman ihmal etmeyin!
kardeş türküler bahar albümünde vedat yıldırım ve feryal öney'in seslendirdikleri kıpır kıpır, çoşturan, dans ettiren, tabiatın uyanışını insanın içine işleten müthiş parça..

kalktı, geldiler meydane ,
sabahın seher vaktinde,
yana döne, yana döne,
aşk ile yanıp dönmeye ,
çağlayıp nefes nefese...
(bkz: nevruz) binlerce yıllık türk kültürel etkinliğinin w harfiyle pisletilmiş yazılımı.
şamanist dönemlerden beri kutlanan türk bahar etkinliği. *.
NEWROZ BiLDiĞiMiZ NEVRUZ UN KÜRTÇE SiDiR. VE BUNUN GERÇEKTE SADECE BAHAR AYLARI VE BiTKi-BÖCEKLERLE ÇiÇEKLERLE iLGiLi OLANI NEVRUZ DUR. DiĞERiNiN NEVRUZ LA BiR ALAKASI YOKTUR. DiĞERi, YANi NEWROZ BiR BAŞKALDIRIDIR. VE HEP O AMAÇLA KUTLANIR.
Pkk nın eylem yapma bayramı değildir.
izmir'de bazı camiilerde; gundogdu meydanında herhangi bir kutlamanın yapılmayacagını ve herhangi bir sebeple gundogdu meydanında bulunan herkes hakkında soruşturma acılacagı megafonlardan saat başı anons edilmesine sebep olan bayramdır.
bi siktir git dedirten laflar arasında yer almalıdır...
yer almaması gereken için; (bkz: nevruz)
newroz hersene belli kesimlerin artık gelenek haline getirdikleri , mart ayını 17 si ile 21 i arasında olay çıkarttıkları , provokasyon yaptıkları , kırmızı sarı yeşil renklere büründükleri , güvenlik güçlerine taş atmanın bir bok olduğunu zannettikleri adı baharın gelişini kutlama bayramı olan ; fakat birçok kimseye de böyle bayramın a.ına koyum dedirten dönemdir . Zira insanlar artık bunları görmekten , böyle saçmalıklara şahit olmaktan bıkmış ,usanmıştır .

Asıl adı NEVRUZ dur . Türk milletinin köklü bir geleneğidir . Milletimizin yeniden doğuşunu ve baharla birlikte güzelliklerin gelişini simgelemektedir .
hali hazırda bir kullanım şekli ve kutlanış şekli varken provake etmek amacıyla yeni bir kalıba sokmak istenen nevruz bayramının yandan yemişidir.
son zamanlarda bayram amacını aşan bir tür gerginlik atmosferine dönüşen etkinliktir.
Orta Asya'dan Balkanlardaki uluslara kadar çok geniş bir bölgede yerel renk ve inançlarla kutlanan Nevruz, he
r ulusun kendi kültür değerleriyle özdeşleştirip sembolleştirdiği, özü itibariyle baharın gelişinin kutlandığı coşkuyla karşılandığı bir gündür.

Yaşadığı geniş coğrafyada doğa ve çevrenin uyanışının kutlandığı Nevruz Bayramı'nın Anadolu'da ve Türk kültürünün yayıldığı bölgelerde de son derece köklü ve zengin bir geçmişi vardır.

Nev(yeni) ve ruz (gün) kelimelerinin birleşmesinden meydana gelen ve YENiGÜN anlamını taşıyan Nevruz, kuzey yarımkürede başta Türkler olmak üzere bir çok halk ve topluluk tarafından yılbaşı olarak kutlanır.

Gece ile gündüzün eşitlendiği 21 Mart'ta güneş göçmen kuşlar gibi kuzey yarımküreye yönelir. 21 Mart ile birlikte havalar ısınmaya, karlar erimeye, ağaçlar çiçeklenmeye, toprak yeşermeye, göçmen kuşlar yuvalarına dönmeye başlar.

Bu nedenle 21 Mart bütün varlıklar için uyanış, diriliş ve yaradılış günü olarak kabul edilerek, Nevruz/YENiGÜN bayramı adıyla kutlanır.

Orta Asya'da yaşayan Türkler, Anadolu Türkleri ve iranlıların yılbaşı olarak kabul ettikleri güne Nevruz adı verilir ki, yeni gün anlamına gelir. Gece ve gündüzün eşit olduğu Miladi 22 Mart, Rumi 9 Mart gününe rastlamaktadır.

Nevruz-i Sultani, Sultan Nevruz, Sultan Navrız, Navrız, Mart Dokuzu gibi adlarla da anılmaktadır.

Oniki Hayvanlı Türk Takviminde görüldüğü üzere Türklerde de çok eskiden beri bilinmekte ve törenlerle kutlanmaktadır. Türklerde Nevruz hakkında başlıca rivayet, bugünün bir kurtuluş günü olarak kabul edilmesidir. Yani Ergenekon'dan çıkıştır. işte bu nedenle bugün Türklerde Nevruz, yeni yılın başlangıcı olarak kabul edilmiş ve günümüze kadar bayramlarda kutlanagelmiştir. Orta Asya'daki Türk topluluklarından Azeri, Kazak, Kırgız, Türkmen, Özbek, Tatar, Uygur Türkleri, Anadolu Türkleri ve Balkan Türkleri Nevruz geleneğini canlı olarak günümüze kadar yaşatmışlardır.

(bkz: alinti)
erkek ismi olarak da kullanılan kelime.