tam da tsk'nın kafatasının röntgenini çeken tüm kafa tomoğrafisini önümüze koyan ve o minvalde adeta ısmarlama, konsept bir film. zaten tsk'da devamlı süretle tüm birimlerinde defaatle milyonlarca kere askerleri bıktırana kadar izletmesi onun göstergesi. ve gelelim verdiği mesajlara en ibretlik en ana mesaj tüm film boyunca görülen, bölgedeki halktan yalıtılmışlık neredeyse bir kolonyal bölgedeki denetim karakolu havası.bu da adeta tsk nin tüm zihni yapısını ve tüm bu olayların bu reddeye gelmesinin ve bu çetrefelli durumun en büyük müsebbibi. tüm bölgenin adeta silah gölgesinde huzur vermenin çarpıcılığı da bir başka nokta . diğer nokta peygamber ocağı denilen kurumun dinle mesafesinin neredeyse bir kutuptan diğer kutup kadar olması..ve tek indirgendiği nokta da "ölün aslanlarım şehitlik sizi bekliyor" noktasıdır
gelelim en son ve de zurnanın zırt dediğinokta, o da ..tüm karakol yerle bir ortalık kıyamet, her yer yaralı dolu lakin bizim mehmetçik-ki bu tsk'nın direk bir mesajı- atatürk büstünü yerine koymaya çalışıyor, tam da batan geminin direklerini boyama hesabı..
hülasa azizim seksen yıl oldu hala 1930'ların kafası zihniyeti..bu kafayla giderse korkarım daha çoook nefes filmi çekersiniz,lakin millete yazık...
Nefes filmi milliyetçilik üzerinden militarist bir anlayışı meşrulaştırmaya çalışıyor.Filmi izledim yani. Eski dönemlerdeki yada kurtuluş savaşında düşman belliydi. Net bir cepheleşme vardı. Her kim olursa olsun ölen insanlar boşa ölüyor.Acıyorum ailelerine. Anti militarist bir bakışla çekilseydi birçok soruna ışık tutmuş olurdu.
Kuru kuruya milliyetçilik yapılmasın. Bir şeye karşı olmak yetmiyor. Karşı olunması gereken çok şey var.
Amerikan yada ingiliz her türlü emperyalist sömürüyü reddedip karşı çıkacaksın.
Savaşmak için değil barışı sağlamak için yaşayacaksın.
Eğer sen gidip ölmüyorsan başkası adına konuşamazsın. Birgün ateş üzerine düşer ve ölen askerin ailesinin dünyalarının ani çöküşünü görürsün.
Tesiri oldukça güzel olan fakat konu olarak dikkate alınacak olursa komutanın kendi inadı yüzünden başta "uyursan ölürsün" psikolojisini daha sonra "uyumazsan da benim inadımdan gidersin"e çevirmiştir.
Türk Sineması'nın dönüm noktalarından ve kilometre taşlarından biri. Değeri yıllar geçtikçe daha iyi anlaşılacak çünkü bir benzerinin daha uzunca bir süre gelmeyeceğini düşünüyorum. Ve filmle ilgili iki önemli video. Hayko Cepkin ''Yol Gözümü Dağlıyor'' yorumuyla müzik videosu ve Clint Mansell'in müthiş ''Dead Reckoning'' bestesiyle kişisel fragmanım. http://vimeo.com/20405878http://vimeo.com/19744346
Filmi başarılı kılan nokta değindiği konu.fakat bunu başarılı bir şekilde yapamamış.ama bu konu bizim için o kadar değerliki ister istemez bir etki bırakıyor,yani yapımcılar kendinelerine inanılmaz bir mutlak seçmiş yok yok desek yeridir.ama sundukları yemek sadece çok aç olanları tatmin edebilir.
komutanla-doktor arasında geçen küfürleşmeler filmin tek komik sahneleridir.
doktor;-komutan..(kıssa bir sessizlik). ben senin amınakoyim
komtan;-bende senin amınakoyim domuz herif.