nerd

entry35 galeri5 video2
    1.
  1. 2.
  2. efenim bu nörd, kadınların yeni gözde erkek tipini temsil eden kavram imiş.
    entelektüel, tahsilli, spor giyinen aynı zamanda kadın ruhundan anlayan, ince, kibar, yol yordam bilen erkeklere bu ad veriliyormuş.
    (bkz: yaa yaa)
    6 ...
  3. 3.
  4. 4.
  5. 5.
  6. nerd azerbaycanin milli oyunudur. zar atmakla oynanir. gorunushce tavluya benzer, ama oyun tipi farklidir.
    3 ...
  7. 6.
  8. she wants to move şarkılarıyla bir hayli eğlendiren bi gruptur.
    2 ...
  9. 7.
  10. pharell williams gibi şu an tikilerimizin ayıla bayıla dinledikleri çoğu justin ve britney şarkısının prodüktoru bir dehanın vokalisti olduğu başarılı gurup.
    2 ...
  11. 8.
  12. geekin bir işi beceremeyen, techically retarded versiyonu. hemen hemen geek kadar akıllıdır, ama geek gibi kendini teknolojiye değil, bilime, edebiyata, veya nadiren de olsa sanata vermiştir. geekin daha bi gözlüklü, daha bir kuntel ve daha oldschool bir versiyonudur diyebiliriz. geek ve nerd arasındaki farkı yakından görmek için:

    (bkz: revolter00)***
    (bkz: soul forged sin)*
    2 ...
  13. 9.
  14. en tepedeki isimlerle çalışıp parayı kırdıktan hemen sonra kendi singlelarını çıkaran grup.
    (bkz: justin timberlake)
    (bkz: madonna)
    0 ...
  15. 10.
  16. 11.
  17. nörd diye telafuz edilen terim bildiğin inek erkeğin kambur yürümekten kurtulmuş azıcık üstüne başına bakmış hali için kullanılır.
    6 ...
  18. 12.
  19. 13.
  20. içinde bulunduğum kişilik durumu. efendim bu nerd tanımı sözlüklerde* inek öğrenci; altyazılarda ise aptal, salak, inek gibi aşağılayıcı tanımlar geçmektedir. gerçek tanımını yaparsak nerd: herhangi bir konuda*** oldukça bilgi birikimine sahip***, derslerde über başarılı, normal türkçe'deki inek kavramından çok uzak, antisosyal bireylere nerd denir. usta oldukları konu hakkında çok bilgi sahibi oldukları halde sosyal ve duygusal konulara pek yaklaşmaz, gereksiz ve can sıkıcı bulur.
    5 ...
  21. 14.
  22. nucleic exchange research development *
    0 ...
  23. 15.
  24. Pharrell Williams ve Chad Hugo tarafından temelleri The Neptunes de atılan, açılımı no one ever really dies olan R&B+pop grubu. Sevimli has adamımız, ipek sesli (kontrtenor), sinestezik olduğu rivayet edilen (abinin kendi betimlemesinden çıkarılmış bu sonuç, doktor raporu yok hacı) Williams, koltuğunun altına bateristlik, modacılık, müzik prodüktörlüğü ve the neptunes ile birlikte n.e.r.d i de eklemiştir. iyi de yapmıştır. Aksırıp tıksırmadan da dinlenilir bunlar bi de. Robert Plant ile arası iyi olmayanlar dinlemese de olur. Ne alaka mı? Alta bakınız.

    (bkz: hypnotize u)
    (bkz: nothing)(#10586846)
    (bkz: life as a fish)

    We learned nothing right? diyerek de sağlam laf sokmuşlardır.
    Chad daha da ileri gidip; "I believe in making something out of nothing" diyerek tırsmama neden olup "Bu da tanrı kompleksi mi yoksa?" dedirtmiştir ama gereksizdir. Çünkü;
    "Nerd temel inançtır. insanların enerjileri ruhlarından yapılmıştır. Öldüğünüz zaman o enerji dağılabilir ama yok olmaz." Nerdin anlamı budur.
    inanır inanmazsınız...bana ne? Yazdim geçti.
    0 ...
  25. 16.
  26. Bu tipler türk eğitim sisteminde ilkokuldan itibaren şekillenmeye başlar, kurslara yollanarak liselere giriş sınavına daha sonraları üniversite sınavına hazırlanırlar.Üniversiteye geldiklerinde; sosyal ilişkilerden bir haber, tamamen bencil, sımıfta en yüksek notu almaya çalışan ve ortalamasını 4.00 yapmaya çalışan yarı zombi bireyler olurlar. Yani sınıfta en iyi notu alamamak onlar için en büyük kabustur. 95-100 puandan aşağı puanlar onları hiç bir zaman tatmin etmez. Hatta öyleleri var ki, adam sınavdan 96 almış hocaya itirazda bulunacağım diyebiliyor.
    0 ...
  27. 17.
  28. çok yakışıklı olmasına gerek olmayan -ama yüzüne de bakılsın allasen.
    her aradığında evde ya da benim de bildiğim bi işyerinde çalıştığını söyleyen
    benim dışımdaki kadınları sadece kendi türünün karşıtı bi organizma olarak görebilen
    sürekli her türlü konuda bilgi sahibi olduğunu gösterip açıklamalar yapabilen bi adamsa o adam evlenilecek adamdır.
    oldum olası sevmişimdir bu tipleri.
    2 ...
  29. 18.
  30. 19.
  31. geek'i de inek olarak görenlere nerd asıl mevzudur. bir sözlükte (taşşaklı bir sözlükte) şöyle şeyler geçer nerd hakkında:

    -birgün büyük ihtimal senin patronun olacak adam.
    -iq'su ağırlığından fazla olan adam.

    ancak geek'teki tanım ise şöyledir:

    -geek akıllı olmak zorunda değildir. geek genel manada fazla atletik olmayan, vidyo oyunlarını seven, internette takılan tiplerdir.

    nerd elbetteki "cool" olmaktır. bizim inek tabirimiz tam olarak karşılayamasa da nerd bu klasmanda yerini alır. ha niye cool? zekaya aşık olmanın bir ismi vardı hatırlayamadığım. eh, nerd'ler genelde kıskanılan tiplerdir.
    1 ...
  32. 20.
  33. bayram için girilecek evi dungeon olarak görür. harçlığı loot olarak algılar. çocuklar ve gençler thrash mob'tur, elini cebine atma ihtimali bulunan evin yetişkini ise boss'tur.
    4 ...
  34. 21.
  35. 22.
  36. mahalle maçlarında 7 numaralı formayı kapmıştım. sağ açıktım muhtemelen. yoksa kim 7 numara olur ki 5 kişinin olduğu takımda? kaptanımız hasan, bizden biraz daha büyük, biraz daha uzun, biraz daha malatyalı'ydı. çevikliğinin doruklarında bir futbol performansına sahipti. bırakın mahalleyi, bütün ilçe onu konuşuyordu. biz mahalle maçı hazırlıkları için kendimizi hırpalarken, o amatör olarak oynadığı takımın koçu tarafından itinayla besleniyor, çalıştırılıyor ve bizim gibilerle betonda oynaması yasaklanıyordu. ama hasan yılmadan, küsmeden, dinlemeden betonda oynamaya devam ediyor; ben tek siz hepiniz'in anasını ağlatma konusundaki ısrarını sürdüyordu.

    o sırada mahallede kapkaç, bıçakla tehdit, hırsızlık olayları nüksediyor ve mahalleli çocuklarını koruma çabasına giren delikanlıların, mahalle çocuklarını korkutmaktan başka bir işe yaramadığını görüyorduk. hala da vardı bunlar. bitmiyorlardı. bitemezlerdi. bütün apartmanların merdivenlerini mesken edinmişlerdi. apartman sakinleri artık çok da sakin değildiler.

    hasan çok akıllıydı. mahalle maçı için pazardan yaklaşık 10 cm uzunluğunda yapışkan numaralar almıştı. turuncu renkli bu numaraları maça hazırlanırken üstümüzdeki tişörtün sırtına itinayla yapıştırdı. hazırdık artık. herşey çok havalıydı. henüz 9 yaşındaydım ve 13-14 yaşındaki bu çocukların arasında geçen mahalle maçının 7 numarasıydım. bana ihtiyaçları vardı. maç öncesi iki takımın oyuncuları karşı karşıya geldik. aramızda geçen telepatik şiddeti belki 20 yaşındaki biri gülerek izleyebilirdi ama bizim için şiddetli ve korku vericiydi. yine de yılmıyorduk. küfürler havada uçuşuyordu. koyan koyanaydı. sokan sokana ve vuran vuranaydı hatta. maç başlamamıştı ama bahisler ortadaydı artık. karşı takımın benim üzerimde taktik geliştirdiğini görebiliyordum. beni durdurmalıydılar. ilk defa gördükleri beni yok etmeliydiler. top ayağıma değmemeliydi. ilk paranoyam bu oldu hayata adım atarken, evet.

    maç başladı. nasıl devam ettiğini hatırlayamıyorum. ama 1 golle öne geçtik ve maç bitti. süreyle oynuyorduk. alıştığımız bir şey değildi. biri saat tutuyordu. normalde 5 devre, 10'da biterdi. uzatmak istersek 2 fark gerekirdi ya da öylesine uzardı. ama mahalle maçının ciddiyeti her halinden belliydi. süre vardı. zaman kavramını algılayamadan, o zaman kavramının en fantastik hayalini tattım. golü attım. 1 farkla öne geçtik ve maç bitti. yenmiştik. artık geriye sevinmek, kutlama yapmak, hava atmak ve gerçekten nasıl koyduğumuzu tekrar tekrar haykırmak kalmıştı. haykırdık...

    aradan yıllar geçti. o kadar da çok değildi ama çok uzun gibiydi. çocukken zaman yavaş geçermişti ya hani... mahalle kültüründen uzaklaştım. taşındık. hala çocuktum. artık site kültürü vardı, asansör vardı, kapıcı ve aidat kavramları vardı. top oynanacak bir yer yoktu. mahalle maçlarının dönemeçli ve engebeli yollarında aldığımız hazzı, burasının dümdüz ve boş arazisi karşılayamıyordu. ruh yoktu. çocuklar küfürleşmiyordu. çocuklar teyzelerden korkmuyordu. aslına bakarsanız çocuklar yoktu da...

    daha anlamını bilmeden 'nerd'liğe adım attığımı o anda farkettim. bu kültür başka bir şeydi. kanınıza işliyordu. önce animeler, çizgi romanlar; sonra karikatürler, fantastik filmler, diziler, star wars'lar, yüzükler ve efendileri... yalnızlığı öğretiyordu. küfürler gittikçe değişiyordu. hatta küfürler yerlerini bay'lara, lord'lara, leydi'lere, karanlık güçlere ve dünya hakimiyeti isteğine bırakmıştı. mınakoyyım'dan daha etkileyici bir şey varsa o da karanlık lord'un yoldaşlarını toplayarak adı gibi karanlık bir dünya yaratma girişimiydi.

    bütün yazılı, görsel ve oyunsal aktivitelerini yerine getirmekle meşguldüm, dünyayı karanlık güçlerden kurtarmanın. evren genişliyordu gözümde sanki. paranoyalarım, 'karşı takımın beni göstererek gülmek' halini, 'boş arazinin içerisinde birbirlerini tanımadan uyanan ve ne olduğunu anlayamadan, hapis edildikleri o tarladan çıkmak isteyen 7 insanın kurgusal bütünlük içerisinde birbirlerinden şüphe duyması' haline bırakmıştı. artarak devam eden deliliğime engel olmak istemiyordum bile. körüklüyordum daha çok. hasan muhtemelen fifa 2001 oynuyordu o sıralar. gayet de mutluydu. fifa 98'de eline veriyordum çok rahat. ama durumlar değişmiş olmalıydı. 7 numaranın hakkını verebilmeliydim. eksik kalmak istediğim bir alan değildi simulasyon. çabalarıma simulasyon vidyo oyunlarını da ekledim. çok yönlü hissediyordum kendimi. ama hala, bir ışın kılıcım yoktu. 22 yılın sonunda elde edebildiğim tek şey meyve bıçağı gençler. ama olsun, arkasından lazer tutarak eğlenmesini biliyorum.

    kısacası nerd dediğiniz şey, normal hayatın gerçekliğinin bükülmüş başka bir gerçeklik versiyonunun saçma sapan halidir.
    siz siz olun, hasan'ı takip edin. biz beyaz tavşanı takip ettik de ne oldu?
    0 ...
  37. 23.
  38. nerdy diye dalga geçilen kişidir. sanki herkes aynı şeylerden hoşlanmak zorundaymış gibi. amerşkan komedi filmlerinin olmazsa olmazıdır kaslı sporcu oğlan ve kaşar kızlarla birlikte.
    0 ...
  39. 24.
  40. 25.
  41. iyi ve uslu bir çocuk olursa Paris Hilton'u yatağa atması bile imkan dahilinde olan inek kişisi.

    0 ...
© 2025 uludağ sözlük