sagopa ' nın söylediği "Fırçayı elime aldığımda ilkin anılarımı boyarım Gelecek adına hiçbir hayali resme dökemez parmaklarım" dizeleriyle kendine hayran bıraktığı ve nasıl yetenekli bir kelime cambazı olduğunu bir kez daha kanıtladığı güzel parça.
kesinlikle süper bir parca olmasiyla beraber, kolera yerine sagopa nakarat kismini söyleseydi daha bir süper olurdu. kolera bacimizin sesi maalesef cok kötü. sagopa ise bircok parcasinda sesinin kalitesini bize ispatlamis ve icimizi pare pare etmistir.
kulaga tanidik gelen hos melodisi, albümde soguk küvet kalitesini aratan seylerle arayi kapatmaya yetmis.
saglam sözleriyle de kalbimizdeki yerini saglama almistir.
"Bu yeniden başlamasından korktuğum kaçıncı sondu?"
sagopa kajmer ve kolera'nın, ikimizi anlatan bir şey isimli albümünde bulunan 2. parça.
kolera'nın nakarat sayılabilecek kısma giriş tarzı çok hoş. tam olarak "Bunu masal mı sandın?" kısmı.
Kolo:
Dik bir yokuş hayat, başında Azrailiyle bekleyen,
Azrail melekten korkma! O bir emri yerine getiren..
terbiyeden ahdini hatırla, kıyametten önce bir
kıyamet kopsa Allah'ım şükür sana, kavuş bana
her gün korkuyu tanıdığım ilk günüm
Her dün sana yaklaştığım bir bölüm
her hüzün sorularıma bir çözüm
Sana yürüdüm, Hak sürüm sürüm
Kalbim saklı kalmış bir cürüm.
Ey benim başımı alıp duvarlara vuran gönüllüm
Sen her böyle yaptığında bin parçaya bölündüm
düşünmez mi kimse, kim kendini küçük düşürdü?
küçüğüm çünkü kalbim büyüdükçe beden küçüldü
Estir yelleri, hüznün bitsin dertleri
Sen dağıtmazsan gitmez acının küçük fertleri
cümle cümle anlatmakla bitmez sabir halleri
sanma tabiat ana, bunlar Rabbin kızgın selleri
Her gördüğünü hayra yorma, şükret yaz ayında donma
buruk açlık düştü karna, bomboş iş üstünde durma
vurana kadar kaçar turna, harcanmamalı zaman boyna
kara hain girer koyna, söylediğine uyma
Bunu masal mı sandın?
Etkilemez ölüm beni inan hiç
Beni inan hiç, omuzundaki yükleri sal dünya
Yan gönül yan
Kalpten düştü yaşama sevincim inan
kalpten düştü kıyım yakın artık
Sevindim inan kalpten düştü kıyım yakın artık
Bunu oyun mu sandın?
Hileni ancak kendine yedirirsin sen
Yedirirsin, yedirirsin ye de bitir git artık
Pes ettim mi sandın?
Taarruzumun yönünü sen ne bilirsin?
Sen ne bilirsin, sen neyi bildin ki, yönünü bileceksin?
Sago:
Sahte tüfeği kafama dayamış korkmamı bekliyosun
Düşüncemin geldiği yere git!.. Kendine yer kap!.
Burası benim ilim yerim, kendimle ilgili sorunum varsa
Bırak doktorum olan "Ben" Uğraşayım.
Şeytan yoluna girişleri annem keserdi, giremezdim.
Babam için cennet gerekli, ben hep bunu bildim.
içimdeki ateşle oynamaktan yanıyor içim.
Ve bir gün memleketten 750 km ileri gittim.
Yarın için bir defans taktiği bulmalıyım.
Çok kişiyi öldürdüm, cesetlerinde parmak izim yoktu.
Soğukluk içimi ürpertti, damar kanım dondu.
Bu yeniden başlamasından korktuğum kaçıncı sondu?
Canım yandığında birkaç hafta bağırdım!..
Fırçayı elime aldığımda ilkin anılarımı boyarım.
Gelecek adına hiçbir hayali resme dökemez parmaklarım.
içimde iyiliklerimin dedikodusunu yapan şeytanlarım.
Zaman akıp gittikçe gözlerim daha çok doluyor
Vakit gider gelmez, işte bu canımı çok sıkıyor
Hata ve yanlışlarım çırılçıplak, o kadar utanç verici ki!..
Benim böyle olmamam gerektirdi.