necip fazıl kısakürek

    4.
  1. bekleneni en iyi anlatan şairdir.

    beklenen

    ne hasta bekler sabahı
    ne taze ölüyü mezar
    ne de şeytan bir günahı
    seni beklediğim kadar

    gelme istemem gelmeni
    yokluğunda buldum seni
    bırak vehmimde gölgeni
    gelme artık neye yarar
    175 ...
  2. 13.
  3. Necip Fazıl KISAKÜREK vapurla Karaköy'e geçerken, yanına biri yaklaşıp, ''Üstad, peygamberlere ne diye gerek duyuldu., biz kendimiz yolumuzu bulabilirdik'' diye sorunca Necip Fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan, ''Ne diye vapura bindin yüzerek geçsene karşıya'' cevabını vermiş..
    133 ...
  4. 6.
  5. allah dostunu gördüm, bundan alti yil evvel
    bir aksamdi ki, zaman, donacak kadar güzel
    abdulhakim arvasi hazretleriyle tanıştıktan sonra yazdığı şiir..
    şairlerin sultanı... akıllara zarar bir zeka... keskin ve hisli bir dil...
    ruhu şad olsun..
    64 ...
  6. 5.
  7. "sonum yokluk olsa, bu varlık niye" diyerek kafaları karıştıran şair.

    (bkz: indeterminizm)
    (bkz: işte de ondan)
    55 ...
  8. 448.
  9. Siz hiç bir sarrafın bağırdığını duydunuz mu?
    Kıymetlı malı olanlar bağırmaz.
    Domatesci, biberci bağırır da kuyumcu bağırmaz.
    Eskici bağırır ama antikacı bağırmaz.
    Insan bağırırken düşünemez. Düşünemeyenler ise hep kavga içindedir.
    Popcular, folkcular boğazlarını patlatana kadar bağırıp duruyor.
    Ama Dede Efendi'yi okuyanlar bağırmıyor.

    Insanin kazandığı paradan değil, paranın kazandığı insandan korkulur.

    Necip Fazıl Kısakürek
    50 ...
  10. 3.
  11. 16.
  12. muhafazakar döneminin öncesi halini şu şiiriyle mükemmel anlatan şair

    tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum
    gökyüzünden habersiz uçurtmalar uçurmuşum
    47 ...
  13. 15.
  14. hüseyin üzmezin ahmet emin yalmanı vurması sonucu "biz ayağa kalk sakarya dedik onu bir hüseyin anladı ama o da amuda kalktı" diyen büyük şair.
    46 ...
  15. 300.
  16. sabah sabah, sol framede adını görünce öldü sandığım(!) üstad.

    şu dünyada herkes ajan, herkes bir şeylerin düşmanı, herkes gözü dönmüş bir canavar, bir biz temiziz, bir biz naif ve sütten çıkmış ak kaşığız zaten, bu yüzden bu sözlükler aleminde, yattığımız yerden, koca götlerimizi büyütürken, tüm dünyanın ölümsüz kabul ettiği üstadlara bile bok atma rahatlığını, eşsiz bünyelerimizde ve şaşılası beyinlerimizde bulabiliyoruz.

    biz o kadar zeki, çevik ve ahlaklıyız ki, yaşasaydı necip fazıl, yaşasaydı nazım hikmet, övünürlerdi bizimle, hele mustafa kemal... alnımızdan öperdi şüphesiz...

    nazım hikmet vatan haini
    necip fazıl türk düşmanı
    can yücel ayyaş
    ahmed arif terörist
    mehmet akif faşist
    attila ilhan komünist
    aziz nesin ateist
    murathan mungan eşcinsel
    .....

    sözlük yazarları kusursuz, sözlük yazarları harika, tapılası insanlar, hepsi üstad...

    lan zaten karacaoğlan kara
    aşık veysel de kördü

    valla en iyisi biziz...
    *
    40 ...
  17. 18.
  18. CANIM iSTANBUL

    Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
    Onu istanbul diye toprağa kondurmuşlar.

    içimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim;
    O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.

    Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
    Ay ve güneş ezelden iki istanbulludur.

    Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
    Ve kavuşmuş rüzgar onda, onda misale.

    istanbul benim canım;
    Vatanım da vatanım...

    istanbul,
    istanbul...

    Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;
    Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...

    Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at;
    Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...

    Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
    Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?..

    Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;
    Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...

    O manayı bul da bul!
    ille Istanbul'da bul!

    istanbul,
    istanbul...

    Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
    Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği.

    Oynak sular yalının alt katına misafir;
    Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.

    Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,
    Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...

    Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
    Cumbalı odalarda inletir "Katibim" i...

    Kadını keskin bıçak,
    Taze kan gibi sıcak.

    istanbul,
    istanbul...

    Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
    Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...

    Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu,
    Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.

    Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
    Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.

    Ana gibi yar olmaz, istanbul gibi diyar;
    Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...

    Gecesi sünbül kokan
    Türkçesi bülbül kokan,

    istanbul,
    istanbul...
    39 ...
© 2025 uludağ sözlük