son 6 ay hayatımın en zor dönemlerinden birini geçirdim. dirayetimi ve psikolojimi sonuna kadar zorladı. erimiş çelik içtiğinizi ve o his ile aylarca gezdiğinizi düşünün.
1-2 kişi hariç kimselere anlatamadım, kimseler bilmedi. "kan kusup kızılcık şerbeti içtim demek" derler ya, o misal. kendimi bilime, (bilim insanı filan değilim, alakam yok), okumaya ve öğrenmeye vermeseydim, neler olurdu, düşünmek bile istemiyorum.
içimde, yeni bir insana sunacak herhangi bir romantik duygu bulamıyorum. zamanı değil.
evet, online olsun, yüz yüze olsun yeni insanlarla tanışıyorsun, dışarı çıkıyorsun, arkadaşların, onların arkadaşları, onların arkadaşları.... diye gidiyor. yeri geliyor eğleniyorsun, yeri geliyor takılıyorsun, seninle ciddi şekilde ilgilenen insanlar da oluyor;
ancak içinde olmayan bir şeyi başkasına vermeye çalışırsan, numara yaparsan, hem karşındakine, hem de kendine haksızlık yapmış oluyorsun.
ne kendini kandırmaya, ne de başkalarının duygularıyla oynamaya gerek yok.
Paylaşacak mutlu bir geleceğin yoktur, karşı cinsi çekecek bir yanın yoktur,en önemlisi mutlu olmaya inancın yoktur çünkü var olması gereken hiçbir şey var olmamıştır.
Şu hale bir bak?
Bak bak utanma!
Kendimi mi idame ettireyim boşa giden onca zamana karşı yoksa bide bunu mu ekleyeyim bu kadar zorluğa?
Zor olan sevgili değil, bu hayattır diyorum anlasana...
şimdi artık
vakit yok gülüm
vakit yok
üzülmeye
ağlamaya
gülmeye
şimdi artık savaş zamandır
bırakıp sevdamızı
kadife tenli zamanlara
ellerimiz
ellerimizin sıcaklığını kaybetmeden
sarılıp soğuk tenine silahın
o kutsal ateşin sıcaklığını
hissetmeliyiz tüm benliğimizde
bilirim
elele tutuşup kırlarda dolaşmanın hazzını
sırt sırta verip şarkılar söylemeyi
hem de en güzelinde
en coşkulusundan
en sevdalısından
bilirim
bir nisan yağmurunda
sırılsıklam ıslanmaya aldırmadan
kalbimde sevdanla birlik
tüketmeyi tüm sokakları
adım adım
karış karış
bilirim gözlerinin güzelliğini
bir anne şefkatinde okşayan
tüm sıcaklığınla
bilirim çiçeklerin en renklisini
en kokulusunu
bilirim dünya güzel
bilirim dünya yaşanası
bilirdi
daha on sekizine varmadan
cephelerde savaşan
cephelerde ölen çocuklar
bilirdi hiroşima'da atomla kavrulanlar
etiopya'da açlıktan ölenlerde bilir
filistin savaş çocukları da bilir
kim bilmez ki
ama gülüm
ama bir tanem
ama sevdiğim
bak
yanıyor dünya
bak ölüyor insanlar
şimdi artık savaş zamanıdır
bırakıp sevdamızı
kadife tenli zamanlara
ellerimiz
ellerimizin sıcaklığını kaybetmeden
sarılıp silahın soğuk tenine
o kutsal ateşin sıcaklığını
hissetmeliyiz tüm benliğimizde