Yapımcısı criterion dağıltımcısı (bkz: electronic arts) olan 2006 daki orjinal oyuna re-make adıyla yapılmış Çıkışını bu hafta iÇerisinde gerÇekleştirmiş olan yarış oyunu inceleme notlari ortalamanın üzerinde olan oyun frostbite 2 grafik motorunu kullanmaktadır ayrıca serinin köklerine dönüşünü yansıttığı iÇin serinin eski fanları iÇin ayri bir yer ifade eder.
özellikle çarpışma anlarında çok başarılı olmuş video oyunu. çarpışma anlarındaki fizik unsurları gerçeğe çok yakın. efektler harika olmuş. görsel açıdan hiç kimsenin itiraz edemeyeceği oyun. kontrol bir önceki most wanted oyununa çok yakın. serinin bir önceki nfs oyununa göre çok daha hassas kontrollere sahip. önceki nfs oyunu gibi yani.
oyun henüz çıkmadan önceki oyun içi videolarına baktığım zaman epey ümitsizdim. ancak oyun başarılı. tabi bu kadar başarılı bulmamda oyuna verilen yüksek notların etkisi yok değil ama gerçekten o puanları hak ettiğini söyleyebilirim.
2012'de çıkmış olanı tüm beklentilerimi alt üst etmiş olan oyundur.
o ismi duyunca, nfs serisinin en sevdiğim oyununun remakei çıkacak diye çok sevinmiştim. ama remake falan değil efendim, eski most wanted ile alakası bile yok bu oyunun.
hikaye yok. git, yarış, kazandan ibaret bir oyun. bazıları belki sevecektir; ama benim gözümde nfs most wanted'i sevmemin en büyük sebebi yaptığımız yarışların bir mantığı olmasıydı.
ea'ın isimden nemalanma politikasının son ürünüdür.
oyunun "single player" versiyonu yarış-hikaye falan için değil, multiplayera ısınma bölümü gibi hazırlanmış -ki oyunu bitirdiğinizde de utanmasalar tebrik bile etmeyecek eşşoğlu eşekler.
Bana göre ea gamesin bu zamana kadar yaptığı oyunlar arasında 1. Sıradadır. Çünkü kariyeri diğerlerine göre çok farklı. Most Wanted 2012 nin çıkacak olması kariyer aynı tarzda olacak mi sorusunu akıllara getiriyor.
ilk başlarda ısınamadığım, ancak oynadıkça kendine bağlayan, need for speed serisinin son oyunu. sanırım isminden dolayı olsa gerek, çıkmadan evvel beklentim çok yüksekti. malum 2005'te çıkan most wanted hala dimağlarımızda. yeni çıkanı ilk oynadığımda hayal kırıklığına uğramıştım. ancak oynandıkça alışılıyor, alıştıkça seviliyor oyun.
*daha önce bahsedildiği gibi araçları yoldan topluyorsunuz. siz buldukça açılıyor. ancak bazıları öyle yerlere gizlenmiş ki bulmak zulüm. porsche'nin bir modeli 5 katlı bir otoparkın en tepesindeydi mesela.
*sp (bir nevi deneyim puanı) kazandıkça most wanted araçları açılıyor. bugatti, mclaren gibi. ancak bu araçları alabilmek için önce o aracın sahibini teke tek yarışta yenmeniz, yarış bittikten sonra da take down etmeniz, yani çarparak saf dışı bırakmanız gerekiyor. aksi takdirde arabayı alamıyorsunuz. ancak çarpamasanız ve kaçsa bile şehrin herhangi bir yerinde yine karşılaşma olasılığınız var, umutlar tükenmiyor yani.
*çarpışma efektleri güzel.
*polisler geri zekalı değil. karşıdan gelirken üstünüze kırıp, yakalanmanız için makas atabiliyorlar. ayrıca polis araçları da güçlü. havada saltolar attırabiliyorlar.
kısaca, sözlükçü her şeye bok atmalıdır mantığıyla yargısız infaz edilmemeli oyun. kesinlikle oynamaya değer.
most wanted adı altında değil de başka bir isimle çıksaydı bu kadar kötülenmezdi. ilk oyunla uzaktan yakından hiç alakası yok, blackliste benzer bir liste var sadece. ama blacklist yarışçıları hakkında bir bilgi yok yalnızca araba bilgisi var.
senaryo yok, burnoutun lisanslı versiyonu gibi olmuş. free ride da yarışı buluyorsun ileri - geri oka basıyorsun yarışa giriyorsun. yine burnouttaki gibi bilboardlar rampalar var.
araç kontrolü ise ayrı bir muamma. oyunda fps sabitlenmediği için virajlarda sıkıntı yaşıyorsunuz. bunun nedeni de oyunun enteresan bir biçimde işlemciye yüklenmesi. ekran kartı zorlanmıyor dahi ama işlemci sikiliyor.
denemek isteyen denesin bence kötülendiği kadar yok ancak önceki oyunlarla alakası olmaması, anlamsızca kasması, senaryonun yokluğu handikaplar.
zamanında bağımlılık derecesinde çok oynanan, fakat bazı kısımları hariç* kolay olduğu için şanını en fazla 1 ay sürdürebilen bilgisayar oyunudur. gerçekten zor bir oyun için (bkz: overspeed)
son seri için "olmamış" dediğimizde 1 gram pişmanlık duymayacağımız oyun. halbuki 2012 kasım'ı iple çekmiştim. arabaya sahip olma modu, modifiye, yarışlar, harita, polislerle kapışma, noss, sürüş kontrolü ... hiç biri olmamış. arabanın sürekli renginin değişmesi nedir allahasen. istediğin renkte araba bile kullanamıyorsun düşün o kadar kötü. hiç yarış yapmadan, para kazanmadan ultra lüks arabalara binebileceksek neyin uğraşındayız. yarış kasıp, para ve ya puan biriktirip istediğin arabayı almanın keyfini yaşamayın demişler resmen.
bilmiyorum. ben sevmedim. ilk most wanted çok daha başarılıydı. bir önceki nfs run bile daha iyiydi.
yeni versiyonu hoşuma gitmiş ancak hataların çok olduğun oyun..
her yere tam grafik verelim, tam kesit verelim derken buglar çok olmuş.. zaten uçmalı kaçmalı bir oyun devamlı bina çatılarında gezer oldum.. araba da gitmiyor çatıda ne alemse..
son olarak az önce bir bug daha yaşadım.. hemde yarış bitimine 100mt kalmışken malesef bug'a takılıp yarışı 2. bitirdim..
evet need for speed serisinin en gelismis ve basarılı oyunu olarak gosterilir,
gta serisinin en gelismis ve basarılı olarak gosterilen oyunu da san andreas'tır belki...
ama nedense ben hiçbir gta serisinden vice city'den aldıgım zevki;hiçbir nfs serisinden de underground'dan aldıgım zevki alamıyorum...
kısa süren oyun fakat genel anlamda doyurucu. en zevkli atraksiyon ise belli noktalardan uçarak reklam panolarını delik deşik etmek. polislerse çok gereksiz olmuş. osursan peşine takılıyorlar.