keynezyen iktisat teorem'inden sonra dogan , klasik iktisatcilarin du$undugu gibi devletin ekonomiye mudahale etmemesini ve bir malin kendi piyasasini olu$turacagi varsayimina dayanir.
(bkz: monetarizm)
(bkz: neoliberalizm)
Keynesyen iktisatın daha var olmadıgı kurucuları arasında alfred marshall'ında bulundugu daha makro modellemeler bulunmamışken kurulan ekonomik sistemdir.Klasik iktisat rejiminin kuralları üzerine kurulmuştur fakat daha çok mikro modeller içerir.Kişilerin Faydalarını maximize ettiginde zaten direk olarak piyasalarında dengeye girecegini savunan iktisat sistemidir. (bkz: say yasası) (bkz: markets clears)gibi şeyleri tamamen savunur ve oyun teorisi de bunun içindedir.
Neo-klasik iktisat okulu liberal perspektiften klasik iktisat okulunu eleştiren ve aynı zamanda bu okula katkıda bulunan iktisatçıları ve bu iktisatçıların oluşturduğu ekolleri kapsar. Başlıca neo-klasik iktisat okulları arasında Lozan okulu, Cambridge Okulu, isveç okulu sayılabilir. Avusturya okulunun ilk temsilcilerini de neo-klasik iktisat okuluna dahil etmek mümkündür.
klasik iktisadın açıklarını gidermek üzere kurulmuştur. klasik iktisadın devamı niteliğindedir. esas olarak 1960'lardan sonra keynesyen müdahaleci ekonomi politikalarına tepki olarak ortaya çıkmıştır. klasik iktisadın aksine uzun dönem kısa dönem ayrımına önem vermiştir ve uzun dönemde klasik iktisadın bulgularını onaylamıştır. say yasasını ve market mekanizmalarını uzun dönemde kabul eder.
oyun teorisi klasik iktisadın temel varsayımlarını reddeder, adam smith bireylerin kendi refahlarını maximize etmelerinin toplumun refahının da maximize edeceğini söyler. oyun teorisi ise bireylerin, oyunun diğer partnerleriyle eşanlı ve koordineli olarak planlı bir şekilde refahlarını maximize etmesi gerektiğini söyler. bireyin tek yanlı olarak refahını maximize etmesi toplumun refahımı maximize etmekten uzaktır...
eğer herkes güzel kızı elde etmeye çalışırsa güzel kızın götü kalkar ve kimseye vermez. herkes güzel kıza yalakalık yaptığı için diğer kızlar da güzel kız tarafından reddedilmiş çocuklara yüz vermez..
piyasa ekonomisinin başarısızlığı üzerinde durup kamu ekonomisinin üzarinde durmuşlardır. ayrıca toplumsal uyumun sınıflararası ilişkilerden değil, bireysel yarardan kaynaklandığını savunurlar.
Neoklasik iktisat günümüzde kullanılan baskın iktisat biçimidir ve iktisatçılar arasında en çok taraftarı olunan akımdır. Eleştirenler tarafından genellikle Ortodoks iktisat olarak adlandırılır. Bu yaklaşımın daha spesifik bir açıklaması Lionel Robbins'in An Essay on the Nature and Significance of Economic Science (1932) (iktisadi Bilimin Doğası ve Ehemmiyeti Üzerine Bir Deneme) adlı makalesinde:"insan davranışlarını alternatif kullanımları olan kıt kaynaklar arasındaki ilişkiler şeklinde çalışan bilim" olarak verilmektedir. Kıtlık, kullanılabilir kaynakların tüm ihtiyaç ve istekleri karşılayamaması anlamına gelmektedir. Eğer kıtlık ve kullanılabilir kaynakların alternatif kullanımları olmazsa herhangi bir iktisadi sorun da olmaz