100lerce entry olmuş ve ben şubat 28'den beri bu sözlükteyim, uzun zamandan beri okuduğum ve mantıklı betimleme, derin analizlerin üstadı yazara bir şey yazmamışım. "insanlıktan nasibini almamış" sözü bana bakılarak söylenmiş olmalı.
hayır belki daha önce hiç özel mesajlaşmamış olabiliriz, birbirimizle hiçbir şekilde iletişim kurmadığımız da doğru. ama uludağ sözlük deyince akla gelen isimlerdensin benim için. illaki her şey yazmak değildir (ok tamam suçumu hafifletmeye çalışıyorum). ama öyle bir şey ki beni anlayacağını düşünüyorum. iyi ki varsın, o yazılarınla hep aramızda ol, en genel bakış açısını, en baba sözlerle anlat. yaşam kat sözlüğe, hayatından 1-2 şey serpiştir başlıklara, mutlu et bizi.*
boşuna ingiltereye göndermiyoruz, türk gencinin nasıl olduğunu, olması gerektiğini herkese gösterecek olan, türk genci resminin en sağlam, en dayanıklı örneklerinden dediğim, orada bizleri aslanlar gibi temsil edecek insan, düşünceleri, fikirleri "olan", sadece olmakla kalmayıp "savunan", "arkasında duran" mert kişidir. keşke etrafınızda gördüğünüz herkes onun gibi olsa, onun gibi değerlerimizi savunsa dedirten kişidir. pek severiz kendisini. ***
kimileri kabul etmese de, benim anladığım; laik, müslüman, sözünü esirgemeyen, mert, sözünün eri yazar.. yazdıklarından dolayı ellerine, beynine ve cesaretine hayran olduğum kişi..
son dönemlerde fazlaca agresif, kırıcı, öfkeli, hatta nefret dolu satırlar yazdığını düşündüğüm, yazdıklarının doğrudan muhatabı ben olmasam bile rahatsız olduğum sözlük yazarı.
sözlerim yanlış anlaşılmasın diye nevergonnabe'nin cumriyet şeriat, yobazlık, atatürk vb entrylerini kötüleyenlerden olmadığımı söylemek isterim, halihazırda bu güne kadar sözlükte hiçkimsenin entrysini de kötülemiş değilim. tanışmadığımız, sözlükten dahi selamlaşmadığımız için, kişisel bir problemim de yok kendisiyle.
peki hal böyleyken beni nevergonnabe başlığı altına bu satırları yazmaya iten nedir?
izah etmeye çalışayım;
aşağılamaya ve küstahlığa karşı kayıtsız kalamıyorum. sırf birileri sizinle aynı fikirleri paylaşmıyor diye ağzınıza geleni saymak, bayağı ifadelerle karşı tarafı sindirmeye çalışmak, üzülerek söylemeliyim ki en hafif tabirle sizi seviye olarak muhatabınızın bile çok çok altına indirir.
Belgem var o yüzden rahat konuşuyorum: (#264460), (#258464), (#258699) vs.
(#262747), (#262550) gibi entrylerde görüleceği üzere yazarımızın öfkesi ve kabalığı siyasi konularla da sınırlı kalmıyor ne yazık ki. lafı uzatmaya gerek yok, kanaatimce bu öfkesiyle en çok inandığı değerlere zarar veriyor. çünkü ve ne yazık ki ancak fikirlerine yeterince güvenmeyenler onları tartışmaktan korkarlar ve aksi fikirlerle karşılaştıklarında hakeret ederek bağırıp çağırırlar. Aksi görüşlere tahammül etmeyi bilenler ise fikirlerine güvenip onları sağduyuyla tartışmaktan korkmayanlar arasından çıkar.
insanda sakinleştirici etkisi yapan, nikimin sadece 2 adet "dop"tan olustugunu kabullenmeyen surekli "dopdopdopdodop" yazan, sahsım için bir nevi aglama duvarını konumuna gelmiş, anlayışlı, bilgili, bazı kişilerin yazılarını ezberlemesi gereken yazar
devedikeni ile beraber bir an önce londraya göndermek icin elimizden geleni yapiyoruz diplomatik temaslarımız sürmektedir (ulan bi gitsede kurtulsak *).
100. entryi yine kaçırmış olduğunu farkettiğim, ne zaman gidiyor diye ondan daha çok ingiliz konsolosluğunu aradığım için konsolosluktaki tüm elemanlarla ahbap olduğum, bir vize bu kadar mı zor çıkar yahu diye sinir stres olduğum, ingiltereyi ele geçirmek için öncü birliğimiz olarak gönderilen, içten göçertme, delirtme ve karman çorman etme taktikleri üzerinde uzmanlık yapmış ajanımızdır.
yüce bowling ve hava hokeyi * oyuncusu..bütün gün uğraşılası* dünyalar tatlısı, sabirtasi yazar..*kendisine geçmiş olsundur ve de ingiliz konsolosluğunun önünde iyi grevlerdir.**
tüh ulan gene montaj kapmış yüzüncü beyanı diye hayıflanmama sebebiyet vermiş yazar... halbukisi 99 olduğunu gördüm de ama, müşteri geldi yahu...
yurt içinden çıkmazsa ben bizzat kendi imkanlarımlan * sınır dışına iteceğim kendisini...yeter çektiklerim...
londra'ya giderken aynı uçağa düştüğümüzde 'yolculuk nireye hemşerim?' diye sorarak tanışmayı düşündüğüm ama elinin ağır olduğu söylentilerine nail olunca uçağa binmekten vazgeçerek 'uçakta bomba var!' ihbarı yapacağım, tanışamadığım, ancak tanımış kadar olduğum sözlük yazarı...
''atamazkiii,atamazkiii nidaları ile kosedeki labutu devirmesini engelledigimiz *kalbi yüzü kadar duru ve temiz olan,kadınlara laf ettirmeyen ama erkekleri her fırsatta yerden yere vuran,devedikeni ve beni kendine günah kecisi secmis,her ne kadar esprisine git artık su londraya desekte,icimizden insallah alamaz o vizeyide yine beraber oluruz dedigim yazardır ve sonuna eklemek istedigim quote sudurki:
''hayat nefes aldıgın anlar değil,nefesinin kesildigi anlardır''
uludağ sözlük bowling zirvesinde her branşta kendisine yaşattığım hezimet tadındaki mağlubiyetler sonrasında (langırtbowlinghava hokeyi) zirveye geldiği andaki hınzır ve mutlu gülümsemesinin yerinde ayrılırken yeller esen, yarın hemen yeni bir zirve yapalım, zirvenin adı da uludağ makyaj yapma zirvesi olsun, ben seni yeneyim diyerek tüm kızgınlığını ve kinini belli eden, ayrıca kendisine baktığım kahve falı sonrası yeteneğim karşısında dehşete düşen, birayla önüne kustuğum ve devedikeni karizmamı o anda kaybettiğim, çenebaz, vıdı vıdı, mini mini, vınnn vınnn yazar.
ikinci bahar dizisinde, hanım karakteri'nin oğlu'nun bir dönem amerikaya gitmek için internet'ten tanıştıkları sözde bir erkek olması gereken ve bayan çıkan karaktere tıpatıp benzeyen yazar*.sureti sürekli gülen, yüz kasları her daim kasılı olan güleryüz.**