arabaların gitmediği, yolların arabalara geldiği oyundur. tam tarif edememiş olabilirim ama görüntüler enteresandı biraz. windows 95'li bilgisayar ile az oynamazdım.
haritalarından birinde yol ikiye ayrılırdı ortada bir duvar ile, işte o duvarı oraya dikenin allah bin belasını versin. bunun dışında her şeyiyle güzel bir oyundu. lotus esprit v8 favorimdi. hey gidi günler..
zamanının muhteşem oyunu , lan bağlantısıyla 8 kişi birlikte oynamanın tadı hiç bir yerde yoktur . candır . yoğun trafik şifresi vardı bir de uygulandığı zaman tam bir istanbul trafiği olurdu oyunda , ferrariyle hatalı sollamalara çıkılırdı , araçların birebir iç görüntüleri hayranlık uyandırırdı .
need for speed 2 den sonra kroların şahinleri modifiye etmesine yol açan bir oyundur. ama modifiye sektörünüde güçlendirip kaliteli arabalarının da çıkma sebebi olmuştur.
(bkz: modifiye şahin)
hiçbir zaman ilk oyun the need for speed kadar büyük bir efsane olamadı ama gene de need for speed denildiği zaman dibimizin düştüğü zamanlarda haftalarca başından kalkmadık, hakkında iki satır karalamazsak ayıp olur electronic arts'a.
efsanevi need for speed serisinin 1997 senesinin baharında piyasaya çıkan ikinci oyunudur. pentium mmx* işlemcilerin en baba oyun bilgisayarlarını süslediği dönemde ortalığı harbi yerinden oynatmıştı o grafiklerle ve arcade havasıyla, şimdiki gibi değildi oyun dünyası. bilgisayar oyunları tarihinin nasıl en baba müzikleri outlaws'a ait ise, en müthiş açılış videosu* da bu oyuna aitti kanımca. herkes bilir o italdesign cala ile jaguar xj220'nin kapıştığı videoyu da beni asıl eriten olay lotus esprit'in karanlığın içinde farları yakarak virajı dönmesiydi, en sonda da mclaren f1'in yukarı doğru açılan kapılarının kapanmasıydı, oy oy.
bu oyun nfs tarihinde tüm arabaların showcase'inde ayrı ayrı kısa tanıtım filmlerinin olduğu son oyundur, hele hele ferrari f50'nin tanıtım filmi ve arkadaki müzik resmen şahaneydi. biz en çok bu özelliğine hastayken adamlar sonrasında bu olayı yalan etmişti. bendeki se versiyonunda o dönem doruk noktalarında seyreden 3dfx olayı ile beraber yarışırken yol kamerasına geçtiğimizde ekrana sinekler yapışıyordu falan, efekt kasmıştı elemanlar. avustralya'da geçen bir parkurda mclaren f1'i alınca sonuncuya 3 tur civarı bindirebiliyorduk, öyle mallıklar da mevcuttu evet.
ilk nfs'de arabaları bize verilen renklerde kullanmak zorundaydık, bunda ise renkleri değiştirebiliyorduk.*pioneer* efsanesini o dönemden bilmeyen yoktur zaten, hatta tam olarak se versiyonunda mıydı hatırlamıyorum ama hollywood parkurunda orada dekor olarak duran dinazor ile bile yarışabiliyorduk, okul otobüsü, tahta kutu falan aşırı yavaş olsa da geyikti. hele hele o efsane fzr 2000 denen kırmızı alet 400 küsürle giderken yön tuşlarına hafifçe dokununca direk kıç atardı. böyle trajikomik yönleri de olan bir oyun.
nfs serisi bundan sonraki sene gene güzel bir oyun olan nfs 3 : hot pursuit'ı çıkarmıştır, ve sonrasında da tepetaklak olarak her daim kademeli olarak aşağıya çekmiştir kaliteyi, tabi ki porsche unleashed'i tenzih ederim. o bakımdan tarihteki yeri, kıymeti her zaman bilinecek olan bir oyundur need for speed 2.
iki versiyonu vardır. SE olan versiyon 3dfx desteklidir. normal versiyon 3dfx kösteklidir. ayrıca bütün arabaların videoları da oyunun içinde mevcuttur.
en müthişi de lan bağlantısıyla cafe'de 8 kişinin birden oynayabilmesiydi. yalnız birkaç kez oynayan birinin bile hemen çözebileceği bir ibnelik vardır bu oyunda ki bazen boku çıkıyordu. öndeki eleman arayı ne kadar açarsa açsın arkadaki bir şekilde yetişiyordu hatta geçiyordu. oyundan kopmalar olmasın diye midir bugından mıdır nedir anlamadım.
go "sayı" yazılınca değişik tarzda araçlar verir. mesela ana ekrandayken "go20" yazınca cuuvv diye ses duyulur,kendisi herhangi bir araba seçer.
"pioneer" yazınca arabalar cok hızlı kalkar ve son hızlarına hemen ulaşırlar.
"rushhour" yazınca trafik yogunlaşır
need for speed serilerinin en iyi hız yapılabilen versiyonu.hele o mc laren ile uçak misali yol almak epey keyifli olurdu.güzel araba modelleri vardı seçenekler arasında.eskimesine rağmen gönüllerdeki yeri değişmemiştir.
