nazi toplama kampları (almanca konzentrationslager, kısaca kz) nazi almanyası tarafından ıı. dünya savaşı döneminde almanya'da ve işgal edilen bölgelerde, istenmeyen kişileri zorunlu çalıştırmak üzere kurulmuşlardı. aynı zamanda terim yahudiler başta olmak üzere nazilerin siyasi ya da ideolojik düşmanlarını kitlesel olarak imha etmek amacıyla kurulmuş olan imha kamplarını (almanca: vernichtungslager) da ifade etmek için kullanılır. buralara daha çok yahudilerin getirilmesiyle birlikte, romanlar, bazı slav ırklarından olanlar ve akıl hastası olduğu düşünülenler de kurbanlar arasındadır. büyük bir kısmı polonya'da bulunmaktaydı.
çoğu otuzlu yıllarda kurulmuş ve ilk sakinleri nazi partisi muhalifleri olan kamplardır yani almanlar, daha sonra yahudiler, slavlar ve çingeneler gelir buralarda hayatını kaybedenlerin başında.
bu kamplar savaş başlamadan müttefik devletlerce bilinmektedir fakat gerek savaş öncesi gerek savaş esnasında hiç müdahale edilmez, örneğin kamplara esir taşıyan demir yolları bombalanmaz.. dünya bu kamuoyu bu kamplardan ve yaşanan insanlık dışı hadiselerden ancak savaş bittikten sonra haberdar olur.
çoğunun etrafı elektrik verilmiş tel örgü ile çevrili olduğu gibi bir çok mahkum bu tel örgüleri intihar etmek için araç olarak kullanmıştır. en ünlü ve büyük olanları Auschwitz-Birkenau ve treblinka toplama kampıdır.
insanların yakılarak gestapolar tarafından sabun yapıldığı yerlerdir. Hitler tarafından kurulmuştur. Mahkumları genellikle yahudiler ve esmer almanlardır. Rivayete göre fabrikalar 100km öteden bile yanmış insan kokarmış. Yazık olmuş yanan insanlara ırkları dilleri ve dinleri ne olursa olsun nefret dahi etsem insan olmanın bir onuru vardır. Böyle bir ölüm hiçbir canlı türüne reva görülemez.
Not: Hitler bide o sabunlarla yıkanıyormuş. Adamda nası bir mide var anlamadım.
Öldürmek mi yaşatmak mı sorusunu akıllara getirir. Stalin gibi öldürmek mi vahşi hitler gibi kamplarda tutsak etmek mi?
Şimdiye uyarlarsak: müebbet hapis mi idam mı?
bomboş haliyle bile iç ürperten, o yaşananlar akla geldikçe insanın kanını donduran utanç kampları..
özellikle de auschwitz-birkenau'nun gaz odaları, ceset yakma tesisleri ve soğuk rayları..
edit: yahudi-musevi değilim, bu yorumu yapmak için illa bu acıları yaşamak gerekmiyor, sadece insan ve vicdan sahibi olmak yeterli..
Hitler bir katliam yapmıştır lakin rakamlar öyle 20 30 milyon değildir.
zaten avrupa da toplam 3 milyon yahudi vardı o zamanlar.
Bunların çoğu da şimdi ki israilin bulunduğu topraklara gitmesi için yaptırımlar yapıldı alman hükümeti tarafından.
alınmayan yaşlı , meslek sahibi olmayan insanlar acısını çekmiştir.
Almanlar hakkında bu denli soykirim iddialarının atılmasının nedenide o zaman lüks hayatlarından vazgeçmeyen yahudi halkının gözüne korku vermek ve milliyetci duyguları aşılamak içindir.
yakılarak sabun yapılan yahudiler , gaz odalarında öldürülen insanlar ve daha nicesi.
Abartılmış soykırım iddialarından başka bir şey değildir.
1933–1945 yılları arasında Nazi Almanyası, milyonlarca kurbanı hapsedebilmek için yaklaşık 20.000 kamp kurdu. Bu kamplar, birçok amaçla kullanıldı ve zorunlu çalıştırma kampı, geçiş istasyonları olarak kullanılan geçici kamplar ve esasen ve özel olarak toplu katliam için inşa edilen ölüm merkezleri de bunlar arasında yer aldı. Almanlar ve işbirlikçileri yalnızca ölüm merkezlerinde üç milyondan fazla Yahudiyi öldürdü. Nazi kamplarında tutuklu olanların yalnızca çok küçük bir bölümü hayatta kalmayı başardı. ilk toplama kamplarındaki mahkûmların çoğu Alman komünistler, sosyalistler, sosyal demokratlar, Romanlar (Çingeneler), Yehova Şahitleri, eşcinseller ve “asosyal” ya da sosyal açıdan sapkın davranışlar göstermekle suçlanan kişilerdi. Söz konusu tesislerde tutuklanan kişiler bir yerde “toplandığı” için, buralara “toplama kampı” deniliyordu. Eylül 1939’da Almanya’nın Polonya’yı işgal etmesinin ardından Naziler, binlerce esirin yorgunluk, açlık ve kötü şartlara maruz kalma nedeniyle hayatını kaybettiği zorunlu çalışma kamplarını kurdu.
“Nihai Çözüm”ü (Yahudi soykırımını ya da kitle imhasını) kolaylaştırmak adına Naziler, Yahudi nüfusunun en yüksek olduğu Polonya’da ölüm merkezlerini kurdu. Ölüm merkezleri katliamın etkili bir şekilde gerçekleştirilmesi için tasarlanmıştı. Ölüm merkezlerinin ilki olan Chelmno, Aralık 1941’de açıldı. Burada Yahudiler ve Romanlar mobilize gaz kamyonlarında gazlanarak öldürüldü. 1942’de Naziler işgal edilen Polonya topraklarının iç kısmındaki Yahudileri sistematik olarak öldürebilmek için Belzec, Sobibor ve Treblinka’da ölüm merkezleri açtı. Naziler öldürme randımanını artırmak ve öldürme sürecini failler açısından gayri şahsî hâle getirmek için gaz odalarını (içeridekileri öldürmek için zehirli gazla doldurulan odalar) inşa etti. Auschwitz kamp kompleksinde bulunan Birkenau ölüm merkezinde dört gaz odası vardı. Kampa yapılan sürgünler en yüksek seviyelerindeyken her gün gaz odasında gazlanarak öldürülen Yahudilerin sayısı 6.000’i buluyordu. Nazi işgali altındaki topraklarda yaşayan Yahudiler, işgal altındaki Polonya’daki ölüm merkezlerine giden yolculuklarında önce Hollanda’daki Westerbork ya da Fransa’daki Drancy gibi geçici kamplara sürülüyordu. Geçici kamplar, genellikle ölüm merkezine sürülmeden önceki son durak oluyordu