mutlu desem mutlu değilim. yorgun desem yorgun değilim. enerjim var desem o da yok. ortaya karışık pizza gibiyim şu an. hissettiğim tek şey hissizlik ve uyusmuşluk hissi.
Mutlu desem mutlu değilim. Yorgun desem yorgun değilim. Enerjim var desem o da yok. Ortaya karışık pizza gibiyim şu an. Hissettiğim tek şey hissizlik ve uyusmuşluk hissi.
Birini önce anlamaya çalışıyorsun. ve bazen birini anlamaya çalışmak, hiçmiş gibi hissettiriyor. sarıldığında kollarının arasında küçücük kalan insan gittiğinde nasıl bu kadar büyük bir boşluk bırakıyor anlamıyorsun.
sanki herkes, yani tanıdığım herkes benden bir şey bekliyormuş " ee hadi artık" dercesine bir şeylerimi bekliyormuş gibi, çoğu zaman stresli hissediyorum. ama hiç alakası yok. yani aslında kimsenin bir şey beklediği de yok, kimsenin umurunda da değilim açıkçası. bu benim umurumda oluyor mu olmuyor mu onu da bilmiyorum. ki bu umurunda olmama meselesi normal aslında. asıl mesele bu değil. mesele, kendinin kendinden emin adımlar atıp atamadığı durumdur. pazartesi günü mesela, yeni ingilizce kursum başlayacak. yeni ingilizce değil, yeni kurs. swh. ee ne alaka derseniz. son bir şarkı istiyorum işte. şöyle yeni insanlarla tanışacağım, belki de yeni hikaye yazılabilecek birisi. hiç umudum yok, hayalimin ya tersi çıkar ya da hiç çıkmaz ama insan bekliyor işte.
suratımın ortasına sağlam bir yumruk yemiş gibi hissediyorum, öyle de bir ağırlık var. onun dışında özgür ve bir o kadar yalnız. biliyorum kimsenin umurunda değil bu ama olsun yazmak iyi geliyor.
Bosluktayim gibi.
Bir hafta önce eski sevgilim yazdi. Neyin peşinde bilmiyorum. Ona karsi tek hissettigim duygu "kin". Ama sevdim sonucta zamaninda ona simdi zarar gelmesini bile istemem, varsin baskasiyla mutlu olsun ama bana hissettirdigi acilari asla unutamasin. Bir hata oldugunu bilsin. Dostlarimla gorusemiyorum. Kendimi kitap okumaya verdim ve sevdigim sarkilarin album cd lerini bulmaya calisiyorum kafa dagitmak icin. Ve bu saatte sozluge bu mesaji birakiyorum..