18 aralik 2002 bundan 15 sene önce suikasete alman ruger marka silahla suikaste ugruyor . 1 hafta sonra fetöcü orospu cocuklarinin emniyetteki yapilanmasi ile ilgili kitabi cikacakken , alman ruger silah ismi neden önemli , tüm oklar orospu evlatlari fetöculari gösterirken 2. Konu izmirdeki siyanürle almanlarin altin aramalrina karsi oldugundan rahmetli necip hablemitoglunun cinayetini almanlara yönlendirmeye calismalari , dün gibi hatirliyorum o zamanlari ceviz kabugunda baya tartisilmisti sanirim daha katilleri bulunamadi . Isiklar icinde uyusun . O zamanlar böyle önemli insanlara deger verilseydi türkiye simdi bu halde olmazdi .
1999 yılında fetö'yü nasıl anlattığına iyi bakın.
birçok kişi fetö denen ruh hastasının videolarına ağlarken bu aydın adamlar öldürüldü. ne zaman uyanacak bu halk merak ediyorum.
Kandırılmadıklarının kanıtıdır.
Fethullahın ipliğini pazara cıkaran bir kitap yazmaktaydı. Bu konuda tv programlarına katıldı. Akp iktidara geldikten 1,5 ay sonra kitabını yayınlayamadan katledildi.
Cinayetin pesini bırakmayan eşinin önüne türlü engel çıkarıldı. Suikast ört bas edilmeye çalışıldı.
Çünkü Teröristler Başımızdaydı. Hala da öyle.
Fetö mensubu dedikleri eymür den de kaynak verildi. Süper lan bu adamlar...
Ayrıca orada kapital denildi bilale anlatır gibi anlatmak gerekiyor haklısınız ama yorgunuz be moruk o kadarını anlayın. Slogan değil gerçek. Siz güce tapan kitlenin kuyruğundaki pohsunuz! Devam edin ama devam ederken layık olduğunuz kişilerle devam eden. Nihat acun rıdvan falan diyorum yani.
Pervasız kapitalin satın aldığı dünkü çocuklar! Gün olacak aynı kapital başkasının elindeyken yine sizi satın olacak o zamanda sövdüğünüze kahraman kahraman dediginize söveceksiniz!
Hahahahah... Ulan akyalaklar bile sarıldı bu cumhuriyetçi laik vatanaever adama! Neden? Çünkü böyle görünmek istiyor bu yalaklar!
ikili oynamak bunların karakteri. Adamı feto kumpasiyla içeri atanlar kendileri. Ergenekona feto kumpasi diyenler yine kendileri sonra yine ergenekon davasında hüküm giyen adamlarla bu adamın cinayetini bagdastirip hikaye yazanlar kendileri.
Eski Türkiye nin , bombasız, patlamasız hizaya çekilme yöntemi olan " faili meçhul cinayete" kurban gitmiş profesör. Bir faili meçhul cinayetle devlet milletini zan altında bırakıp sustururdu.
2002 de şehit edilmeden önce yazdıklarından bir parça...
1. Tüm dünyanın pekçok merkezinde uygulanmakta olan terörist ve de köktendinci
ideolojik yaklaşımların yaptığı gibi, devlete ya da yabancı devletlere karşı silahlı
mücadele vererek hedefe varmanın mümkün olmadığını en kavrayan dinsel organize
suç örgütü, Fethullahçılardır. Mevcut sistemi yıkmak yerine, takiyyeyi ön plana
çıkararak, devlet yapısıyla çatışmayacak bir örgütlenmeyle, zaman içinde devletin
stratejik kurum ve kuruluşların içine sızmak ve ele geçirmek, bu yasadışı
yapılanmanın “ılımlı” görüntüsünün altındaki en önemli neden ve etkendir.
2. Fethullahçılar, istihbarat birimlerine sızmakla, kendilerine gelebilecek her türlü
operasyonu önceden haber alma, önleme ve de karşı operasyonu başlatma olanağına
sahip olmaktadırlar. Bu durum, onlara sadece savunma değil, saldırı olanağı da
sağlamaktadır.
3. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sızmakta zorlanan ama buna rağmen yılmaksızın
girişimlerini sürdüren fethullahçılar, istihbarat birimlerindeki kadrolarını, alternatif
Silahlı Kuvvetler olarak algılamaktadırlar. Bu durum, onların kendilerini güvende
hissetmelerine yol açmaktadır. Nitekim, emniyet mensubu fethullahçıların toplanma
ve eğitim merkezlerine “ışık kışlaları”, emniyet içindeki kadrolarına da genel bir
ifadeyle “ışık orduları” denilmektedir. Fethullahçıların emniyet içindeki kadroları,
T.S.K.’ne karşı “denge” sağlama çabalarının bir sonucudur. Devletin ele geçirildiği,
sistemin bütünüyle değiştirildiği, “Çin Seddi’ne otağ kurulduğu” en son aşamada,
alternatif silahlı kuvvetlerin T.S.K.’ne karşı kullanılması olasılığından, moral
anlamda sıkça söz edilmektedir.
4. Fethullahçılar, Türkiye’nin tek özel istihbarat örgütüne sahiptirler. Devletin istihbarat
birimlerinin tüm olanaklarını kullanan; gizli bilgilerin tamamını elde eden bu yasadışı
örgüt, gerek kendi “hasım”ları ve gerekse, hedef siyasiler, gazeteciler, mafya
babaları, bürokratlar, akademisyenler, askerler ve diğer önemli meslek mensuplarının
“açıklarını” içeren, şantaj malzemesi olarak kullanılabilecek her türlü görsel ve işitsel
bant kayıtlarından, bu kayıtlara ait çözümlerden, fotoğraflardan her türlü resmi
belgeye, hatta kişisel anekdotlara kadar herşeyi içeren bir arşive de sahip
bulunmaktadırlar. Parayla satın alamadıklarına, hatta korkutamadıkları “hasım”larına
karşı, çarpıtılmış, fabrikasyon bilgi ve belge tanzimi de, bu örgütün ilgi ve uzmanlık
alanı içindedir. Aynı şekilde, fethullahçılar, kendi şirketlerine rakip şirketleri bertaraf
etmek için bu özel istihbarat örgütünü kullanmaktadırlar. Bunun için daha çok,
“kaçakçılık” duyumları çerçevesinde şirket merkezlerine yapılan aramaların yıkıcı
etkisinden söz edilmektedir. Aynı taktik, “hasım” vakıf, dernek ve şahıslar için de
uygulanmaktadır. Bu örgütün servis hizmetlerinden kimi siyasilerin sıkça yararlandığı
yolunda duyumlar alınmaktadır. Özel istihbarat örgütü sayesinde, radikal sosyalist
partilerin dışında, seçim barajını aşma olasılığı kuvvetli olan tüm siyasal partilerde,
fethullahçıların aday gösterme gücünün sözkonusu olduğu bilinmektedir. Bu örgüt aynı zamanda, “hasım”ların enterne edilmesi, etkisizleştirilmesi ya da tasfiyesi;
yandaşların ise önemli yerlere getirilmesinde işlevsel rol oynamaktadır.
''3 bin polisi bir gecede değiştirip, kimselere haber vermeden, izin almadan, yasalara uygunluğunu sorgulamadan yeni telefon dinleme teknik ve usullerini yürürlüğe koymak, sınırsız telefon dinleme yetkisi isteyerek, Cumhurbaşkanı’nın, ‘Fethullahçı’ diyerek geri çevirdiği valilerin yerine aynı görüşte kişileri atamak için çaba göstermek, hep aynı planın parçası. Öyle ki bakanlıkta hemşehrilik; Sakaryalı, Hendekli olmak, Gürcü kökenden gelmek çok önemli. Üst düzey atamalarda belli noktalarda muhafazakâr kadrolaşmayı sağlamlaştıracak adları göreve yeniden getirerek yapılmak istenen nedir?
Amerika’ya sığınan ama Türkiye’de aranan Fethullah Gülen’i, orada devletin resmi korumasına korutmak ne demekse, bunlar da o demek. Gülen’i koruyan polisi tepkiler üzerine aylar sonra geri çekip, istanbul’da en yakın arkadaşınız olan, paraya para demeyen kulüp başkanına birkaç gün önceye kadar koruma yapmak ne demekse, o demektir...
Tantan istiyor; MiT iç istihbaratı bıraksın... Ama kime?
Fethullahçılara mı bıraksın''
(Necip Hablemitoğlu, Köstebek, Toplumsal Dönüşüm Yayınları)