bugün

1928 antalya, serik doğumlu şair. en çok kaybettiklerim, sensizliğine ve hınzır yuvarlak eserleriyle bilinir. şahsen başlığının açılmamış olmasına şaşırdım.
çok sevdiğim bir şiirinden:

geçmek bilmez duraklar
dursun zaman susunca
o gözlerin, bacaklar
ulan nerde kaldı bu yaraklar?
umut üzerine en güzel dizelerin sahibi.

umuda kaldıysa işim
arıyorsam el yaman
böyle işi sikmişim
geçecekse el zaman
yalnızlığı en güzel anlatan şair.

nefsin sonu zaiyat desem sana
"ne diyon amk" dersin sevdiğim
nefesin kadar yakındım sana
"allah mısın amk" dedin sevgilim.
kaybettiklerim

sırlar sır içinde
ben bir hayale koşuyorum
ellerin ellerimde
sırtımda güller taşıyorum
güller beş lira abi ilgilenirsen
el falı da bakarım istersen
omuzumda yük üstüne yük
boşuna yaşıyorum belki
kaça demiştin şu büyük?
o neymiş ya sıyır da sik!
gençliğim canlandıkça zihnimde
gittikçe yaşlanıyorum
yenibosna minibüsünde
sana yaslanıyorum.
bir öğrenci alır mısın?
peki tamam gaziyim ben
karnı burnunda bir hamile
müsaitse ineyim ben.
benliğim canlandıkça zihnimde
gittikçe saçmalıyorum
yenibosna minibüsünde
sana yaslanıyorum.
sensizliğine

yarım kalan bir masal
dördüncü yaması yırtık ceketin
yenidoğanların günahı
en koyusu siyahların
cuma hutbesinde anksiyetesi azan imam
seviştikten sonra osuran samimi koca
gırtlağa dayanmış soğuk namlu
sen ve ben
ben ve sen
gizli özne ben ve siz
biz siz onlar ve sen
bir kurşun kafatasından çıkan
çekilen ruh, verilen can
bu işin sonuyum ben
çok sevdiğim bir eseri.

hınzır yuvarlak

bilirim sızısını bir hiç olup yitmenin
binler bırakarak ardında kaçıp gitmenin
vakti şimdi yeniden filiz olup bitmenin
sekme dur artık yerinde ey hınzır yuvarlak

rüzgar arkanda, yararak soğumuş ruhları
yen bir iken yüz olan yenilmez güruhları
yükselt yine başları eğilmiş o ruhları
2.5 üstü verdim ey hınzır yuvarlak
belki de en anlamlı dizelerinden...

insanların gölgesi vuruyor yüzüme.
benim gönlüme konuyor kuşlar,
onlarca dal içinde.
gergedan plus belki bir benzin istasyonunda,
yahut nikotin sakızı çiğnediğim.
kavuşmak şimdi başka baharda,
kışlar ılıman yine akdenizde.
devrilen bakışlar, kokan nefesler
ve üzerimden geçiyor ordular.
bir rum kasabasında.
kiliseye yakın.
kiliseyi yakın, yıkın.
cennetten arsa satın aldım.
seninkine yakın.
her kelimesini ezbere bildiğim bir şiiri.

düşerken boynuna f31 uçakları
şimdi mosmor.
beyaz tülbentin,
terebentin ve aloe vera,
italyan topçu.
coğrafyan kaderin, kaderimiz.
sgk teşviki ile 2 türk bir suriyeli.
bir türk, bir suriyeli.
düşerken boynuna santa monica ışıkları,
benimki şu an yangın yeri.
toprak kokusu

derince bir harp içine düştüğüm,
veda etmeden önce sana.
sevmek şimdi uzunca yol,
ve yollar bitmez yürüyerek.
yalnızlığıma sen, içimde sen,
önümde senle yürüyerek.
baharı güneşte arayan çiçekler,
güneşi sende arayan ben,
şimdi gidiyorum.
gidiyorum ki arkamda kal.
yüzüme düşmesin gölgen.
bir türkü tutturacağım sonra,
içinde aşk geçmeyen.
bir ömür dolusu sırla,
hatırda bir rüya mutluluk.
seninle yeşerdiğim bu topraklardan,
şimdi gidiyorum.
unutamadığım dizeleri...

çekerken dertleri sana ait,
bir tespih gibi pata küte
hacdan gelen ağır kokular,
ticaret bir başkadır mağripte.

çekerken sürmeyi gözlerine,
benim makyajım yine yalapşap
sırtımdaki binbir ağır yükle,
yükle güzel gözlüm, polis ensemde.

çekerken whatsapp profil fotoğrafına,
kazınan pikseller çıkmıyor aklımdan
yeniden endülüs hayali ile yanıbaşında,
birkaç bin askere komuta ederken.

çekerken kızın hiç sevmediğin akrabana,
bir hayat bıraktım benim olmayan
çıkan kurşun bir güzelin şakağından,
sahibinden çok temiz ikinci el bir sedan oto bıraktım.

(1944 Kıbrıs)
en sevdiğim dizelerinden;

kıyametin çocuklarına
geçmişin tüm ruhlarına
sana ait çocukluklarına
enbiya ül evliya hakkı içün
el fatiha...
okumaktan hiç sıkılmadığım şiiri...

paylaşımlı kartları ekranın,
sağa sola koşturan onca renkler.
hayalsi bir gerçeklik hissi.
ram slotlarından biri boşken bile,
çok çabuk hareket edeceğim sana.
hızlı yazacağım bize dair hatıraları
hızlı okuyacağım bizim için yazılanları.

keşke dememek için yarına
bir kardeşine, bir de karına
yapışınca baldızın dudaklarına
gizli sekme açacağım kaybolduğumuz,
kamerayı bantlayacağım her ihtimale karşın...

(tokyo 2037)
günümüz dostluklarına dair... belki de söylenecek en vurucu şeyleri o seneler evvel söylemiş. üstat.

dostum deme dost,
verir misin elinle hiç?
dostum deme dost,
söyler misin dilinle hiç?

demir gibiyken kafası
kan yürümüşken sert ve dinç
dostum deme dost,
yapar mısın elinle hiç?

(karabalsagun 641)
bağırıyor çocukluklarım,
düşerken ayak ucuna göz damlamın kapağı
yanılıyor amcamın çocukları,
devirmişken misafirlikte kamyonu.

ve seni düşünerek bıraktığım kötü zamana
iyi zamanların da payını vererek,
içerliyorum sevgisiz gecelere.

gördüğüm bir rüyaya
kördüğüm bir sevdaya
attığım çaresiz
gemici düğümleri.

nasıl ki sensizlik zorsa
zemherinin sertliğine yakın
öylesine mermer
öylesine kalker
başını bir sıksan
şırıl şırıl akar giderim
şarul şurıl yıkar giderim.

- kktc 1927
büyük üstad.

kanatlarım var ruhumda,
uçamıyorum.
daş atan kafama şemtin çocukları
yeni gibi kokan yasemenler,
savaşın esiri bir sevgi bahçesi.
yenilenen hayatların karşısına çıkıp
asılan battal beden iç çamaşırların
uçuşması gibi rüzgarda,
paraşüt gibi sütyenlerin arasında.
ancak ben, uçamıyorum
kanatlarım varken ruhumda.
büyük şair.

daha anlamlı olması için ayrılığın,
arkana bakmadan gidebilmek gibi
daha çok yaşayabilmek için bir şiiri,
daha çok acı çekmek mesela.

bir gün ölebilmek için yaşamak gibi,
dinlenebilmek için koşmak.
ve yaşamak;
anlatabilmek için bir gün.

aşkı hatırlatan her saz telinden,
tek bir notada geçmişi aramak çabası.
türkü tadında yaşamaktan ziyade,
bir türküye gömülmek.
bulmak,
kaba saba bir adamın sesinde onu.

sevgide yarışmak,
ve kazanmak yarışı aksi gibi.
mahcup olduğun gibi sevgisinden
sevilmeyen tüm insanlar gibi
anlamak,
sevmekten beter.

elinde olanı savunmak ile
elinde olmayanı istemek arasında,
korumak güdüsünden uzak
iyiye düşman insanların karşısında
güçlü durmak ile
saklanmak bir eteğin arkasında
fikirlerim var benim,
seninle ilgisi olan.

daha anlamlı olması için ayrılığın,
arkana bakmadan gidebilmek gibi
daha çok yaşayabilmek için şiiri
daha çok acı çekmek mesela.

kırkkilise, 1576.
şimdi kimi sevsem sana haksızlık
kimi öpsem dudaklarından sana hasret
sana hasret geçen onca güne,
yıllara lanet.
ışığın loş yanı,
cesaretin ihtiyatlı tarafı.
bir çölün kar kışında
seni bekliyorum.