çıplaklık, Çağımızın bir gereği olarak sunuluyor malesef. ar haya sahibi insanlar da buna inat hala giyiniyorlar, ne giyecekleri konusunda dertleniyorlar.
Bu kararsızlığı yaşayan kişi -ister hanım ister erkek olsun-, aslında en başta tüm ürünleri alırken, kendisini her şekilde -estetik ve sağlamlık yönünden- en mutlu edecek elbiseler seçebilir. Böylelikle olayı aşırı işlevsel bir şekilde çözebilir ve anında bir şeyler giyip direkt işimize bakabiliriz.
Özellikle bu geçiş mevsiminde yaşadığım problemdir. Tişört şort giysen de gider mont bot giysen de. ikisiyle de üşüme ve terleme ihtimalin de vardır. Bu düşünceler insanı yorar eve hapseder.
hemen her kadının giysi dolabıyla kendisi arasında olan ve dakikalarca süren bakışmalara sebep olan düşüncedir.
aynı şeyi yaşamakla birlikte sevmediğim, saçma sapan bi içgüdüsel davranış da diyebiliriz *
sabah üşümek öğleden sonra sıcaktan patlamak ve akşam eve giderken yine üşümek sonucunda ne giyeceğini bilememek.
bakıyorsun güneş açmış masmavi gökyüzü.. manzaraya aldanıp giyiniyorsun akşam çıkışta eve gelene kadar mosmor kesilip donuyorsun. hatta güneşin vurduğu yerler sıcakken gölge buz gibi bir hava mevcut şu günlerde.. kalın giyinsen bu defa öğleden sonralara doğru terliyorsun. her ikisinin sonucunda da hasta oluyorsun bünyen biraz zayıfsa.
en güzeli varyasyonlu çam ağacı tipinde giyinmek. içine ince şeyler üzerine hırka ve mont tarzında. sıcaklarsan hafiften soyunursun.
mesela ben kış gelse de çizme giysem diyenlerdenim. havalar bozdu yağmur da yağıyor çok sevdiğim çizmelerimi giyeyim dedim sabah pencereden baktığım havaya aldanıp. saat 11 gibi bir güneş açtı ki sormayın şu an pişmanlıklar içerisinde patlıyorum.