tanım: zevkinize göre olmayan kitaptır efendim.
hayır kitap okumaya bayılırım. kitaplığımda kitap koyacak yer yoktur hani, 3 sıra diziyorum, 6 katlı kitablığa sığmıyor. o derece severim kitapları. ayrıca benim zevkim tanıdıklarım tarafından bilinir.
bir gün...
annemin kuzeninden * 3 kitap istedim. bulamazsan hiçbir şey alma diye üstüne basa basa söyledim. kadın gitmiş bana hiç okuyamayacağım kitaplar almış. polisiye romanları. polisiye severim ama hiç biri benim okuyacağım türden değil... dolayısıyla hiç birini beğenmedim ve hepsi evde yatıyor şimdi.
bunlardan biriside salatalık soyacağıdır efendim. bir hanımefendi bana hediye etmişti, "ponza taşı yerine bu daha iyi gider, kullandıkça beni hatırlarsın" demişti.
öğretmenden felsefi konular içeren kitap almak. kitabı alır bir köşeye atarım da, tüm arkadaşların içinde tören şeklinde hocanın elinden kitabı alma sahnesi zihninizden çıkmıyor, orası kötü.
kitaptır en başta. arkadaşım madem kitap alacaksın hediye olarak sor ama di mi? kütüphanemde varmı yok mu ben kitap alırken neye dikkat ediyorum. belki ben kitapların ilk basımlarını bulundurmak için amaçsız bir çaba içerisindeyim. bunlar bilinmeden rasgele alınmış kitap nasıl bir hediye olabilir ki?
alacak hediye bulamayıp kitap alınması büyük bir süratle yasaklanmalıdır. gazoz alınsın efendim onun yerine.
ama eğer ki bir insana hediye olarak kitap alınacaksa işte en zor hediyedir o. keza herkes her kitabı okumaz. ben birinci basım olmayan kitabı kütüphaneme sokmam günlerce ararım gerekirse internetten ilan veririm kütüphaneme sokacağım şahane kitabımı birinci basım alırım. üzerine günlerce okumam kütüphanemde izlerim onu bir süre. bu yüzden çok istediğim bir kitap hediye edilse dahi beklediğim özelliklere sahip değilse üzülürüm okumam o kitabı sayfaları zor döner benim için.
haliyle zordur kitap hediye etmek ama gerçekten karşı tarafı mutlu etmek için alınıyor ise. hediye alınamadığı yada bulunamadığı için kitap alınıyor olması ve bu sebepten kitabın kolay hediye olarak algılanması gibi bir problem var bu diyarlarda. işte bu çok hüzünlendiriyor beni.
zamanında ne alacağım diye o kadar düşünüp düşünüp bir kalem bir defteri paket yaptırıp hediye diye vermem bu kategoriye girebilir sanırım. ne malmışım o zamanlar ya ahaha tabi dördüncü sınıftaydım daha. kızcağızın yılbaşı hediyesi keyfini piç etmiştim durduk yerde.
an itibariyle açılan başlıklara bakılırsa her 10 kişiden neredeyse 9 u kırmızı renkli ve kalpfigürlü hediyelerden hoşlanmıyor.hatta o kadar sıradan olmuş ki bu tür hediyeler, insanlara antipatikgeliyor bile diyebiliriz .*