insanoğlunun eskiden beri cevap aradığı en temel sorulardan biridir. Sartre, Varoluşçuluk bir insancıllıktır başlıklı, 1946 tarihli konferans metninde varoluşu: ''Var olmak susamadan içmek gibi bir şeydir.'' şeklinde açıklıyor. (bkz: varoluşçuluk) ayrıca (bkz: Anksiyete)
Harika müzikler dinlemek muhteşem manzaralar seyretmek mükemmel lezzetler tatmak harikulade kokuları koklamak ve inanılmaz güzel hisler uyandıran şeylere dokunmak için. Sadece 1 er kez bile olsa. Enteresan değil mi..
"allaha kulluk etmek için yaşıyoruz" bana biraz garip geliyor. Kuran'ın bir çok yerinde allah'ın hiç bir şeye muhtaç olmadığı ve merhametli olduğu yazıyor. O halde neden kendine tapsınlar diye insanları yaratsın?
Her şeye gücü yeten bir yaratıcı kendisine tapsınlar diye bir takım canlılar yaratır mı?
kesin olan bir şey var ki bu dünyaya gelmeyi biz seçmedik. madem yaşıyoruz güzel yaşamak istiyoruz. inançlı ya da inançsız herkesin hayatta belli amaçları var. mutlu olmak, huzurlu olmak, para kazanmak, aile kurmak, cennet, vs. her bireyin istek ve amaçları farklı.
bütün kutsal kitapların tamamını okumuş birisi olarak hayat bana hep garip gelmiştir.
-ilk olarak ölünce ne olduğunu tam olarak kimse bilmiyor insanın başına her b*k gelebilir.
-ikincisi ölüm zaten sen istemesende bir gün selip seni bulucak ama bir trafik kazası ama bir hastane odası. e nasıl olsa tadacaksın o duyguyu eninde sonunda bence aceleci olmaya gerek yok elinde fırsat varken tatmadığın şeyleri tat. son nefesinde pişman edebilir insanı
-üçüncüsü, en b*ktan yaşantı bile sonsuzlukta süzülmekten, hiçtikten yada elinde asa ile cennet cehennem tayini yapan bir tanrıyla karşılaşmaktan daha iyi.